Adım adım düğün ...

355 7 15
                                    

Keşke gelebilsem sana Anıl ...
Dediğin gibi olsa keşke. Ama imkansız. Arasa ihanet edemem. Arkasından baka kalmıştım. İstemsizce dudaklarıma giden elim ile gözlerim kapanmıştı. Özlemiştim bu dudakları. Keşkelere teslim olmuş bu virane hayatım artık bana tat vermiyordu.

- ne yapıyorsun burda adri diye seslenen arasla elimi dudaklarımdan çekip gözlerimi açtım. Derin bir nefes alırken zoraki bir tebessüm yerleştirdim dudaklarıma. Ona doğru dönmüştü bedenim.
+ midem kötü nefes almak istedim. Etrafa kısa bir göz gezdirdi Aras
- yediğin bir şey mi dokundu
+ sanmıyorum bitti mi kahvaltınız gidelim mi
- evet ama sen tatlı yemeyecek miydin
Başımı olumsuz anlamda salladım. 
+ dedim ya midem kötüleşti şimdi daha kötü olmasın. Hem gelinliğimi görmek istiyorum bir an önce sen Mustafa'yı al gel ben arabaya geçeyim.
Başını olumlu anlamda sallarken cebinde ki arabanın anahtarını çıkartıp bana uzattı. Ardından o Mustafa'nın  yanına geçerken bende arabaya doğru yürümeye başlamıştım. Topla kendini adri Aras anlarsa eğer yaşatmaz seni. Günlerdir ona anılın geldiğini söylememiştim. Hiç yeltenmemiş aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Ne kadar dirensem de anıla zarar gelmesini asla istemiyordum. Elim karnıma gitti. Başımı eğip kızımla konuşmaya başladım. Söyle bakalım meleğim annen ne yapmalı. Sana hiç bahsetmedim biliyorum ama senin baban Anıl. Gözlerim dolmuştu bunu söylerken. Tuhaf bir şekilde Rahatlamıştım da. Sanki karşımda olgun bir genç kız varmış ve bu sırrı ona söylemiş gibi kalkmıştı yük üzerimden. Evet doğru duydun annecim senin baban Aras değil. Aras seni çok seviyor önemsiyor ama üzgünüm annecim. Bu çarpık ve iğrenç ilişkiye seni dahil ettiğim için beni affet. Arkamdan adım sesleri yükselirken gözlerimin nemini alıp arabayı açmıştım. Arkamı döndüğümde bi hayli yaklaşmışlardı. Mustafa arasın kucağındaydı. Arka kapıyı açıp onu yerleştirmesine yardım ettikten sonra ön kapıyı açıp bende koltuğuma yerleştim.
Bu esnada arasta  kapısını açıp şöför koltuğuna geçmişti. Anahtarı ona uzatıp başımı geriye yasladım. Arabayı nihayet çalıştırdığında
- daha iyi misin ? Diye sordu. Ürkekti sesi. Başımı usulca ona çevirip buruk bir gülümseme sergiledim
+ daha iyi olacağım.
Bu dakikadan sonra tek kelime etmemiştik. Aras pür dikkat arabasını kullanırken bende yolu izliyordum. Eli radyoya uzanmıştı çalıştırdığında yine Cem adrian çıkmıştı karşıma.

Ben seni çok sevdim diyordu huzur sesli adam ... o söylüyor Aras daha çok sesini açıyordu. Bağıra bağıra eşlik ederken resmen duygularını yüzüme vuruyordu.

Bir istiridyenin kıymetli incisini
Sakladığı gibi saklarım seni
Bi' bahar dalının narin tomurcuklarını
Sakındığı gibi korurum seni
Çok derin, derin, derin, derin, derin, derin
Derinlerimde ellerin
Bir armağan gibi Tanrı'dan bana
Kış güneşinde altın kirpiklerin
Ben seni çok sevdim, ben seni çok sevdim
Belki zordur anlaması sessizliğimden
Ben seni çok sevdim, ben seni çok sevdim
Sen oku kelimeleri gözlerimden ...

Gözlerim yeniden yaşlara teslim olmuştu. Arasın titreyen sesini duyduğumda  başım usulca ona dönmüştü. Ağlıyordu. Kalbi acıyordu hissediyordum. Bu ihanet ona en büyük yarayı açmıştı. Ama ben durmuyordum. Ben anıla ağlıyorken o bana ağlıyordu. Kendimi tamamen yola  vermiştim. Gözlerimi elimin tersi ile siliyor aynı zamanda da dudaklarımı yoluyordum. Huzur sesli güzel Cem. Bu adam bizim içim söylüyordu tüm şarkılarını. Aras bana bakmaya cesaret edemiyor gibi mühürlemişti gözlerini yola. Ben ise  inkar etmeye çalışıyordum anılı kalbimle. Bakamazdı bana gururu izin vermezdi. Bakarsa neye ağladığımı sormak zorunda kalacak türlü yalanlar dinleyecekti benden farkındaydı. Basıyordu gaza yoldan alıyordu hırsını sessiz ağlamaları ufak ufak iç çekmelere teslim olmuştu. Cem daha çok bağırıyor şarkıyı resmen iliklerimize işliyordu. Yeter ! Dedim sessiz feryadım la yeter ! hemen kapattım radyoyu Aras şişkin gözlerini bana çevirdiğinde kalbimden vurulmuş gibi hissetmiştim. Başıyla onayladı beni.
- bencede adri bence de yeter. Neydi bu şimdi bir şey mi ima ediyordu. Acı acı yutkundum Başımı yeniden yola çevirirken. Soramazdım. Belkide görmüştü bizi anılla ama hayır görseydi eğer durmazdı o kadar da değildi. Nihayet gelmiştik gelinlikçiye. Duran araba ile Derin bir iç çekip aşağı indim. Ne huzurum kalmıştı ne sevincim. Ah Anıl bana ne yapıyorsun sen böyle. Arkaya yönelip kapıyı açtıktan sonra Mustafa'nın da inmesine yardımcı oldum. Bu sırada Aras çoktan inmiş arabanın önünde beni bekliyordu. Gözleri hala nemliydi. Burnunu çekiyor başını yere eğip gizlice yaşlarını temizliyordu. Ona zarar veriyorsun adri. Acıtıyorsun onu. Mustafa'nın elinden tutup arasın yanına gittim. Yürümeye başlayıp gelinlikçiye girmiştik. Kadınlarla selamlaştıktan sonra Aras ve Mustafa oturmuştu. Bende kadının peşine takılmış son provam için yürüyordum.
+ efendim siz Kabine geçip bekleyin hemen gelinliğinizi getiriyorum
Başımla onaylamak ile yetindim.
Kabinde ki aynadan kendime bakarken karnımın epey büyümüş olduğunu gördüm . Uzun zamandır incelemiyordum kendimi Gözlerim şiş burnum kızarık kalbim kırık.

Kızım burdaydı ama tam burda . Aras onu benden almamıştı. Yeniden dolmuştu gözlerim. Bu günlerde sürekli ağlıyordum. Aras bu ihanetin tohumunu içimde yeşertmeme göz yummuştu. Ben ise  ona minnet duyacağıma acı veriyordum. Çalan kapıya döndüğümde Kadın kucağında gelinliğimle içeri girmişti. Sırt detaylı  uzun kollu saten sade bir gelinlikti.

Usul usul yardımcılarla giymiştim  gelinliğimi - dar gelen bir yer var mı adri hanım başımı olumsuz anlamda salladım + gayet rahat

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Usul usul yardımcılarla giymiştim  gelinliğimi
- dar gelen bir yer var mı adri hanım başımı olumsuz anlamda salladım
+ gayet rahat. Önüne arkasına dikkatlice baktıktan sonra kabinden çıkıp arasın yanına doğru resmen süzülmüştüm. Aras ve Mustafa konuşurken Aras  hayran hayran  ayaklarımdan başlayıp gözlerime doğru süzdü. Mustafa'yı kucağından indirip ayağa kalktı. Bir iki adım atarken sadece gözlerime odaklanmıştı.
- dı dışarı çıkın kadınlar başını sallayıp tam çıkacakken kadının kolundan  tutup durdurdu. Mustafa'yı işaret edip onu da almasını söyledi. Kadın başı ile onayladıktan sonra Mustafa'yla konuşa konuşa dışarı çıkmışlardı. Aras usul usul yaklaşıyordu bana.
+ ne neden çıkardın onları
- uzun zaman oldu adri çok çok  uzun zaman
Yutkunmuştum
+ ne için (boğazımı temizledim ) ne için ben anlamadım
- sana dokunmam için Harika görünüyorsun adri Çakır usul usul yaklaştı dudaklarıma yüzümü avucunun içine alırken. Gözlerim açık onu izliyordum. Yaklaştıkça geriye gitmek Dokundukça kaçmak yok olmak istedim. Ama yapamazdım. Öpmeye başlamıştı beni karşılık vermem gerekiyordu bende gerekeni yapıp dudaklarına hayat verdim. Ben öptükçe daha da ileri gidiyor sırtımda ki açık detaydan elini sokup kalçamı sıkıyordu. Öyle sıkı öpüyordu ki beni asla geriye çekilemiyordum
+ Aras dur diyebildim dudaklarından ayrılmadan başını olumsuzca salladı
- olmaz duramam
+ dur yalvarırım eve kadar sabret. Dediğimde beni kendine doğru çekerek sandalyeye oturdu gelinliğimi yukarı sıyırıp pantolon çözdü ve içimdeki yerini almıştı.
- sen bana direndikçe ben daha da hırslanıyorum direnme adri canını yakmak istemiyorum doğuma kadar en azından yapma seni incitmek istemiyorum. Başımla onayladım onu. Adete vücudu ile doyuyordum. Gözlerim kapanmıştı içimde ki hareketleriyle. Sanki bir an anılın kokusu gelmişti burnuma. Arasın konuşmaları sanki anılın sesi gibi duyuluyordu. Deliriyordum sanırım gözlerimi usul usul açıp resmen anılın silüetini görmüştüm hayal meyal. Ve bu manzara gitmesin diye kırpmaya bile korkuyordum gözlerimi. Bu hayal ile dakikalarca arasla birlikte olmuştum. Duramıyordum. Şu an bunu yaşadığımı bilseydi eğer kesin öldürürdü kendini beni bizi ...

Ama yapamıyordum artık anılı inkar edemiyordum.

🌻Seni ilk tanıdığım hallerine aşığım hala... Son hallerine de kırgın.🌻

SAPLANTI ( OBSESSİON)  ( YENİDEN YAZILIYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin