Sözünü tutmalısın Yağmur. Kendine verdiğin sözü tutmalısın.
Yeni bir güne, yeni bir sabaha uyanmak küçükken ne de çok hoşuma giderdi. Şimdi ise keşke doğmasaydım diyerek uyanıyorum. Ne kadar acı dimi ¿
.
.
.
Sabahın köründe kapı sesine uyanmak mı? En nefret ettiğim şey olabilir! Bu saatte uykumdan daha önemli ne olabilir ki?" ARIYORUM AÇMIYORSUN. HİÇ Mİ MERAK ETMİYORSUN ANNEMLE BABAMIZI? ONLAR ÖLMEDİ YAĞMUR. EMİNİM BEN. ONLARI BULMAMIZ LAZIM."
Gelen Tolgaydı. Onunla konuşmak istemiyordum. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Bir süre yalnız kalmam gerekiyordu. Bu yaşadıklarımı beynimin sindirmesi gerekiyordu.
Ve aynı zamanda o kendini kandırmaya çalışıyordu. Oysaki annemle babam ölmüştü. Bilmekten korktuğum şeyleri kurcalamayacaktım. Bu sefer yapmayacaktım.Uykulu gözlerimi devirdim.
" Öğrenmek istemiyorum. Hayatımın geri kalanını onlarsız yaşayabilirim. Zaten öncesinide onlarsız yaşamadık mı?" dedim. Onlarsız yaşamak istemiyor olsam da böyle demek zorundaydım. Yoksa daha fazla üzülecektim biliyordum.
Öyle bir baktı ki bana hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Onu üzmek istemiyordum ama böyle olması gerekiyordu. Annemle babam ölmüştü, kabul etmeliydi.
" Sen? Sen ciddisin." soru sorar gibiydi.
Kafa salladım.
" Şaka mısın kızım sen! ANNEM, BABAM diyorum sana ölmediler diyorum. Sen burada gelmiş bana onlarsız yaşarım diyorsun. Ne bu?" dedi ellerini iki yana açarak. Gözlerinden alev çıkıyordu resmen.Affet beni Tolga. Affet.
" ÖLDÜLER ONLAR TOLGA. AKLINA KOY BUNU. BİZİM HAYATIMIZ BÖYLE. MUTSUZ OLMAK ZORUNDAYIZ. ANLADIN MI? " diye bağırdım.
Hayır dercesine kafasını salladı.
" Bir günde ne kadar değişmişsin. Yazık sana . " diyip arkasını döndü tam gidecekken son cümlesini söyledi bana.
" Şunu unutma ben onları bulacağım. TEK BAŞIMA. Ve ben bulduktan sonra sakın yanıma gelme. "
Bulamayacaktı. Bulamazdı.
Kapıyı kapattım ve kafamı duvara yasladım. Gözümden yaşlar döküldü yanaklarıma. Güçlü olacaksın Yağmur unutma.
İçim içimi yiyordu. Her şeyi bilen bana gizliden gizliye mesajlar veren birileri vardı. Onları bulmak ne olduğunu anlamak istiyordum ama yapamazdım. Tekrardan kaybedeceğim bir şeye girmek istemiyordum.
Günlerdir ne Ece ile ne de bir başkası ile konuşuyordum. Tek başımaydım. Hep olduğu gibi.
Evde boş boş durmaktan o kadar sıkılmıştım ki telefonumu elime aldım. Uzun zamandır girmediğim twitter ' ıma girdim. Twitter kullanma nedenim hoşuma giden sözleri okumaktı. Kafa dağıtmaktı. Ana sayfama da o tarz hesaplar düşüyordu.Sayfa da gezinirken kullanıcı ismi ' sıfırmutluluk ' olan birinin attığı tweete denk geldim.
" Ölmek bir şey değil, yaşayamamak korkunç " yazıyordu. Aşırı haklıydı. Ve diğer attıklarını da merak ettiğim için sayfasına girdim. Profili simsiyahtı. Galiba çok karamsar biriydi. Bir an kendime yakın hissetmiştim." Sanki her şey benim elimdeymiş ve ellerim yokmuş gibi hissediyorum. "
" Her anı ölüdür. Anı olarak kaldım. "
" Nefret ediyorum, en çok da kendimden."
.
.
.Biraz daha telefonuma baktım. Farkına varmamıştım ama zaman epey geçmişti. Daha sonra elime kitaplığımdan bir şiir kitabımı aldım. Rastgele birsayfasını açtım. Özdemir Asafın şiiri denk gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gecenin Aydınlık Sabahı
Fiksi RemajaHayatın içinde sona geldik dediğimiz anlar vardır. O andan sonra yeni bir dünyaya başladığımız an. İşte o iki dünyanın birleşimi. Yaşamayı hayal ettiğimiz dünya ve hayallerin hayata yansıdığı bir dünya. Düşlerde olan her şey düşte mi kalmalıydı ? A...