[23]

302 38 25
                                    

Are monsters born or created?

Peter, belli belirsiz bir topallamayla kapıya kadar geldi. Birazdan yaranın iyileşeceğini biliyor bu yüzden onu umursamıyordu bile. Takip cihazını çıkarmıştı ve bunun bir baş kaldırış olduğunun gayet farkındaydı.

Değer verdiği kişiler karşı taraftayken ve birçok açığını da yakalamışken, Hydra'nın tarafında daha fazla kalamazdı. Steve iyi bir ajandı ve Hydra'da olduğu zamanlarda ona güvenirdi. Güvenmek yasak olsa bile. Harley'e ise açıkça değer veriyordu. Ailesi bile Hydra'ya karşıydı!

Ama kararını vermiş olsa da hâlâ zorlanıyordu. On seneyi bir anda çöpe atmasını kimse bekleyemezdi sonuçta.

Harley'i aradı. Telefon gece yarısı olmasına rağmen ilk çalışta açılmıştı. "Peter? İyi misin? Bir sorun mu var?"

"Hayır... Galiba sevineceğin bir karar verdim ve bunu öğrenmek için kapıyı açmalısın."

Telefonun ucundan hışırtılar geldikten sonra telefon kapandı ve birkaç dakika sonra kapı açıldı. Harley dağılmış saçları ve uykulu haliyle şaşkınlıkla Peter'a bakıyordu.

Peter coşkulu olmaya çalışarak kollarını iki yana açtı. "Artık Hydra ajanı değilim."

Bu hem rahatlatmış hem de daha fazla gerilmesine sebep olmuştu. Harley bekledi, bekledi ve bekledi. Bir yerden birinin çıkıp şaka yaptıklarını söylemesini bekliyordu. Peter hâlâ ciddiyetle ona baktığında Harley çatık kaşlarını serbest bıraktı. Daha fazla dayanamadı ve öne atılarak Peter'a öyle bir sıkı sarıldı ki az kalsa ikisi de yere düşecekti.

"Gerçektenden mi? Emin misin? Nasıl hissediyorsun?"

Peter ona durmadan sorular soran çocuktan ayrılırken "Sakin ol," dedi yumuşak bir sesle. "Kararımdan eminim." Sustu. Nasıl hissettiğini konuşmak istemiyordu. Hoşlandığı bir durum değildi. Harley yine onu anlayışla karşıladı ve Peter böyle birinin karşısına çıkardıkları için şükretti. Diğeri için geç kalmış olsa da.

Harley, Peter'ın elini tutup onu çekiştirerek içeriye girmesini sağladı. Salona yöneldiklerinde Peter omuzlarının gerilmesine ve rahatsızlıkla yerinden kıpırdanmasına engel olamamıştı.

Harley doruklarda yaşadığı mutlulukla yerinde duramazken merdivenlerden bir ses gelmesiyle Peter'ın bakışları hızla oraya döndü. Harley'in fark ettiğini düşünmüyordu, adımlar fazla sessizdi.

Peter ne kadar birinin buraya kolayca giremeyeceğini bilsede hazır olda durmadan edememişti. Küçük bir atak Peter'ın karşılık vermesi için yeterliydi.

"Peter?"

Steve merdivenlerden indiği an karşılaştığı görüntü tüm uykusunu alıp götürürken ağzının şaşkınlıkla aralanmasına sebep olmuştu. Yanlış mı görüyordu? Peter burada mıydı? Nasıl burada olabilirdi ki? Tüm bu sorular ve benzerleri beynini işgal ederken salona doğru adımlamaya başladı.

"Taraf değiştirdi! Peter taraf değiştirdi!"

Harley küçük çocuk gibi yerinde zıplayarak söylediği şeyle Steve bayılacağını düşündü. Gerçekten düne kadar bu görüntüyü görmek için birçok şeyi feda edebilecekken şimdi bu ânın içinde olmak tuhas hissettiriyordu.

Gözlerini Peter'a çevirdi. Ondan onay almak istiyordu, buna ihtiyacı vardı. Peter bunu fark ettiğinde kafasını sallamakla yetindi. Steve sesli bir nefes verirken öne atıldı ve Peter'ı kucakladı. Pekâlâ bu atağı odada bulunan kimse beklemiyordu. Steve hatırladığı -Peter'ın bulunduğu- ânısı sayesinde birkaç saniye sonra bunu normal karşılamıştı, Harley de aynı şekilde Steve'in Peter'a ne kadar değer verdiğini bildiğinden dolayı büyük bir tepki vermemişti ama Peter için bunların hiçbiri geçerli değildi. Steve'e saygı duyardı, güvenirdi, birçok şeyi ondan öğrenmişti ama hiçbir zaman bu şey olmamıştı. Steve Hydra'daki kişilere rağmen Peter'a karşı daha ılımlı yaklaşsa da her zaman sert bir yapısı olmuştu. Peter, Steve'in kollarındayken tüm bu zaman boyunca buna ihtiyacı olduğunu fark etti. Tüm bedeni korku içinde sarsılırken kollarını kaldırma gücünü kendinde bulamadı. Nefesini ne zamandır tuttuğunu hatırlamıyor bir haldeyken kafasını hafifçe yana yatırarak Steve'in omzuna düşürdü. Bu Steve için yeter de artardı bile.

Silence and SoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin