16.bölüm

2.4K 47 5
                                    

Kulağıma eğildi ağzı resmen içki fıçısı gibi kokuyordu onca içmiş olmasına rağmen çok sarhoş değildi.
- Nasıl hayallerini benimle yaşamak
+ Sana verdiğim söze güvenerek bana işkence ediyorsun ama sadece beni uzaklaştırıyorsun

Bu sefer dişlerini sıka sıka konuşmaya başladı
- Sen benden uzaklaşamazsın böyle bir lüksün yok Adri . Yıllarca benim yaşadığım ızdırabı sende yaşayacaksın dedi sert bir şekilde
+ Yapma artık dayanamıyorum
Masaya sert bir yumruk vurarak
- Ben nasıl dayandım lan? dedi
bir anda sesi öyle bir gür çıkmıştı ki tüm misafirler bize yönelmişti. Tekrar sesini kontrol altına alarak, ben geberdim hergün azaplar için de ilaçlar la uyudum sensizlikten kafayı yedim. Henüz 14 yaşındaydın seni gördüğümde. Sadece saf bir aşıktım. Seni benden kaçırdılar. Çünkü benim yolum belliydi ve baban sırf bu yüzden seni bana layık görmedi kendi çok mu farklıydı zannediyorsun dedi dudaklarını kulağıma bastırarak. Ellerime bak Adri bu ellerde senin için çok masumun kanı döküldü. Hepsinin suçlusu sensin. Abimin, en yakın adamlarımız, amcanın, Semanın o itin hepsinin sorumlusu sensin. Bu sözler beni çok içten yaralamıştı. Ne kadar beni sevse de bana olan öfkesini bir türlü kontrol altına almıyordu. Yaşadığı tüm sıkıntıların sebebini ben olarak görüyordu ama öyle değildi ben onu hiç tanımamıştım. Bir anda aşık bir adam gibi bakarken bir anda düşman oluyordu. Oracıkta kafama sıkacak gibi davranıyordu.
+ Aras lütfen dedim kısık bir sesle herşey geçti kontrol altına alamazsam onu olacaklar anneme dayanacaktı öfkesini annemden alacaktı ve ben artık bunu istemiyordum
- Geçmedi Adri geçmeyecek sende acıyacaksın en az benim kadar, en az benim kadar toprağa sevdiklerini gömeceksin aynaya sende bakamayacaksın öyle sesli konuşmuştu ki Anıl bize yönelmişti elini kaldırdığında Aras Anıl çivilenmişcesine orda kaldı gözlerimiz birleştiğinde Anılın çaresiz bakışıyla buluştum elinden birşey gelmediğini resmen anlatıyordu.
Tekrar Arasa döndüm ve konuyu değiştirdim.
+ Bu düşüncelerden çık artık birazdan evleniyoruz
Bunu söylerken kendimden bir kez daha tiksinsemde mecbur dum. bunu söyledikten sonra aniden yüzü değişti sanki eline şeker verilmiş bir çocuk gibi yüzü gülümsedi
- Evet benim oluyorsun dedi. İleriden gelen nikah memuru ile beynimden vurulmuşa dönsemde artık herşey için çok geçti. Nikah memurunu Anıl yanına alıp yanımıza oturttu Allahım ölüyordum resmen ama bir gram kanım akmıyordu. Nikah memuru hemen defterini açıp

- Nasılsınız aras bey? diye sordu
Aras başını olumlu anlamda salladıktan sonra nikah memuru tekrar lafa girdi. Adri hanımı bulduğunuza çok sevindik dilerim çok mutlu olursunuz çok şanslısınız Adri hanım.
Zorla da olsa gülümsemeyi başarmıştım. Sorulara başlamıştı memur
Aras lafa girdi
+ Kısa kesin
- Tabi efendim adri hanımı karınız olarak kabul ediyormusunuz?
+ Evet dedi
Allahım evet dedi gözlerimi kapattığımda göz yaşlarım özgürlüğüne ulaştı. Gözlerimi tekrar açtığımda ise tam karşımda Anıl vardı gözleri kızarmıştı buda neydi şimdi bana mı acıyordu?
- Evet adri hanım derken Aras sözü kesti
+ Oda kabul ediyor memur bey imzalara geçelim
Peki aras bey dedi memur hemen defteri önümüze uzattı imzaları attıktan sonra bende sizi karı koca ilan ediyorum gelini öpebilirsiniz sözü ile dudaklarımızın birleşmesi bir oldu. Artık benimsin, soyadını aldım senden, bedenini aldım Adri başımı önüme eğip gözyaşlarımı tekrar özgürlüğüne bıraktım artık dönüşü olmayan bir yola girmiştim. Aras zevkten dört köşeyken bir anda zeybek havası yükseldi Aras oraya doğru yöneldi Salih Selim ve Aras ortaya çıktı 3ü resmen ortalığı toza bulaşmıştı böylesine harika bir zeybek gösterisini profosyonellerde bile göremezdim harika ötesi bir uyum vardı rakılar geliyor bardaklar kırılıyordu son selamı verirken Aras bana döndü yerden rakı bardağını alıp 3 kez bana doğru kaldırdı. Allahım ben ne izlemiştim resmen adamlardan karizma akıyordu rakısını içen kadehini kırıyor birdaha tekrarlanıyordu.

SAPLANTI ( OBSESSİON)  ( YENİDEN YAZILIYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin