-Bölüm 15-

33 5 0
                                    


Mutluydum, huzurluydum ama sanki Baran da bir farklılık seziyordum. Ne olduğunu çözemesem de olayı kurcalamak istemedim.

-2. Gitar-

" Kolayca öğrenebileceğimi sanmıyorum, nasıl olacak ki bu?" diye sordum.

Baranın gitarı siyahtı. Elime aldım. Tutmaya çalıştım.

" Öğreten kişinin iyi olması lazım. O da olduğuna göre sıkıntı yok güzelim."
" Bak baaak, hemen de över kendini." dedim alttan alttan gülerek.
" Ee yetenek var ki övmüyorum dimi ama? "

Doğru söylüyordu bende o yetenek yoktu ama şarkı söyleyebiliyordum.

" İlk önce gitarın akorlarını bilmen gerek. Bir zaman sonra alışacaksın. Hatta başta el kemiklerin ağırabilir. " dedi.

Öğretmenime aşık olmuştum. Keşke hepsi böyle olsaydı. Birkaç bir şey daha anlattıktan sonra kendime güvenim geldi birden.

" Ben kaptım bir şeyler, çalmayı deneyeyim. "
" Şey, neyse tamam bakalım dene. "

Gitardan çıkan sesler kulağıma hiç iyi gelmiyordu. Sanırım yanlış yaptığım şeyler vardı.
Sanırım mı Yağmur?


" Bu ne? Bozuk mu bu gitar Baran? Sanırım bozulmuş. Boşver başka zaman çalışırız. " diyip gitarı çantasına koymaya hazırlandım.

Hızlıca elimi tutup

" Gitar sağlam" diyip gülümsedi.

" Bozuk bozuk. Boşver bir ara öğrenirim."

" İnatçı keçi, ne çabuk pes ettin "

Ellerimi kollarıma bağlayıp

" Gitar bozuk. Bozuk gitarla çalışmam ben." dedim.

Kendimi kandırıyorum. Becereksizliğinden hepsi Yağmur.

" Bak gel benimle " diyip birlikte koşmaya başladık.

" Napacağız Baran nereyeee? "

Sahil tarafında ki bankalara oturduk. Gitarını koyduğu çantadan tekrar çıkardı.

" Baran ya burada mı çalacağım? Rezil olurum."

" Hayır ben çalacağım, sen söyleyeceksin. "

Kalbim küt küt atıyordu. Heyecanlanmıştım.

" Gerçekten mi? "
" Gerçekten."
" Peki ne söyleyeceğim?"
" Ne istersen."
" Şşşeyy olur mu? Sen İstanbulsun ' "
" Gökhan Türkmen he, çok severim. Olur tabi. "

Cesaretimi toplayıp şarkıyı söylemeye başladım. Gözlerimi kapatmıştım etraftaki geçenlerin vereceği tepkiden korkuyordum.

" Senin küçük bir elvedan
Böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun?

Bazen bi' kaldırım taşı, bazen bi' sokak çalgıcısı
Yani sen İstanbulsun"

İlerleyen zamanlarda olacak olaylar, bu şarkıyı bizim için daha da anlamlı kılacaktı belki de...

Gözlerimi açtığım da etrafta birsürü kişi bizi alkışlıyordu. Baran ise elimi tutuyordu.

" Güzel söyledim mi?" dedim sessizce kulağına doğru.
" Harikaydın." dedi o da.

Yanaklarım yine kızarmıştı.

" Harikaydınız gençler, isimler ne ? " dedi yaşça büyük adam bize doğru gelip.

" Yağmur ve Baran "

" Ben Kemal. Müzik severim, ilgilenirim. Yağmur sesin çok güzel bunu değerlendir kızım" dedi.
" Teşekkürler " dedim ben de utanarak.
" İstersen sana yardımcı olabilirim."
" Nasıl yani? "
" Numaranı alayım, bak benim kartımı da al. Birinden haber bekliyorum sana dönüş yapacağım."


Kartını alıp çantama koydum. Belki bu benim için bir fırsat olabilirdi.

Baran ile sahil de biraz yürüdükten sonra akşam eve geldim. Tolga ile görüntülü konuştum, dinlendim.

Günlerim Baranla çok güzel geçiyordu. Kötü şeyler düşünmüyordum.

Birden telefon çaldı. O adamdı. Ne çabuk!
Hızlıca açtım. Heyecan yapmıştım.

" Efendim, Kemal Bey."
" Bey demene gerek yok kızım, amca diyebilirsin."
" Peki Kemal amca."
" Yurt dışında yaşamak ister misin? Müzik eğitimi için de iyi olur bu. Bunu sağlayabilirim."

Yine bir teklif, yine bir kafa karışıklığı. Ama bu sefer daha dikkatli, daha olgun kararlar vermem gerekiyordu.

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin