ALINTI

62K 3.1K 1K
                                    

Selam, çok uzun zaman oldu bölüm gelmeyeli. Çok fazla soru geldiği için buradan cevap vermek istedim hepinize.

Küçük bir rahatsızlık geçirdiğim için son günlerde hiç bölüm yazamadım. Yaklaşık 1 hafta önce falan da panomda duyurmuştum bunu, Wattpad hesabımı takip ediyorsanız zaten görmüş olmanız gerekiyordu. Heyecanla yeni bölüm beklediğinizi biliyorum, zaten sizi de bekletmeyi hiç sevmiyorum. Şimdi çok daha iyiyim ve elimden geldiği kadar hızlı bir şekilde bölüm yazmaya çalışıyorum. Bir aksilik çıkmazsa en kısa zamanda bölüm gelecek✨ ve çok çok uzun yazacağımdan emin olabilirsiniz :)

Şimdi sizlerle Instagram'dan paylaştığım 3 minik alıntıyı paylaşacağım. Bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama gelmeden birkaç gün önce Wattpatta da Instagram da duyurmuş olurum.

Şimdi alıntıları okuyabilirsiniz.✨


SPOİ SEVMEYENLER ŞU AN BÖLÜMDEN ÇIKABİLİRLER.


~YENİ BÖLÜMDEN~

"Madem bundan sonra benimlesin..." Sustu, gözleri üzerimde gezindikten sonra bir anda eli battaniyeyi tuttuğum elimi tuttu. "Acaba şu fotoğraftakini bir de canlı mı görsem?" Bahsettiği şeyi anladığım an gözlerim yerinden çıkacakmış gibi irileşti.

"Ne diyorsun sen ya?" Anlamamış gibi sordum, oysa kırmızı gecelikten bahsettiğini çok iyi anlamıştım. Yiğit'in tek kaşı kalktı.

"Bence sen ne dediğimi çok iyi anladın." Dedi, bunu söylerken tuttuğu elimi biraz sıktı. Sanki her an ellerimi battaniyeden ayıracakmış gibi hissediyor, korkuyordum.

"Hiçbir şey anlamadım ben!" Anlamadım demekte ısrar ettim, Yiğit biraz daha yaklaştı, öpecek zannedip başımı yana çevirdim, bunu yaptığım için dudakları yanağıma temas etti. Göz ucuyla ona baktığımda şaşkın olduğunu fark ettim.

"Öyle her istediğinde öpemezsin beni!" Tek kaşı kalktı.

"Sebep?" Omuz silktim ama sanırım yine battaniyeden dolayı bunu görmedi.

"Çünkü ben öyle istiyorum." Dediğimde yeniden ona dönmüştüm, çünkü o biraz geri çekilmişti. "Bundan sonra her şey senin istediğin gibi olmayacak! Benim istediğim gibi de olmayacak! Beraber istediğimiz şeyler olacak. Olması gerektiği gibi yani!" Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra kuruyan dudaklarını yaladı.

"Öyle olsun." Deyince onu itemediğim için konuştum.

"İyi şimdi geri çekil!" Kaşlarını hayır anlamında kaldırdı, dilini damağına çarpıtarak cıkladıktan sonra konuştu.

"Çekilemem."

"Neden?" Sordum, az önceki gibi yine eğildi. "Çünkü ben de böyle istiyorum." Deyip kulağıma fısıldadı. "Ortak bir yol bulmalıyız." Sakalları yanağıma battığı için güldüm, Yiğit çok az geri çekildi, gözlerimin içine baktı. "Olması gerektiği gibi." Beni benim cümlelerimle vurmaya çalışıyordu.

"Yiğit! Üzerimi giyineceğim çekil!" Dedim ama umurunda bile olmadı.

"Gerek yok." Deyince kaşlarımı çattım. Bir eli hâlâ elimi tutarken diğer elini sonunda duvardan çekti yüzüme dokundu ve boğuklaşan sesiyle konuştu. "Ortak bir yol bulursak giyinmene gerek kalmayacak."

______ALINTI 2______

Uzunca nefes aldı ve sabır dilemeye devam etti. Onun hâline gülüp kapıya doğru yürüdüm. Yiğit peşimden gelirken bir anda durdum ona döndüm. Bunu yaptığım için çok yakın olduk, bu durumu göz ardı ettim.

"Yine n'oldu?" Diye sorunca çıplak ayaklarımı gösterdim.

"Ayakkabılarımı giymeyi unuttum." Ve yine gülmemek için kendini tuttu. Aslında onu böyle görmek çok hoşuma gidiyordu. Zamanla kendini bırakıp gülmeye de alışacak umarım.

"Giy o zaman, bekliyorum!" Deyince minik adımlarla yanından geçtim, salona ulaştım, botlarımı giydim. Bir an için kendime baktığımda dışarıdan çok komik göründüğümün farkına varıp gözlerimi Yiğit'e çevirdim.

"Yeni tarzımı sevdin mi? Son yılların trendi bu." Elini gözlerine bastırdı, gözlerini ovaladı, dudaklarındaki gülümsemeyi fark etmemek mümkün değildi. Niye tutuyorsa kendini? Gül işte! Gözleri yeniden beni bulduğunda hâlâ dediğini yapıp evden çıkmadığım için kızacak diye düşünürken konuştu.

"Dağ evinde olan daha güzeldi." Dediğinde düşündüm ve aklıma gelen şeyle güldüm. O zamanlar ayağım yanık olduğu için eşofmanın bir tarafını kesmiş, sonra da kar yağıyor diye dışarıya çıkmak istediğim için boyum kadar olan bir ceket ve Yiğit'in bana fazla büyük olan botlarını giymiştim.

"Doğru bak ben onu unutmuşum. Resmen moda ikonuyum. Dünyanın bu konuda benden öğrenecek birçok şeyi var." Yiğit'in yavaş yavaş sabrı taşmaya başlamış olacak ki bir kez daha derin bir nefes aldı.

"Dünyaya sonra öğretirsin engin tecrübelerini! Önce şu evden çıkmayı başar!" Gözlerimi kıstım.

"Çok ayıp! Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Yanında durduğu kapıyı açtı.

"Ben gidiyorum 3 saniye içinde gelmezsen bu evde kalmaya devam edebilirsin. Çünkü en fazla 3 saniye bekler sonra giderim!" Deyip kapıyı açtığında tek kelime bile etmeden yanına ulaştım, o tam evden çıkacakken başımı eğip kolunun altından geçtim, ondan önce evden çıkıp arabanın yanına ulaştım. Arkama döndüğümde Yiğit'in hâlâ evin kapısının önünde olduğunu gördüm.

"Hadi ama! Hem 3 saniye diyorsun hem de orada dikilmeye devam ediyorsun!" Dediğimde kapının önünde şaşkınca bakakaldı bana, alttan alttan hâline güldüm.

_______ALINTI 3______

"Gel hadi." Deyince başta anlamadım ama sonra istediği şeyi fark ettim, gülümsedim, kolunun altına girdim. Ellerimi beline dolayıp başımı göğsüne koydum. Uzun süre sonra huzurun ne demek olduğunu yeniden hissetmeye başlamıştım.

"Sarılmam seni rahatsız etmiyor mu?" Diye sordum, dudaklarını saçlarımda hisettiğimde gözlerimi kapattım.

"Sen beni rahatsız etmezsin." Gülümsemem biraz daha büyüdü. Yiğit'in eli saçlarımda gezinirken gözlerimi kapattım.

******

Bölümlerden önce paylaştığım bu tarz kesitleri okumak için sosyal medya hesaplarımdan beni takip edebilirsiniz :)

Instagram: gizzemasllan

Twitter: gizzemasllan

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin