Selam yıldızlarım ✨
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.🦋
Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.🌼
Keyifli okumalar.🍒
*****
45. BÖLÜM "YA ÖLÜM YA YAŞAM"
"Yiğit uyan dedim!" Göz yaşlarım akmaya başlarken başını kendime doğru çevirdim ve gördüğüm şeyle göz yaşlarım bir sel misali yanağımı ıslattı.
Dudakları morarmış, ağzından kan gelmişti. Dokunduğum yüzü buz kesmiş, nefes almıyor gibiydi. Dizlerimin beni taşımazken yatağın kenarını tuttuğum elim kaydı, Yiğit'in eli yataktan boşluğa düşerken korkuyla nefesim kesildi, acıyla haykırdım.
"YİĞİT!" Göz yaşları içerisinde dizlerimin üzerinde doğruldum. Bulanıklaşan bakışlarımı netleştiremedim, yüzüne dokundum, buz kesmişti. Daha fazla vakit kaybetmeden ayağa kalktım, ağlayarak odanın dışına koştum, avazım çıktığı kadar bağırdım.
"YARDIM EDİN!" Başım döndü, kapıya tutunup dengemi sağladım, ayakta kaldım. Yer ayaklarımın altından kayıyormuş gibi hisettim. Gözlerimi kapattım, kendimi toparlamaya çalışırken gözlerimin önünde Yiğit belirdi, kendimi umursamadan gözlerimi yeniden açtım ve bir kez daha sesim çıktığı kadar bağırdım.
"YARDIM EDİN!" Yan odadan orta yaşlı bir adam fırladı, gözleri etrafta gezindi, beni buldu, koşarak yanıma geldi.
"Hanımefendi iyi misiniz?" Ağlamaktan cevap veremedim, yapabildiğim tek şey elimi kaldırıp işaret parmağımı odanın içine doğru tutmak oldu. Adam anlamış olacak ki koşarak içeriye girdi. O Yiğit'in yanına ulaştığında diğer odalardan da insanlar çıktı, birkaç tanesi yanıma gelirken koşarak içeriye girdim.
"Ambulansı arayın lütfen, hemen!" Dedi odaya giren orta yaşlı adam kapıdaki diğerlerine bakarken. Yalvaran bakışlarım onları bulduğunda birkaç tanesinin elindeki telefonu gördüm, adamın dediğini yaptıklarından emin olup yeniden Yiğit'e döndüm.
Adam ağzından gelen kanı temizlemiş Yiğit'i yan çevirmiş, öyle de durmasını sağlıyordu. "Ambulans geliyor." Duyduğum ince sesle gözlerimi kapıya çevirip sarışın bir kadın gördüm, odaya girmeden kapının önünde konuşmaya devam etti.
"Şehrin içinde değiliz, buraya gelmesi en az 45 dakika sürer. Bence beyefendiyi bir arabaya falan bindirip kendiniz götürün, yolda ambulansı görürsünüz zaten, durdurursunuz. Hiç değilse biraz zaman kazanmış olursunuz." Çaresiz gözlerim Yiğit'in yanındaki adamı buldu. Mantıklı düşünemiyor, bir karar alacak durumda değildim. O da bilgili birine benziyordu, benim için bir karar vermesini beklerken yalnız olduğuma lanet ettim. Normalde etrafımızda Yiğit'in adamları olması gerekiyor, kalabalık olmalıydık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZ | KİTAP OLDU
Teen Fiction"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uz...