26.BÖLÜM "GÖLYAZI"

110K 5.8K 9.7K
                                    

Merhaba, yıldızlarım

Ekranın sol alt köşesinde bulunan yıldızı aydınlatarak okumaya geçerseniz çok sevineceğim.❥

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Siz de yıldız ve kalplerinizi bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26. BÖLÜM "GÖLYAZI"

Rahatsız edici bir sıcaklık nedeniyle gözlerimi araladım. Üzerimdeki yorganı açarak altından çıktım ve doğrulup gözlerimi ovaladım. Elimi gözümden çekip etrafıma baktığımda yabancı bir odada yer yatağında olduğumu fark ettim.

Yaşanan her şey bir bir aklıma gelirken nerede olduğumu algılayabildim.

Ben bu odaya ne ara gelmiştim? En son arabada değil miydik biz?

Gözlerim etrafta gezinirken tekli koltukta oturur pozisyonda uyuyan Yiğit'e baktım. Uyurken o kadar masum görünüyordu ki onu bu şekilde saatlerce izleyebilirim.

Ayaklarımı da yorganın altından çıkardım. Üzerimde sadece gömleğimin olduğunu fark edince etrafa baktım ve hemen yanımda, yerde, duran ceketimi ve ayakkabımı görüp gülümsedim. Yerden destek alıp ayağa kalktığımda elim istemsizce acıyan boynuma gitti. Parmaklarım tenime değil de başka bir şeye temas edince yatağın içinde duran telefonumu aldım ve yansımamdan boynuma bakıp yara bandı olduğunu gördüm.

Bu, yüzümdeki gülümsemenin biraz daha büyümesine neden oldu ama bir türlü bunların hangi ara olup bittiğine anlam veremedim. O kadar olan şeyden sonra nasıl bu kadar derin bir uykuya dalmış olabilirim ki?

Yiğit'in yanına gidip dikkatle yüzüne baktım. Burnunun kızardığını fark edince gülmek hatta kahkaha bile atmak istedim ama kendimi tuttum. Oda çok soğuktu ve resmen burnu kızarmıştı. Ayrıca aşırı derecede tatlı görünüyordu.

Farkındayım Yiğit ve tatlı kelimeleri tek bir cümle içinde kullanınca çok tuhaf oluyordu ama tatlı görünüyor işte.

Odada bulduğum battaniyeyi alarak oturduğu hâlde üzerini omuzlarına kadar örttüm. Yiğit bunun farkına varmayıp uyumaya devam ederken geri çekilmek yerine dikkatle yüzüne baktım.

Her zaman çatık olan kaşları inik, hiç gülmeyen soluk pembe dudakları ifadesizdi. Kirli sakalları biraz uzamış, gözünün altında yediği yumruk yüzünden oluşan kızarıklık yavaş yavaş morarmaya başlamıştı. Elim istemsizce yüzüne doğru giderken yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin