SAPLANTI ( OBSESSİON) ( YENİDEN YAZILIYOR )

,,,

- ARAS DUR !
Ellerim havalanmış stresten gözlerim açılmıştı. Arasın kucağından hızla ayağa kalkıp alnımı kaşırken başımı yere eğdim.
+ n'oluyo adri ?
Ellerimi dudaklarımda birleştirip derin bir nefes aldım.
- bak yapamıyorum
+ neyi
- bilmen gereken bir şey var Aras.
Aras ayağa kalkıp sert bir adım atarken kolumu tutmuştu.
+ çıldırtma !
- anıl döndü
+ ne ?
- duydun işte döndü o burda. Sabah kafedeydi. Arasın gözleri ayrılmış sinirle bana bakıyordu.
+ neden şimdi söylüyorsun bunu ADRİ !
- tatsızlık istemiyorum artık Aras. Bak kabul etsekte etmesekte o bu çocuğun babası.
Aras sorgu ve hüsran dolu gözlerle bana bakıyordu.
+ adri saçmalama
- saçmalamıyorum Aras kızım büyüdüğü zaman babasını öğrenince ona anlatacağım haklı bir hikayem yok beni anlamıyorsun. Ben seninleyim burdayım evet. Ama bırak kızım babasını bilerek büyüsün. Ona bu haksızlığı yapmak istemiyorum.
+ bu haksızlık değil adri o bizim kızımız.
- kendini kandırıyorsun ve beni de buna inandırmaya çalışıyorsun. Ona her baktığında anılı göreceksin ihaneti hatırlayacaksın. Belki Anıl gibi çekik gözleri olacak onun gibi konuşup onun gibi yürüyecek. Buna tahammül edebilecek misin gerçekten !
Gözleri dolmuş kaşları çatılmıştı.
+ onu gördükten sonra mı aklına geldi bunca şey yani ?
- ne ne demek istiyorsun sen ? Usulca başını aşağı yukarı sallıyordu.
+ yine bana ihanet ediyorsun demek !
- saç saçmalama Aras
Kolumdan sıkıca tutup bedenini bedenime yaslamıştı ve bu sayede dudakları alnıma değiyordu.
+ onu gördüğün anda bana ihanet etmeye başladın değil mi. Özlem'in ağır bastığı için mi bu kıvranma ? Çocuk bahanesi ile onu görmek değil mi derdin ?
- canım acıyo kolumu bırak
+ benimde canım acıyo tam burası adri ! Elimi kalbine götürmüştü. Kuş gibi çırpınıyordu kalbi ellerimde şu an. Yoruldum ben adri. Bunca ihanet bunca çaba yoruldum. Beni kendinden itip bir adım geriye atarken baştan aşağı bir pisliğe bakar gibi süzmüştü. Derin bir nefes alıp arasın ağzından duyduğum en sakin cümleyi kurdu. Adri seninle evlenmeyeceğim.
Şaşkınca ellerim ağzıma gitmişti. Gözlerim dolmuş ruhum acıyordu.
- ne ?
+ duydun işte seninle evlenmeyeceğim. Cebinden telefonunu çıkardı Bir numara tuşladıktan sonra sesini dışarı verip bekledi. Gözlerime yabancıya bakar gibi bakıyordu.
- kim kimi arıyorsun sen ?
Gözlerini usulca devirip telefona odaklanmıştı.
+ oooo sayın Çakır hayırdır ? Anıldı bu ses. Gözlerim öfke ile kapanmıştı.
- sululuğu bırak dinle. Adri yanımda burda olduğunu söyledi burda mısın ?
+ evet
- anıl adri ihanet dolu ne istediğini bilmeyen aldığı değeri asla haketmeden doyumsuz bir kadın. Bugün buraya dönmen onu sana bağladı. Yarın beni görecek tekrar beni isteyecek. Aramızda sürekli mekik dokuyan duruşsuz bir kadını ben karım yapmam. Ona bir şans verdim kızınıza dokunmadım. İhanete sustum ki bilirsin bu asla benlik değil. Ama anladığım adriye bir erkek asla yetmeyecek. Bu sözler şu an beni yerin dibine sokuyordu.
+ Aras diyebildim zoraki son kalan sesimle.
Aras yüzüme bile bakmıyordu.
- yani demem o ki oğlum ölümü bile haketmeyen bu kadını gerçekten istiyorsan gel al.
Anıl sessizce dinliyordu şu an. İki dizimin üzerine çökmüştüm.
+ hamile benim çocuğuma ne yapmamı istiyorsun amca ?
- bence doğursun çocuğunu al ve hayatına bak Anıl. İnan bana bu kadına yetemeyeceksin bana yaptığı ihaneti sana belki ademle belki başka adamınla yapacak. Benim koynumda buna cesaret eden sana acımayacak.
+ ne yapacaksın peki
- anne babasının yanına göndereceğim. Adri benim elimden ölüm bile haketmiyor.
Derin bir nefes aldı Anıl. Şu an aşağılanmamında ötesinde bir şey yaşıyordum. Çok acı veriyordu bana.
+ amca
- anıl kesme beni. bu bir hataydı seni affetmeyeceğim evet ama sen bana abimin emanetisin. Her ne yapmış olursan ol Mustafa çakırın oğlu böyle bir kadını haketmez.
+ amca ben adriyi seviyorum dediğinde gözleri geriye doğru kaymıştı arasın.
- gel al o zaman
+ bitirmedim. Ama sana hak veriyorum. Bugün bu ihaneti bu şekilde sana yapan yarın bana yapacak adım gibi biliyorum. Anne babasına bırak adriyi gözetimim altında çocuğumu doğursun. Çocuğumu alayım. Başıyla onayladı Aras tek kelime eklemeden kapattı telefonu. Başını yerden kaldırıp donuk bakışlarıyla bana bakıyordu
- sen sen ne yaptın
+ ne yapmışım
- dinlemiyorsun beni
+ seni neden dinleyecek mişim ? Senin uğruna ne savaşlar verdim nelerden vazgeçtim neleri yok ettim ! Kendime kızıyorum Adri sadece kendime. Abimi anılı en sadık adamlarımı onurumu gururumu her şeyimi feda ettim. Ama sonuç değişmedi. Kolumdan hızla tuttu beni dışarı doğru sürüklemeye başladı.
- yalvarırım dur
+ eğer oğluma bir şey belli edersen kafanı gövdenden ayırırım Adri
Dışarı çıktığımızda Mustafa tam karşımızda bize bakıyordu. Arasa kafamı döndüğümde ise zoraki şekilde gülümsüyordu. Yanımıza hızla yaklaşan kız bu gülümsemeyi bölmüştü.
- efendim bi sorun mu var
Aras sertçe kıza bakıp baştan aşağı süzdü. Boğazını temizleyip
+ oğlum burda beklesin ben birini gönderip aldıracağım ufak bir işimiz çıktı Adri hanımla.
Kız sadece arasın gözlerine bakıyordu. Başıyla onaylayıp sessizce geri çekildiğinde bu defa Mustafa yanımıza gelmişti. Aras boşta kalan eli ile Mustafa'nın yüzünü okşayıp ; oğlum birazdan seni almaya kubilay gelecek onu burda bu ablayla bekle olur mu ? Mustafa bir kadına bir arasa bakıp başını tatlı bir şekilde salladıktan sonra kadının uzattığı elini tutup içeri doğru yürümeye başladı. Sertçe çektiği kolumla bölünmüştü bakışlarım. Ağlamaya başlamıştım.
- Aras yalvarırım dur. Yalvarırım dinle
+ bu defa yalan yok Adri sana inanmaya kanmaya niyetim yok ! Arabanın kapısını açıp beni içine savurduğunda artık dönüşü olmadığını anlamıştım. Hemen arabanın önünden dolanıp şöför koltuğundaki yerini almıştı oda.
- yalvarırım aras yüzüme bak bir şey söyle konuş bağır çağır ama susma
Arabayı çalıştırıp sert manevra ile yola koyulmuştuk. Aras yalvarıyorum benim ben Adri
+ kes sesini sesini duymak bile rahatsız ediyo artık beni !
Aras yüzüme bile bakmıyordu. Konuşmuyor tepki vermiyordu bitmiştim onun için.
- nereye gidiyoruz
+ ailenin yanına !!!