Bölüm 44

52 2 1
                                    

Kapıyı kapattım. Kim olduğunu bilmediğim adamın yüzüne kapattım kapıyı. Duymak istemediğim şeyleri söylüyordu bana. İyice saçmalamıştı. Cümlelerini bitirmesini bekleyemezdim. Ormanlık alanda ceset bulunduysa bundan bana neydi ? Günde sadece bir insan ölmüyor değil mi ?

Enes değildi sonuçta. Biliyordum ben , Enes değildi. O olsa hissederdim. Hissederdim değil mi ? Kafamı kapıya yasladım. Gözlerimi kapattım. Bu anın hiç yaşanmadığını hayal ettim. Daha sıkı kapattım gözlerimi. Kapının çaldığını duyduğum her an daha çok sıktım kendimi. Farkında bile değildim.

'' Aç gözlerini...''

Enes'in sesini duyuyordum. Hayır, gerçek değildi. Enes, dedim. Seslendim. Karşılık gelmedi. Onu yanımda sanıyordum ama değildi. O gitmişti.

'' Can ben, Elçin abla. ''

'' Elçin abla, korkuyorum. İyi misin ? ''

Değildim. Bunu haykırmak istiyordum. Yapamıyordum. Kımıldayamıyordum. Başımı dizlerimin arasına almış, çömelmiş duruyordum. Gözlerimi de hala açmamıştım. Can' a yalan konuşacak mecalim de kalmamıştı.

'' Kapı çalıyor. Açmayacak mıyız ? ''

'' HAYIR! '' diye bağırdım. İstemeden de olsa sanırım onu korkuttum. Çünkü tekrar tekrar kapıyı açmayacağımızı söylemiştim. Hem de sesli bir şekilde. Dayanamadım. Can'ı böyle çaresiz bırakamazdım. Onun hiçbir suçu yoktu.

Yavaşça kızaran gözlerimi açtım. Kafamı dikçe kaldırdım. Bedeni titriyordu. Bana doğru yaklaştırdı tekerlekli sandalyeyi. Kendi başına sandalyeye binip yanıma kadar gelmişti. Sırf benim için.

'' Özür dilerim Can. ''

Sesimin çatallı çıkmasını umursamadan ona sıkıca sarıldım.

'' Elçin abla, iyi değilsin. Mutsuzsun. Abim neden seni böylece bırakıp işine gitti ? ''

Cevap veremedim. Kelimeler çıkmadı ağzımdan. Ona yalan söylemek istemiyordum. Ama ne diyecektim; anne ve babandan sonra abinde seni bırakıp gitti mi diyecektim ? Bunu söylemek zordu. Çok zor. O bana bakan masum gözlere, ailesini her şeyden çok seven o kalbine bunu yapamazdım. Yapmalı mıydım bilmiyordum.

'' Abim için iş bu kadar önemli değildi ki. O seni, bizi seçer her şeye rağmen. Başka bir şey var...Var değil mi ? ''

Kafamı hayır anlamında salladım. Saçlarını okşadım. Ve gülümseyip onu biraz rahatlatmak istedim. Beni bu halde gördüğü her an daha kötü oluyordu.

'' Kapı çalıyor Elçin abla. '' dedi korkuyla. Gözlerim kapıya doğru kaydı. Düşündüm. Bu kapının arkasında hiç istemediğim şeyler olabilirdi.

'' Açmayacağız Can'ım. Tamam mı ? '' dedim gözlerinin içine istekle bakarken. Benimleydi. Onu odasına doğru götürdüm. Aklıma bir şey gelmişti. Can yatağına doğru uzandığında etrafta kulaklık aramaya başladım. Masanın alt çekmecesinde mavi bir kulaklık buldum. Kendi telefonumu çıkardım. Onun sevdiği şeyler açtım. Dışarıdan gelen sesleri duymaması için yapabileceğim şey buydu. Alnına bir öpücük kondurdum.

'' Ben içerde olacağım. Sen dinlen tamam mı bir tanem ? ''

Kafasını sallamak ile yetindiğinde hafif buruklukla odadan çıktım. Kapısını kapattım. Direkt olarak pencereye koştum. Aliyi gördüm. Ve o gelen adamı. Bir şeyler konuşuyorlardı. Duyulmuyordu. Ama zaten duymakta istemiyordum.

Odama geldim. Üstüme yeni kıyafetler giydim. Rahat edebileceğim bir eşofman ve bol bir bluz. Saçlarımı da dağınık topuz yaptım. Eldivenlerim...Onları da taktım elime. Öyle çıktım odadan.

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin