' Enesin ağzından '
" Senin görevin bu değildi Enes. "
" Aranızda gerçekten duygusal bir bağ yaratmak değildi görevin. "
" Onu bir şekilde elinde tutacaktın. Sadece buydu. Beceremedin. Ona aşık oldun öyle değil mi ? "Sinirden ellerimin titrediğini fark ettim. Az önce Elçinin o tavırlarını unutamıyordum. Beni istemediği için kırgın değildim ona. Bir gün istiyormuş gibi davranıp diğer gün hiçbir şey olmamış gibi davranması yakmıştı canımı.
Kendimi ona anlatmamıştım. Hiçbir şey bilmiyordu. Enes Yalçın kim bilmiyordu. Bilmemeliydi. Zaten artık bilmek istemediğine emindim.
O gün. Oğuz'un Elçinin ailesinin ölümüne sebep olduğunu öğrendiğim o gün pişman olmuştum. Çıldırdığım, sinirime hakim olamadığım o gün işte. Elçin de Can da şahit olmuştu buna. Sonradan da Allah cezamı vermişti zaten. Çok geçti evet. Ama başka bir çarem var mıydı ? Belki de vardı. Belki de çare aramak istemedim. Bilmiyorum. Ama ilk defa düşünmedim. İleride böyle bir şey olabileceğini düşünmedim.
Oğuz. Yıllardır dip dibe olduğum, o kendinden emin, dünyaya tepeden bakan tavırlarıyla kendinden nefret ettiren kişi. Ama aynı zaman da babam. Gerçek olan babam.
" O çocuk benim çocuğum değil."
Babam sandığım adam yıllar önce doğruyu söylemişti. Gerçekten çocuğu değildim.
Ve gerçeklerin elbet bir gün ortaya çıkma huyu vardı. Bu gerçek hiçbir zaman canımı acıtmadı. Acıtamaz da. Çünkü bu hayatta her zaman tek oldum. Baba mı ? Baba sevgisi mi ? Öyle bir duygu hiç yaşamadım.Şu an Elçine karşı yaşadığım duygu önceden hiç yaşamadığım bir duyguydu. Nefret değildi. Ben babamdan bu duygu öğrenmiştim. Bu değildi. Bu duygu güzel bir duyguydu. Ama canımı da yakıyordu.
Gözlerinin içine her baktığım an onun bu hale gelmesinde benim de payımın olduğunu hatırlıyordum. Oğuz ' a onu kendi ellerimle teslim ediyordum. Ona yalan söylüyordum. Gerçekleri anlatmayı her zaman düşündüm. Hatta bir keresinde mektup ile ona her şeyi anlatmıştım. Ama Oğuz' un tehditleri buna izin vermemişti. O mektup Elçine ulaşamadan geri gelmişti.
Sevdiğim her insanla beni tehdit eden biri. İğrenç biri. Annemi bile parmağında oynatmıştı. Kıyafet gibi bir kenara atmıştı. Hayatımda görmediğim berbat insanları onlarla birlikte tanımıştım. Ve daha bir çok şey...!
*
" Ailesinin ölümüne neden oldun. Daha ne istiyorsun ? Elçin ile uğraştığında eline ne geçecek ? "
Sorusuna cevap vermemiştim. Ben yeni bir soru yöneltmiştim ona. Karşımda rahat bir şekilde duruyordu.
Ölü değildi. Canlıydı. Biliyordum bunu zaten...
" Saçmalıyorsun Enes. Sen beni sorgulayamazsın! Ben ne dersem yapmak zorundasın. Yoksa..."
Sözünü kestim. Sesimi yükselttim.
" Yoksa ona da zarar verirsin biliyorum. Söylemene gerek yok. Anladım onu! "
Derin bir sessizlik oluştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gecenin Aydınlık Sabahı
Fiksi RemajaHayatın içinde sona geldik dediğimiz anlar vardır. O andan sonra yeni bir dünyaya başladığımız an. İşte o iki dünyanın birleşimi. Yaşamayı hayal ettiğimiz dünya ve hayallerin hayata yansıdığı bir dünya. Düşlerde olan her şey düşte mi kalmalıydı ? A...