Bölüm 51

26 2 1
                                    


Bölüm şarkıları ;
•Buray- Affet Beni
•İlyas Yalçıntaş- Sadem
•Serdar Ortaç- Bilsem ki
•Volkan Akmehmet - Affedemem
•Sertap Erener- Bir Çaresi Bulunur
•Güncel Gürsel Artıktay - Masal

~•~

Hayatta bazı korkularımız vardır. Bazı asla yapmam,yapamam dediğimiz şeyler. Asla deyip yine de gün gelince yapmakta olduğumuz şeyler. Bazen hayatın getirdikleri ve bulunduğumuz koşullar yenilenmemiz gerektiğini bize gösterir. Öyle bir zorluk çıkarır ki karşımıza yapmayacağımız şeyleri yaptırabilir. Bizi  olmadığımız bir insana dönüştürebilir.

Aldığımız mesajla bir süre bakıştım. Perdeyi hafif aralayarak camdan baktım. Kimseyi göremiyordum. Aşağı inmeyecektim. Enes bunu duyarsa olayları büyütebilirdi. En azından huzurumuz bir gün sürsün istiyordum. Sonra açıklardım.

Uyuyabildim mi peki ?

Saat 06.00 olmuştu. Mutfaktaydım. Elimde kahvem ile yalnız başıma oturuyordum. Arada bir gözlerim gidiyordu.
" Gün erken aymış senin için. "
Ani gelişi ile yine irkilmiştim. Gözlerimi ovuşturdum.
" Tabi " dedim esneyerek. Yanımda doğru geldi. Ellerini çeneme doğru getirdi. Gözlerime baktı.
" Uyumadın değil mi sen ? " sorguya çeker gibi tonlama yapmıştı. Sandalyeden kalktım.
" Bugün kafeye erken gideceğim. Artık havalar ısınıyor. Kalabalık olur. Sen de Can ile kal. Ama okula gitsin. Zaten geçen gün gitmedi. Yani tabi sen abisisin istediğin gibi yap ama... " cümlemi bitirmeden araya girmeye bayılıyordu.
" Susacak mısın yoksa susturayım mı ? " susmuştum. Diğer ihtimali düşünmek istemedim. " Senin Can için istediğin her şey iyiliği için, biliyorum. Ayrıca ben abisiyim ama sen daha fazlasısın. "
Gülümseyişime engel olamadım. Bunu başarmış olmak bana güzel hissettiriyordu.
" Sırıtmayı bırakta pijamalarını değiştir. İşe böyle gitmiyorsun herhalde ? Yoksa konsept böyle mi ?" deyip alaycı şekilde gülüyordu. Omzuna bi tane vurduktan sonra odama doğru yol aldım.

Bodrum da havalar güzeldi bu ara. Bu yüzden daha ince şeyler giyiyordum artık. Beyaz gömleğimin altına kot bir etek giydim. Saçlarımı topuz yaptıktan sonra kırmızı çiçekli bandanamı taktım. Çantamı hazırladıktan sonra artık tamamen hazırdım. Kahvaltı yapmak istememiştim. Bir an önce işe gitmek istiyordum. Can'a görüşürüz öpücüğünü bıraktıktan sonra evden çıktım. Kulaklıklarımı taktım. Ve bugün bisiklet ile gitmeye karar vermiştim.

Müzik açmadan önce konumumu açmıştım. Çünkü evden çıkmadan önce Enes Bey tembihlemişti. Bir şey olursa beni bulabilmek içinmiş. Kulağa mantıklı geldiği için kabul etmiştim.

09.00 / Kafe açılış saati

Temizlik, çiçek sulama, hazırlıkları çabucak bitirmiştik. Kübra'nın da eli bu işlere çok yatkındı. İkimiz birlikte hallediyorduk.
İşe gitmeden önce kahve ve simit almak isteyen müşteriler gelmeye başlamıştı. Onlarla ilgilenirken bir yandan Can ile görüntülü konuşuyordum.
" Kurabiye ayıracaksın değil mi bana ? "
" Abim de çok sevecek eminim. "
" Beyazlıdan daha çok olsun. "
" Ya da meyveli olsun. "
Derin bir nefes aldım.
" Buyrun para üstünüz. "
Gözlerimi telefona çevirdim.
" Bir tanem hepsinden ayıracağım. Ama şimdi işe döneyim olur mu ? "
Telefonu Enes aldı.
" Okula bırakacağım şimdi Can'ı sonra yanına geleyim mi ? "
Gözlerimle işaret ettim.
" Senin sanki başka işlerin vardı. Onları mı bir halletsen ? "
Anlamış olacaktı ki uzatmadı. Kaçak biri gibi yaşıyor olmasından dolayı içim rahat değildi.
Konuşmayı bitirip telefonu kapattık. Masaları toplamaya gittim. Ardından Kübraya bir telefon geldi.
" Hemen geliyorum almaya. "
Mutluluğunu yüzünden okuyabiliyordum. Gözlerinin içi gülmüştü.
" Noldu kızım? " diye sordum merakla. Bir anda sarıldı bana.
" Bizimkiler gelmiş. " ailesinden bahsediyordu. Onun gibi ben de çok sevinmiştim. Sarılmasına karşılık verdim.
" Tatil için gelmişler. Seni Ada ve Arda ile de tanıştırırım. Kuzenlerim. " ailesini o kadar özlemişti ki bana hep bahsediyordu. Ben üzülürüm diye biraz çekinerekte konuşsa ben anlıyordum.
" Ayy harika olucak! "
Lafa tutmadan hemen gidip eşyalarını toplamasını söyledim. Bu sefer yanıma yüzü asık geldi.
" Ama seni tek bırakıyorum. "
Yanağından bir makas aldım.
" Deli misin kızım ? Lafı mı olucak sanki ! Kızdırma beni , hadi git çabucak. Haber ver bana. " yanağıma öpücüğünü kondurdu ve arabaya bindi.
O sıra da depoya gidecek malzemeler gelmişti. Onları taşımaya başlayacaktım. İşçilerden biri yanıma doğru geldi.
" Abla biraz geciktik, şoför rahatsızlandı da başka biri sürmek zorunda kaldı. " dedi. " Sorun değil kardeşim. " diye yanıtladım öncelikle. " Malzemeler aynı yere taşınacak. Soğuk depoya. " güneşten gözlerimi kısarak etrafa bakıyordum. Ardından hemen elime bir koli alarak depoya doğru getirdim. Yarım saat süren taşıma sonucunda şimdi son koliyi getiriyordum. Yerleştirdikten sonra kapıyı kilitleyecektim. Ama anahtarı koyduğum yerde bulamıyordum. B12'm iyice düşmüştü sanırım. Omzumda bir el hissetmemle birlikte kendimi deponun içinde buldum. Ardından yüzüme fırlatılmış not ile baş başaydım. Kapı tam kapanmadan ittirmeye çalışmıştım ama elimde kalan tek şey kar maskesi olmuştu. Kimin yaptığını bile görememiştim. Kilitleme sesini duyduğum anda duvarlara vurarak bağırmaya başladım.

Karanlık Gecenin Aydınlık SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin