Başlangıç - 24. Bölüm -

61 6 0
                                    

Unutmuyor insan, unutamıyor. Sadece alışıyor. Ay geçiyor, yıl geçiyor, bir şekilde alışıyor.

Kullandığım haplar, tüm beynimi yıkamıştı. Bana annemin, babamın sesini, " Güzel kızım " demelerini unutturmuştu.
Mecbur muydum? Belkide evet. Ama artık kullanmayacaktım. Çünkü beni başka bir insan yapmıştı o haplar. Ben Elçinim, ben onlarsız da güçlü olabilirim artık.

Güne uyanmıştım ama hala yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyordum. Erenin sesiyle irkilmiştim.

" KAHVALTI HAZIR HANFENDİ KALK ARTIK!" diye bağırıyordu. Alt kattan.

Doğrulup, terliklerimi giydim. Yüzüme su vurup, dağılmış saçlarımı topladım. Pijamalarım üstümde kahvaltıya indim.

" Hayırdır kızım, sarhoş olarak mı kalktın?" dedi Eren.

İçmeden de sarhoş olabilecek bir yapıya sahip olabileceğim doğruydu. Ve ilaçları birden bıraktığım için böyle etkiler yapması doğaldı. Ama onların bıraktığımdan haberi yoktu. Çünkü söylesem buna izin vermezlerdi.

" Buugüün güzeeel bir güünn Erennnn !" dedim kelimeleri uzatarak.

O sıra da yanımıza Eda da gelmişti. Kahvaltımızı yaptıktan sonra Eren telefonla konuşmaya gitti.
Edanın moralini bozuk gördüğüm için ne olduğunu sordum.

" Birini sevmek, kötü bir şey mi Elçin? " dedi. Çok mutsuz gözüküyordu.

Bu konular hiç bana göre değildi. Yani hiç yaşayabileceğim şeyler değildi. Hayal dünyam hariç!

" Kendini sev güzellik, başkasına ihtiyaç mı var sanki?" dedim hafif gülümseyerek. Ortamı yumuşatmaya çalıştım.

" Ve o bunu farkında bile değilken sevmek." dedi cümlesine devam etmedi. Edemedi. Odaya tekrar Eren geldi.

Şaka mı? Eren ! Edanın bahsettiği kişi Eren miydi? Hayır, olamaz. Evet Eren eğlenebileceğimiz biriydi. Ama, asla ve asla ilişki insanı değildi. Bir Edaya bir Erene bakmamı sonlandırmam gerekiyordu.

" Bugün sizi eğlendireceğim, hadi hazırlanın." dedi Eren .

İkimizde o hava da değildik.

" Ne bekliyorsunuz kalksanıza." dedi tekrar.

Düşündüm. Belki de artık bu hayatın keyfini çıkarmak gerekiyordu. Hep üzülmek mi olur hiç?
Edayla göz göze geldiğimizde ikimizinde aklından aynı şeyler geçtiği belliydi.

Hızlıca odama çıkıp ne giyeceğimi seçtim. Üstüme askılı beyaz bluz, altıma da siyah kot şort giydim. Spor ayakkıma uygun uzun çorap seçtim. Benim tarzında buydu. Hem daha rahattı.
Siyah saçlarımı açıp düzleştirdim. Daha sonra ufak bir makyaj yaptım. Kirpiklerim zaten uzundu ama yine de biraz rimel sürdüm.

Odadan çıktıktan sonra Edanın odasına gittim. Yatağa oturmuş hala giyeceği kıyafeti seçmeye çalışıyordu.

" Ben sana çok güzel bir kombin yapayım mııııı ?" dedim. Ve dolaptan bir şeyler seçmeye başladım. Kesinlikle iddialı bir şeyler giymesi gerekiyordu. Çok mutlu, cool gözükmeliydi.

" Bu işte, tam olarak bu" dedim kırmızı kalem elbiseyi göstererek.

Kafasını hayır dercesine salladı. Ben de tam tersi evet anlamında salladım. En sonunda o elbiseyi giymesi konusunda ikna etmiştim. Altına da siyah bir ayakkabı. Saçlarını da dağınık topuz yapmıştım.

Evet şimdi gidebilirdik! İkimizde harikaydık.

Bahçede Erenin bizi beklediğini gördüm. Acele ile çıkarken üstüme ceket almayı unutmuştum. Umarım üşümezdim.

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin