" Verdiğim sözleri tutarım, demiştim. "
Bir karanlığın içindeydim. Etraf gözükmüyordu. Ben konuşamıyordum. Biri vardı. Aynı ortamda olduğumuz biri daha. Enesin sesi geldi ardından. O muydu burada olan? Bağırmaya çalışıyordum ama onun sesi kulağıma gelince tepkisiz bir hale büründü bütün vücudum.
Kendime hatırlatmam gereken bir gerçek vardı. İlaçlarımı kullanmıyordum. Ve o ses gerçek olmayan bir ses olabilirdi. Önceden de olduğu gibi.
Aynı ortamda bulunduğumuz o kişi beni bir yere götürüyordu. Çırpınsam ne olacaktı ki? Bir işe yaramıyordu.00.00
21 Kasım yine sürprizler ile başlamıştı. Bedenimin titremesine engel olamıyorken aynı zamanda kafamdaki soruları cevaplamaya çalışıyordum. Şu an yanımdaki kişi Enes olsa benim korktuğumu görürdü ve bu oyuna bir son verirdi. Hayal kırıklığımın ardından Enesin gelmediğini kabul etmem gerekiyordu. Peki Enes değilse kimdi ? Kim olabilirdi beni zorla bir yere getiren bu kişi?
Dalga sesleri. Duyduğum tek şey. Deniz kenarına geldiğimizi anlamıştım. Ben kaçırılıyor muydum gerçekten ? Bu kadar da olmaz diye düşündüm kendimce. Doğum günümü de seçmiş olamazlar diye de düşündüm. Tek korkum Can'ı bırakıp hiçbir yere gitmek istemeyişimdi.'' ELÇİN ABLA ! ''
Bu Can'ın sesiydi. Çok yakındı ses. Ellerimle, yanımda olan her kimse onu ittirdim. Artık etrafımı görmek istiyordum.
'' 3 '' diye bir ses. Ardından '' 2 '' ve '' 1 ''
Gözlerim karanlıktan kurtulup açıldığında karşımda renkli ışıklarla süslenmiş bir gemi çıktı. Ardından Can'ın sarılışını bedenimde hissettim. Planlı yapılmış bu sürpriz karşısındaki yüz ifadem şaşkınlıktı. Sürprizlerin yapıldığı kişi ben olmamıştım genelde. Önemli olduğumu hissettiğim anlar yıllara gömülmüştü.
'' Can...'' dedim şaşkınlığımı gizleyemeden. Gözlerimin dolmasını umursamadan ona sarıldım sıkıca. Onunda ellerimin arasından kayıp gitmesine izin veremezdim.
Telefonumda gördüğüm o not tekrardan gözlerimin önüne geldi. Bu sürpriz de onun bir işareti olabilir miydi ?
'' Hadi gel '' diyerek kolumdan tuttu Can ve bizimle birlikte Ali de geldi. Ona teşekkür anlamında başımı salladım.
Her şey çok güzeldi. Ufak kare masanın üstüne hediye dolu poşetler duruyordu. Ve en sevdiğimden olan meyveli pasta da oradaydı. Dalga sesleriyle birlikte müzik de çalmaya başlamıştı. Her şey çok güzeldi evet ama o yoktu.
'' Abim verdiği sözleri tuttu Elçin. Sen haklıydın. ''
Aklıma düşen bazı gerçekler kalbimi acıtmaya yetiyordu. Onu bu kadar çok severken, onu bu kadar çok özlerken aynı zamanda onu içimde nasıl affedeceğimin de cevabını bulamıyordum.
' Sen ağlama ' diyordu şarkı.
Sen ağlama, dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al, yüreğim senin olsun
Yüreğim bende kalırsa yaşayamam.
'' Abimle seçmiştik bu şarkıyı. ''
Ali de yanımıza geldiğinde sohbet arasında bu sürprizin de nasıl geliştiğini öğrendim. Bana bıraktığı notlar gibi Aliye de bırakmıştı. Can'a verdiği sözleri bir şekilde tutmuştu. Bu gece de eksik olan tek şey oydu. Karmaşık hissediyordum. Bir tarafım o kadar mutluydu ama bir tarafımda hüzün doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gecenin Aydınlık Sabahı
Teen FictionHayatın içinde sona geldik dediğimiz anlar vardır. O andan sonra yeni bir dünyaya başladığımız an. İşte o iki dünyanın birleşimi. Yaşamayı hayal ettiğimiz dünya ve hayallerin hayata yansıdığı bir dünya. Düşlerde olan her şey düşte mi kalmalıydı ? A...