68.BÖLÜM "PRANGALAR"

75.9K 5.1K 4.1K
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.♡

Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu bölüme yapacağınız yorumları da sabırsızlıkla bekliyorum. Bol bol yapmayı ihmal etmeyin :)

Medyadaki şarkıyı açıp arkanıza yaslanarak okumaya başlayabilirsiniz.

Keyifli okumalar.♡

******

******

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

68. BÖLÜM "PRANGALAR"

Mücadele etmek, savaşmak, pes etmeden devam etmek daha önce benim için hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Yirmi altı yaşıma cezaevinde, demir parmaklıkların arkasında girmiş olsam da yirmi altı yaşında bir kadınım artık. Hayat bu zamana kadar benden çok şey aldı, çok şey verdi. Düşüncelerim, hayata olan bakış açım defalarca kez değişti. Kimdim, neydim, aslında nasıl biriydim anlamam yıllarımı aldı. Hayat, aslında kendimizi tanımamız için çıktığımız bir yoldu. Geçirdiğimiz her gün de o yolda attığımız bir adımdı. Ben o yolda adım adım ilerlerken, kendimi bulmaya çalışırken Yiğit 'le tanıştım. Bir gece yarısı, bir kaza sayesinde...

Onu tanıdıktan sonra o yolda yürümeyi bıraktım, koşmaya başladım. Ondan kaçtığım, korktuğum için değil. Onda kendimi bulduğum için. Onu tanımak o yolu daha erken bitirmemi, kendimi daha çabuk bulmamı sağladı. Çok şey yaşadık. Birbirimizi üzdük, kırdık, ayrıldık, yeniden döndük. Birbirimize duygusal olarak çok zarar verdik ama birbirimizi anlamamız da çok uzun sürmedi. O andan sonra da hep bize zarar verildi. Öz babam, öz babası, Naz, Cesur ve ismini bilmediğim onlarca kişi... Hep bize zarar vermeye çalıştılar, bunu yaparken birbirimize daha da yaklaştığımızı fark etmediler. Aldığımız her darbede biraz daha sarıldık birbirimize, açtıkları her yarayı birlikte sardık. Ayrı düşmüş olsak da birlikte sardık. Aramıza giren mesafelerin hiçbir önemi yoktu, bizim ruhumuz hep birlikteydi, kalplerimiz bir aradaydı. Her şeyin önüne geçseler, her şeye engel olsalar bile buna asla olamazlardı. Olamayacaklardı da.

Aldığımız son darbe ise bizi tamamen birbirimize ait kılmıştı. Yaşadığımız son olay sevdiğim adam için ne kadar ileriye gidebileceğimi anlamamı sağlamıştı. Ona olan sevgimin bir sınırı olmadığını fark etmiştim. Ondan başkasıyla olamayacağımı, bir başkasını geçtim o olmadan olamayacağımı anlamıştım. Bu doğru değildi, olamazdı. Hiç kimse hayatını hiç kimseye bağlamamalıydı ama benim kalbim, nefesim Yiğit'e bağlıydı. Ben o varken nefes alıyorum, ben onunla yaşıyorum. Doğru olmadığını bildiğim bu şeyi yaşamaktan da hiç pişmanlık duymuyorum. Hani bir keresinde demiştim ya bana doğru gelen bir başkasına yanlış geliyorsa doğrularımdan bir başkası için neden vazgeçeyim diye? Yine aynı durumun içindeyim. Yanlış da olsa, doğru benim için ve ben bu doğrudan asla vazgeçmeyeceğim. Bu doğru beni bir gün nereye sürükler bilmiyorum ama yine de vazgeçmeyeceğim.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin