- Bölüm 18 -

48 6 0
                                    

Bazen çok sever insanlar, çok değer verirler, kendilerini düşünmek yerine karşısındakini düşünürler, ona bağlanırlar, güvenirler. Ama sonra kaybederler. Tıpki benim gibi.

Kimse tanıdığımız gibi kalmıyor hayatta. Bir gün bakıyoruz sıcacık bir gün bakıyoruz buz gibi. Herkes değişebiliyor ; en çok sevdiklerimiz bile.

5 gün olmuştu onu hiç görmemiştim. Nasıl nerede napıyor bilmiyordum. Unutamıyordum. Aklımdan çıkmıyordu. Beni kendisine bağlayıp birden hayatımdan çıkmıştı.

İyiyim diye kendimi kandırıyordum. Kalbim acıyordu. Ve geçmiş acı veriyorsa, geçmemiştir.

Kaç gündür sadece evde yatıyordum. Başka yaptığım hiçbir şey yoktu. Tolganın olanlardan haberi yoktu. O da bana sürekli ne olduğunu soruyordu ama ben geçiştiriyordum.

Telefonumun çalmasıyla yataktan kalktım. Efe arıyordu.

" Yağmur, nasılsın? " dedi.

Bir yandan yenge demesini özlüyordum.

" MÜKEMMELİM ! KANDIRILMIŞ, GÜVENİ KIRILMIŞ, KALBİ PARAMPARÇA OLAN BİRİ NASILSA ÖYLEYİM." dedim.

Derin bir nefes aldı.

" Hadi bugün bize gel bir şeyler yapalım. Çok özledim seni." dedi.

Ben de çok özledim, eski günlerimizi, anılarımızı...

" Birazdan oradayım. " diyip telefonu kapattım.

O kadar halsizdim ki başım dönüyordu. Üstümdeki pijamaları çıkartarak yeni kıyafetler giydim.

Beni almaya gelen, bana inatçı keçi diye seslenen Baran yoktu artık. Artık sadece ben vardım.

Kulaklığımı takarak yürümeye başladım. Denk gelen şarkı beni üzmeye yetmişti.

Baran ile bizim şarkımız. Şarkımızdı :)

" Ne olur bu evden kimse gitmesin,
Bu hikaye kimse kimseyi terk etmesin." diyordu şarkı.

Ama o beni çoktan bırakmıştı.

" O kaybetti... " gibi şeyler söyleyemiyordum hiç çünkü bildiğim bir şey vardı o beni sevmemişti, kandırmıştı. Bu yüzden üzülmezdi. Tek üzülen ve eksik hisseden bendim.

Efe ile Ecenin annesi ve babası birlikte tatile gitmişlerdi. Evde sadece bizbize olacaktık.
Bahçelerine girdiğimde Ece de yüzünde değişik bir ifadeyle bana doğru geliyordu.

" YAĞMUUUUUR, DELİ KIZ ÇOK ÖZLEDİM SENİ!" dedi bağırarak.

" Bende " dedim, sımsıkı sarıldım.

Bakkala gidip birkaç bir şey alacağını söyledi sonra ben de merdivenlerden çıkıp eve girecektim ki içeriden sesler geliyordu.

O buradaydı. Baran buradaydı. Sesini duyunca onu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım.

İçeri girmeden ne konuştuklarını dinlemeye çalıştım.

" Baran" dedi Efe." Kaç gündür kendini yiyip bitirdin. Sana yazık değil mi be kardeşim? "

Ne yani, hem beni paramparça ediyor hem de ona mı yazık oluyor?

" Beni unutmalı Efe. Birkaç gün sonra görmeyecek artık beni zaten. " dedi Baran.

Ne demek istiyordu? Başka yere mi gidiyordu yani?

" Sen peki? Sen nasıl unutacaksın? Sen ne yapacaksın?"

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin