When someone know your story then know you. And they can hurt you.
Harley'in neden bu kadar kibar olduğunu anlamıyordu. Çok kibardı ve bu sinir bozucuydu. Peter bazı şeyleri anlamadığında ona sıkılmadan açıklaması sinir bozucuydu, ders sırasında şaka yapması sinir bozucuydu.
Peter kendini, Harley'in keşke Tony gibi bencil biri olmasını dilerken buldu.
Öğle aralarının bazılarını birlikte geçiriyorlardı ve bu süre boyunca birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı. Şu anda da o anlardan birindeydi ve konu ailelere gelmişti.
"Nasıl Stark oldun?"
Harley duraksadı ve şaşırmış bir şekilde Peter'a baktı. Peter, bu kadar ani sormasının yanlış olduğunu fark etti. Harley sertçe yutkunurken gözlerini kaçırmıştı. Bir süre cevap vermedi. Yüz ifadesinden kelimelerini toparlamaya çalıştığı anlaşılıyordu.
"Ben altı yaşındayken Tony bizim kasabamıza gelmişti."
Peter tam ümidini kesmişti ki Harley'in anlatmaya başlamasıyla heyecanla kafasını kaldırdı. Olayların tamamından hiçbir zaman haberi olmamıştı. Tony özel hayatını gizleme konusunda çok iyiydi bu yüzden tüm dünyanın bu konu hakkında bildiği tek şey Tony Stark'ın bir anda bir çocuk evlat edindiğiydi.
Eğer nasıl olduğunu öğrenirse, görevi için daha önce atmadığı kadar büyük bir adım atmış olacaktı. Harley'in güvenini tam anlamıyla kazanmış olacaktı... Bu yüzden Peter, bu konuyu öğrenmeyi deli gibi istiyordu.
Ve şimdi Harley ona her şeyi anlatırken içinde büyümeye başlamış hisse bir anlam veremiyor, vermek istemiyordu.
"Öldü sanılıyordu. Düşmanlarına kafa tutmuştu ve onlar da Tony'nin evini yıkmıştı. Onu garajımızda gördüğümde şok olmuştum. Hem öldüğünü sanıyordum hem de... Bilirsin işte o Tony Stark'dı. Sonra tabii ki de ona yardım ettim ama... işler planladığımız gibi gitmedi."
Harley kaybolmuş gözüküyordu. Bu Peter'ı yerinde huzursuzca kıpırdanmasına sebep olurken kendini tutamadı ve kelimelerin dudaklarından dökülmesine izin verdi. Görevinin riske girmesine izin verdi.
"Özür dilerim bir anda sormamam gerekirdi... Anlatmak istemezsen anlarım. Sorun değil."
Harley gülümsedi ve gözlerini Peter'a çevirdi. Doğruyu söylemek gerekirse onun gözlerine hayran olmayacak insan tanımıyordu Peter.
"Hayır, hayır. Anlatmak istiyorum." Derin bir nefes aldı. "Konuşmaya başlayalı uzun zaman olmadığını biliyorum ama... Sana güveniyorum."
Peter baştan aşağı titrediğini hissetti. Nefesinin kesildiğini ve kalbinin ritminin bozulduğunu hissetti. Daha fazla Harley'e bakamadı ve gözlerini kaçırdı. Sana güveniyorum... Bu cümlenin üzerinde bu kadar etkiye sahip olacağını tahmin edememişti.
"Aslında... Pekâlâ, bunu itiraf edeceğimi düşünmezdim." Ofladı. Peter ona bakmasa bile şu an gergin olduğunu ve durmadan saçlarıyla oynadığını hissedebiliyordu.
"Okula yeni başladığından iki hafta sonra sınav yapılmıştı ve sen dersleri dinlememene rağmen çok iyi not almıştın. Benimle yarışıyordun." Güldü. "Dikkatimi çekmiştin ve yanlış anlama takıntılı gibi yedi ay boyunca tüm gün seni izlemedim ama bazen... Seni izlerdim işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silence and Sound
Fanfiction|Marvel au| • • • • "Göreviniz Yenilmezler. Yok edin onları." ... "Kaptan Amerika'nın yetmiş yıl sonra bulunması ve buzdan çıkarıldığında hâlâ yaşıyor olması tüm dünyayı şaşkına çevirdi..." Büyük oyun, bu haberle başladığında Peter intikam ateşiyle...