Silence and Sound

[1]

   You already know how this will end. 

"Kaptan Amerika'nın yetmiş yıl sonra bulunması ve buzdan çıkarıldığında hâlâ yaşıyor olması tüm dünyayı şaşkına çevirdi..."

Peter, insanlardaki coşkuya göz devirmemek için kendini zor tutarken bakışlarını duvara sabitlenmiş televizyondan alamıyordu.

Bugün büyük gündü. Her anlamda.

Hydra için bir devrimin başlangıcıydı. Aynı şekilde Amerika içinde.

Uzun bekleyişin ardından sonunda ilk adım atılmıştı ve Peter bu yüzden fazlasıyla mutluydu. Yedi aydır bu lanet yerde çalışmaktan bıkmıştı. Normal bir hayat sürmeye çalışıyordu ve bundan nefret edeceği aklının ucundan dahi geçmezdi.

"Peter! Orada boş boş oturmayı kes ve müşterilerle ilgilen! Bir daha bu konu hakkında seni uyarmak istemiyorum anlaşıldı mı?"

İşte bu sefer göz devirebilirdi. Sandalyeden kalkarken "Anlaşıldı!" diyerek homurdandı. Müşterilerle ilgilenmeye başladığında gözü neredeyse dakika başı saate kayıyordu. Birazdan Kaptan Amerika bu kafeyi ziyaret edecekti ve onun masasına bakacak kişi tabi ki de Peter olacaktı.

Her şey planlıydı. Bir tiyatro oyunu gibi. Sadece oyuncuların sahneye çıkıp en iyi şekilde rollerini oynamaları gerekiyordu.

Sadece birkaç dakika kalmıştı. Peter içindeki heyecana engel olamıyor olsa da yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu.

Kafede bir anda derin bir sessizlik oluştuğunda Peter topuklarının üstünde geriye doğru döndü. Steve, dışarıda ki masalardan birine oturmuş hafif afallamış bakışlarıyla etrafı inceliyordu.

Elbette rolünü iyi oynayan tek kişi Peter değildi.

Peter diğer garsonlara izin vermeden adımlarını hızlandırdı ve diğerlerinin ona lanet yağdırmasını aldırmadan masaya yetişen ilk kişi oldu.

"Merhabalar efendim. Ne sipariş ederdiniz?"

Steve gözlerini Peter'a çevirdiğinde tebessüm etti. Hayır bu Peter'ı tanıdığı için verdiği bir tepki değildi. Sadece bir kibarlık göstergesiydi.

"Bir tane sade kahve alabilir miyim?"

Başını salladı. "Hemen getiriyorum."

Peter arkasını dönüp omuzlarını dikleştirdi. İşte intikamını alma zamanı gelmişti. Sadece biraz daha sabretmesi gerekiyordu. Sonra o Shield binasını, Yenilmez'lerin başına yıkacaktı.

...

Bu paylaştığım ilk Au ve umarım benim yazarken sizin de okurken zevk alacağınız bir hikaye yazmayı başarabilirim.

Biraz daha ileriki bölümlerde olacak şeyleri yazmak için sabırsızlanıyorum ama o zaman gelene kadar bazı şeylerin kafanızda oturması için -benim için yazması epey zorlayıcı- bu ilk bölümleri yayınlamak zorundayım. Doğrusu sıkılmanızdan korkuyorum ve sıkılmamanız için elimden geleni yapacağım.

Ve ilk bölüm çok kısa olduğunu biliyorum. Çok çok kısa ama küçük bir başlangıç yapmak istedim.