"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?"
Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uz...
Sol alt köşedeki yıldızı parlatarak bana destek olabilirsiniz.♡
Buraya da kalp ve yıldızlarımızı alabilirim. Ben de sizin için bırakıyorum.⭐♡
Şimdi sırtınızı arkaya yaslayıp kulaklığınızı takıp bu bölüm için seçtiğim şarkıyı açıp bölümü okumaya başlayabilirsiniz.♡
Keyifli okumalar diliyorum. 🍒 Bölüm sonunda görüşmek üzere.🦋
*****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
60. BÖLÜM "BEKARLIĞA VEDA"
Uzanıp çalan telefonumu aldım, Yiğit'in aradığını gördüm. Dudaklarım yana kıvrılıp yüzümde sinsi bir ifade oluşurken telefonu sessize alıp yanıma bıraktım, aramasını açmadım ve gözlerimi salondaki arkadaşlarıma çevirdim.
Yiğit'i pişman etme kararı aldıktan sonra bir bahaneyle oradan ayrılmış, eve gelmiştim. Gelir gelmez de Ebru'yu aramış, arkadaşları toplayıp bana gelmesini, bu gece hepsinin bende kalacağını, itiraz kabul etmediğimi söylemiştim. Bu Yiğit'i pişman etme planımın ilk adımıydı. Çok güzel seyler olacaktı, Yiğit'in karşımda kıvranıp durmasını sabırsızlıkla bekliyorum.
"Eee düğün ne zaman, belli mi?" Gözlerimi bunu soran Sıla'ya çevirdim. Sıla benim, üniversiteden arkadaşımdı. Tabii ki tek arkadaşım Ebru değildi, onunla ortak bir arkadaş grubumuz vardı ve şu an onlar benim evin salonunda oturuyorlardı ve hepsi de bu gece burada kalacaktı.
"Bir ay içinde olacak ama tam tarih belli değil, henüz karar vermedik." Diye yanıtladım sorusunu, onlarla uzun zamandır görüşmüyorduk. Hatta bayağı uzun olmuştu görüşmeyeli ve Yiğit'e inat uğruna da olsa onları çağırmam, onlarla zaman geçirmek kendimi iyi hissetmeme neden olmuştu.
"Ya ben sizden önce evlenirim diyordum, en başta ben giderim zannediyordum ama hepiniz tek tek gidiyorsunuz bende hâlâ tık yok." Bunu söyleyen Derya'ya güldüm, o ciddi ilişkilerin kadını değildi, hayatına giren çok kişi olmuştur ama daha önce birine delicesine aşık olduğunu hiç görmemiştim. Olacak gibi de değildi.
"Senin bir ilişkin en fazla bir ay sürüyor Derya, nasıl evlenmeyi düşünüyorsun acaba?" Meryem Derya'yla dalga geçerken Ebru araya girdi.
"Sen ona söylüyorsun ama senin de ondan hiçbir farkın yok. En son görüştüğün çocuk için aşık oldum, ölüyorum dedin çocuğu bırakman iki ay sürdü. Sebep ne peki? Neymişte elektrik alamamış." Ebru de Derya'yla dalga geçen Meryem'le dalga geçerken gülmeye başladım. Ta ki aramızdaki en alaycı kişi olan Nur araya girene kadar.
"Şey o başta elektrik alıyordur da sonradan elektrikleri kesilmiştir. Yoksa niye bıraksın çocuğu?" Deyip kahkaha attı, eş zamanlı olarak Meryem'in attığı kırlenti yüzüne yedi, bu onu daha çok güldürdü.
