- Bölüm 4 -

83 8 8
                                    

Yerde gördüğüm o resim ve arkasında yazan o not içimi huzursuz etmişti...Neden bazı şeyler bu kadar karışık ve zordu? Ve bu ne kadar daha devam edecekti ?

Kapıda böylece durmaktansa içeri girip ne yapacağımı düşünmeye karar verdim. Arayabileceğim biri olarak aklıma ilk Ece geldi. Bu olaylardan Baran ve Efenin haberi olsun istemiyordum. Herkesi yeterince rahatsız etmiştim. Bu yüzden sadece Eceye söyleyecektim.

" Alo, Ece konuşmamız lazım müsait misin?"
" Tabiki müsaitim Yağmurum söyle bakalım ne oldu?"
" Böyle olmaz uzun ve karışık bir olay. Benim eve gelebilir misin ama lütfen Efe ve Baranın haberi olmasın...Lütfen."
" Peki tamam senin istediğin gibi olsun hemen geliyorum. "
" Bekliyorum. "

Hangi sorundan başlayacağımı bilmiyordum. Dedem ile konuşmam lazımdı. Ailemle alakalı gerçekleri öğrenmek istiyordum. Bir kardeşim vardı bu kimdi? Ve o notu oraya kim bırakmıştı? Ayrıca Adnan Bey gerçekten iyi biri miydi? Bilmiyordum...

Yarım saat sonra kapı çaldı. Ece gelmiş olmalıydı direk kapıya koşup açtım. Onu çok ama çok seviyordum. Her zaman benim yanımdaydı...
" Ece iyiki geldin teşekkür ederim."
" Deli misin kızım? Tabiki geleceğim. Anlat hemen neler oldu?"
" Gel böyle otur ben içecek bir şeyler getireyim sonra anlatırım. "
Mutfağa gidip ikimize de limonata doldurdum ve marketten aldığım kurabiyeleri de bir tabağa koyup içeri geçtim.
" Nasıl nereden başlamam gerektiğini inan bilmiyorum. Zaten Adnan olayını biliyorsun dedemi nasıl olacak bilmiyorum ama ikna etmem gerekicek. Ve bugün tam eve girerken yerde bir resim gördüm arkasında bir not yazıyordu içeride kaldı gösteririm sana. O resimdekiler annem babam ben ve kardeşimmişiz ayrıca ailem yaşıyormuş. Dikkatli ol gibi şeyler yazıyordu. "

" Ne? Sen ciddi misin? Peki kim bunu koymuş olabilir ki oraya? "
"Bilmiyorum gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum."

" Baran ve Efeye söylememek konusunda emin misin Yağmur? Onlar da olsa her şey daha kolay olmaz mı?"
Düşündüm, ama bunu gerçekten istemiyordum. Sıkıntılarımla yeterince rahatsız etmiştim onları.
" Eminim Ece ısrar istemiyorum. Benim yüzümden onlarda mutsuz olmamalı. İstemiyorsan sende yardım etme gerçekten alınmam. "
" Kızım sen gerçekten delisin! Ben tabiki her zaman seninleyim. Bunu duymamış olayım."

Belki yanımda bir ailem yoktu ama ece vardı. Aynı bir abla gibi...

" Ee peki planımız nedir ne yapıyoruz? "
" Eğer dedemle konuşmassam Adnan kötü şeyler yapabilir bu yüzden öncelikle onu aramam lazım bakalım tepkisi ne olacak..."

Dedem ile çok nadir görüşürdük. O çok değişmişti. Benden de bir çok şeyi saklıyordu ve asla söylemiyordu. Ama umarım onu ikna etmem zor olmazdı.

" Alo Dede, nasılsın? "
" Yağmur iyiyim kızım, ne oldu? Paran felan mı bitti? "
" Hayır dede param var. Ben seni özledim burada çok yalnızım. Türkiyeye gelmeyecek misin?"
" Bunu kaç kere konuştuk Yağmur. Benim orayla bir işim olamaz. Çok istiyorsan sen gel. Benim çok işim var görüşürüz sonra. "
Diyip telefonu yüzüme kapattı.

Dede torun ilişkisi böyle mi olurdu? Asla ikna edemeyecektim. En iyisi bunu Adnan beye söylemekti.
" Ece olmayacak bu imkansız, Adnan beyi arayıp söyleyeceğim. "
" Neden hemen pes ediyoruz Yağmurum başka bir yol buluruz. "
" Başka ne olabilir ki? Ayrıca Adnan bey neden dedemi bu kadar istiyordu ki?"
" Yağmur, korkuyorum ama bunların bir oyun olma ihtimali yok mu? "
" Olabilir mi gerçekten? "

Ya bunlar bir oyunsa ve ben bu oyunun baş kahramanı isem ? Direk Adnan beyi aramak istiyordum ne olacaksa olsun...

" Adnan bey, sizi rahatsız ediyorum ama dedem ile konuştum gelmem diyip yüzüme telefonu kapattı bu gerçekten imkansız. "

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin