Steve, dağılmış sarı saçları ve değiştirmeye gerek duymadığı pijamalarıyla Tony'nin kapısına gitti. Lanet adam iki dakika yatakta duramıyordu!
Kapıyı tıklatırken o kadar berbat hissediyordu ki... Sanki her şey mahvolmuştu ve bunun sebebi kendisiydi. Tony kapıyı açtığında yüzündeki gülümseme Steve'in hâlini görmesiyle solmuştu. Nefesi kesilirken ne olduğunu soracaktı ki Steve onu kendine çekerek sımsıkı sarıldı. Tony hiç düşünmeden ona karşılık verdi. Bir elini Steve'in beline diğerini de saçına yerleştirmişti.
Steve'in saçlarını okşarken bunun onu rahatlatmasını umuyordu ama Steve kafasının içine o kadar sıkışmıştı ki bunun farkında bile değildi.
Bir süre öyle kaldılar. Tony ne kadar ona ne olduğunu sormak istesede rahatlama fırsatını elinden almak istememişti. Steve'in eninde sonunda söyleyeceğini biliyordu. Beklediği gibi bir süre sonra Steve konuşmaya başlamıştı.
"İki tane daha ânı hatırladım."
Tony kaşlarını çattı ve Steve'i kendinden uzaklaştırdı. Onu içeriye çekip koltuğa oturttururken Steve'i ilk defa böyle görüyor olduğunu düşündü. Bir şeyler hatırladığında -kötü bir an olsa da- mutlu olurdu. Telafi edeceği şeyleri bilirdi ama şimdi hatırlamaktan nefret etmiş gibiydi.
Tony kaşlarını kaldırdı ve Steve'in devam etmesi için kafasını salladı. "İkisi de Peter ile ilgili."
Peter ile ilgili ne Steve'i bu kadar kötü bir hâle sokabilirdi ki?
Steve gözlerini sıkıca yumdu. Yüzü acıyla kasılırken dudakları titremişti. "İlk hafızası silindiği ânı hatırladım. O galiba dokuz yaşındaydı ya da on emin değilim... Hydra'dan kaçmaya çalıştı."
Tony'nin gözleri şaşkınlıkla irileşirken Steve ellerini pijamaların ucuna götürerek sıkmıştı. "Bir yere kadar gitmeyi başardı ama oradan çıkacak kadar gücü yoktu. Yakaladılar ve bir karar verdiler... Hafızası silinmesi konusunda. Çok fazla işkence görmüştü Tony ve onlarda bunu biliyordu. Peter'ın kaçma sebebini biliyorlardı buna rağmen yakaladıkları ilk an yine ona-"
Steve hızlanmış soluklarıyla daha fazla devam edemedi. Çığlığı ve gördüğü görüntü aklından çıkmıyordu. Gözlerini açtı. Tony'nin mavilerde gördüğü acı canını yakmıştı. "Bu yöntemin işe yaramadığını anladılar bu yüzden sahte anılar yerleştirmeyi de düşündüler ve tabi ki hafızasını silmeyi... Peter'ın olanlardan haberi vardı. Bucky'nin hafızası silinirken görmüştü. Bu yüzden onu sedyeye yatırıldığında ne yapacaklarını biliyordu."
Tony içinden bir küfür savurarak kafasını eğdi. Bu kötüydü. Küçücük bir çocuğun bunu yaşaması çok kötüydü. "Bana yalvardı Tony. O odada ben de vardım ve beni gördüğünde onu kurtarmam için yalvardı. Çünkü tek bana güveniyordu, onu oradan çıkaracağıma inanıyordu. Bağırdı, onu tutanlardan kurtulmaya çalıştı ve göz yaşları bir an için bile durmadı."
Steve'in gözünden bir damla yaş döküldü. "O kadar korkuyordu ki... Küçük bedenine rağmen son âna kadar mücadele etti. Hiç durmadı. Yaşayacağı şeylerden çok korkuyordu ve ben hiçbir şey yapmadan onun hafızasının silinişini izledim."
Steve, yüzünü ellerine gömerken Tony dişlerini birbirine kenetlemiş ve tüm gücüyle sıkıyordu. Küçücük bir çocuğa tüm bunlar nasıl yapılabilmişti aklı almıyordu. Tüm bu mücadelesine rağmen küçük çocuğun korktuğu başına gelmesi her şeyi daha da kötü yapıyordu.
Tony, Steve'i teselli edecek tek bir cümleye dahi sahip olmadığını anladı. Aslında çok şey söyleyebilirdi, bunun farkındaydı ama empati kurmaya çalışarak tüm bunların Harley'in başına geldiğini düşündü. Bu konuşmasını hatta nefes almasını bile engelledi.
Steve dakikalar sonra kendini az da olsa toparlamış bir şekilde kafasını kaldırdı. "Diğer şey ise..." Tony derin bir nefes aldı ve gelecek şeye karşı kendini hazırladı. "Peter'ın ailesinin araba kazasında öldüğünü bulmuştun hatırlıyor musun?" Tony yavaşça başını salladı. "O kazayı onlara yaptıran kişi... Bendim. Görevim Peter'ı ve serumları getirmekti. Ailesini öldürdüm, Peter'ın bedenini alıp başka bir ceset koydum ve arabayı yaktım. Peter... Sadece yaralanmıştı ve ailesine zarar geldiğini anlamıştı. Onlarla kalmak istedi. Serumları alıp Peter'a yöneldiğim sırada annesine ulaşmış ve onu uyandırmaya çalışıyordu."
Steve yaşlarla parlayan gözlerini ellerine çevirirken Tony gözlerini art arda kırpıştırmış ve nefes almaya çalışıyordu. Peter'ın ailesinin katili Steve'di.
"Yemin ederim bunların hiçbirini yapmak istemedim. Yemin ederim Tony." Steve'in sesi o kadar titriyordu ki konuşmasını engelliyordu.
Tony düşüncelerinden sıyrılarak Steve'i kendine çekti. "Ben Peter'ın hayatını mahfettim." Steve'in acı dolu mırıltısını duymasıyla "Hayır," dedi sesini yükselterek. "Hayır, bunların hiçbirini sen yapmadın. Hiçbirini özgür iradenle yapmadın! Kontrol ediliyordun. Her ikisinde de kontrol ediliyordun Steve. İsteyerek yapmadın asla isteyerek yapmazsın."
Steve, Tony'nin gitmesinden korkar bir şekilde sımsıkı sarılırken Tony konuşmasına devam etti. "Peter'ı korumak için son zamanlarda yaptığın şeyleri düşünsene. Asıl sen busun. Sen Peter'ı korumaya çalıştın ve bunu kendi düşüncenle yaptın. Bir robot değildin anladın mı beni? Onun hayatını mahfetmedin. Onun hayatını mahfeden Hydra. Sen değil."
Steve ama bendim, hepsini ben yaptım. diye düşünmeden edemiyorken hiçbir şey demedi ve ona sarılan kollarda sakinleşmeyi diledi.
Orada ne kadar kaldıklarını bilmiyorlardı ama üst kattan gelen seslere bakılırsa diğerlerininin uyanacağı kadar uzun bir süre burada kalmışlardı.
Tony ne kadar sormak istemese de buna zorunda olduğunu bildiği için dün Bruce ile konuştuğu konuyu Steve'e sordu. "Bu gün Peter'ın tedavi konusunu açacaktım. Harley'in dediğine göre hatırlamak istiyormuş."
Steve "Kahretsin," diye mırıldanarak kafasını eğdi. Yapılması gerektiğini biliyordu. Hatırlamaya hakkı vardı. Ama... "Hatırlamasını istemiyorum."
Tony şok içinde ona baktığında Steve yanlış anlaşılmanın verdiği korkuyla cümlesini toparladı. "Demek istediğim hatırlayacağı tek şey acı olacak. Benim bir geçmişim vardı ama Peter'ın yok. Onu mutlu edecek şeylerin sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek. Tony, Peter benim görmediğim birçok şey yaşadı ve... Bu onu çok kötü etkileyecek. Karar verecek kişi elbette o ama ben... sadece korkuyorum. Her şeyi hatırladıktan sonra ne olacak?"
Steve beklentiyle kafasını kaldırdığında Tony tebessüm etti. "Yanında olacaksın. Hepimiz yanında olacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silence and Sound
Fanfiction|Marvel au| • • • • "Göreviniz Yenilmezler. Yok edin onları." ... "Kaptan Amerika'nın yetmiş yıl sonra bulunması ve buzdan çıkarıldığında hâlâ yaşıyor olması tüm dünyayı şaşkına çevirdi..." Büyük oyun, bu haberle başladığında Peter intikam ateşiyle...