HİKAYEME BİR ŞANS VERİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM 🤍 YAZMAYI SEVİYORUM,UMARIM SİZ DE OKURKEN SEVERSİNİZ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...🌸
------------------------------------------------------------Yine karanlık bir gün,yine mutsuz bir ben ve yine kötü bir sabah...Evet bu sabahta yine yorgun,üzgün bir şekilde;yalnızlığın sesini,yağmurun sesini, kendimin sesini,dinliyorum.Bir yandan da yeni uyandığım için gözlerimi zor açıyorum...
Aslında enerjik uyanan insanları hep çok kıskanmışımdır çünkü asla bunu beceremem.İçimde sürekli negatif enerji vardır ve o peşimi hiçbir zaman bırakmaz.Bugün de yine her gün olduğu gibi kalkıp okula gidecektim zaten hayatım da bundan başka ne vardı ki ? Bazen düşünüyorum da bence ailem beni bu yüzden bırakıp gitti çünkü çok sıkıcı biriyim gereksiz yer kapılıyorum.Neden,nereye,ne zaman gittiler hiç bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum...Küçüklüğümden beri hep kendi kendimi,kendim büyüttüm.Çok kez düştüm ama bir şekilde kalktım ve hayata tutunmaya çalıştım.Bunu neden yaptım,neden hala yaşıyorum,bilmiyorum... Artık bir amacım kalmadı ama bir şekilde hayat beni sürüklüyor işte...
Nereden bilebilirdim ki bir gün telefonuma bir mesaj gelicek ve bu benim tüm hayatımı değiştirecek acaba alt üst mü olacağım yoksa yeniden mi hayatı yaşayacağım ?
Bu sabahta yine sadece süt içtim,benim kahvaltım da buydu.Daha sonra okul formamı giyip yola koyuldum.
Normal bir devlet okuluna gidiyordum ve okul forması dışında bir şey giydiğim anda ceza veriyorlardı bu katı kurallar beni her zaman çok sıkmıştı.İşte bu yüzden okuldaki kimseyi sevmiyordum.Neyse ki servise bindim en arka koltuğa geçip kulaklığımı taktım ve yolu seyretmeye başladım...
Dilim de Manga'nın "Dünyanın Sonuna Doğmuşum" şarkısının sözleri bir yandan da yağan yağmurun sesi müthiş bir ikili olmuştu...Böylece zaman hemen geçmişti.
Okula girdiğimde her daim olduğu gibi ilk kantine indim suyumu aldım ve sınıfa çıktım.Sınıfta ki kimseyi de sevmiyordum şimdi içinizden" Bu kız da hiç kimseyi sevmiyor" diyebilirsiniz ama yaşadığım şeyler beni böyle düşünmeye sürükledi. Çünkü gördüğüm herkes sadece çıkar üzerine arkadaşlık kuruyordu...Bu okula ilk geldiğim zamanlar da bir tane çok sevdiğim bir arkadaşım olmuştu,tam benim gibiydi:sessiz,sakın, kendi halinde ama sonra o da gitti.Babası onu okuldan aldı ve yine ben yalnız tek başıma kaldım."Neden ben?" Diye çok düşünüyorum belki de yaptığım bir hatanın cezasını çekiyorum kim bilir...
Neyse işte ilk dersimiz Fizikti.Sayısalcıydım aslında ama en sevmediğim ve zorlandığım ders buydu. Çünkü hoca da bizi zorlamak için elinden geleni yapıyordu.O,sözlü notu verirken bile sınav yapıp veriyordu.Bu nasıl bir okul böyle diye düşünenleriniz elbet ki vardır.İnanın bunun cevabını ben de bilmiyorum,nasıl bir yere düştüm,hiç bilmiyorum Sanki her kötü şey beni buluyormuş gibi...Yorulmuştum,çok yorulmuştum ama güçlü olmam gerekirdi...
Öğleden önceki dersler bitmişti ben de yemek yemek için kantine gidecektim ki arkadan gelen bir ses beni durdurdu.Ses tanıdık gelmişti.Okulun en bilinen,en havalı isimlerinden biri Tolgaydı.Neden bana seslenirdir ki hiç anlamadım çünkü bu okulda kimse beni gerçekten sevmezdi...
Şaşkın bir şekilde arkamı döndüğüm de alaycı bir şekilde gülerek yanıma yaklaştı.
" Ne var Tolga ne istiyorsun ? " dediğim gibi kolumdan tuttu ve beni zorla bir sınıfa götürdü...Birden ciddileşerek " Senden düzgünce bir şey isteyeceğim:hemen hayır deme buna ihtiyacım var bana matematikte yeni işlediğimiz konuyu anlatabilir misin?"
Bu söylediği ile çok şaşırmıştım okulun en havalı kişisi benden yardım istiyordu hem de benden!!! Yüzümde anlık bir gülümseme oluştu sonra hemen kendimi toparladım sadece bir ders anlatacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gecenin Aydınlık Sabahı
Novela JuvenilHayatın içinde sona geldik dediğimiz anlar vardır. O andan sonra yeni bir dünyaya başladığımız an. İşte o iki dünyanın birleşimi. Yaşamayı hayal ettiğimiz dünya ve hayallerin hayata yansıdığı bir dünya. Düşlerde olan her şey düşte mi kalmalıydı ? A...