- günaydın amca
+ günaydın oğlum gece de uyumadın sen niye erken kalktın ? Yoksa hiç uyumadın mı ?
Anıl dudaklarını düşünürcesine büzüştürdü. Kaşları yukarı doğru kalktı.
- bugünler de uyku tutmuyor beni. Bir kaç ufak sorunla uğraşıyorum.
+ yardım edebileceğim bir şey var mı ?
Anıl o iğrenç gülümsemesini yüzüne sabitledi. Gözlerini gözlerime dikti.
- yok amca. Dedim ya ufak bi sorun. Gözlerimi hızla çevirirken Anıl'dan arasın kucağından kalkmıştım usulca. Bu şerefsiz herif artık çok olmaya başlamıştı. Yüzüm geriliyor kendimi tutamaz hale geliyordum.
Aras yavaşça ayağa kalktı . Anıla doğru bir kaç adım atıp
+ bana bak sen benim oğlumsun abimin yadigarı benim en değerlimsin. Her ne olursa olsun ben burdayım. Anıl mahçup bi şekilde kafasını önüne eğdi. Aras tek hamlede anıla sıkı sıkı sarıldı. Arasın omzundan çıkan Anıl'ın gözleri ile karşı karşıya kaldım. Öylece öfke ve nefretle bana bakıyor gözünün teki seğiriyordu. Derken ayrıldılar. Aras Anıl'ın omzuna hafifçe vurup sıktı. Ben duş alayım kahvaltı sofrasında konuşuruz
- tamam amca.
Ardından Aras yukarı doğru hızlı adımlarla çıktı. Dün geceden bana hala öfkeliydi. Beni yukarı davet etmemesinden anlamıştım. Bende tam yukarı gitmek için bir adım atmıştım ki kolumda Anıl'ın eli beni olduğum yere çiviledi. Saçlarıma birden dudaklarını bastırdı derin bir nefes alıp
- beni bekle adri sabrım bitti bugünden sonra benim evimde benimle kalacaksın. Birden kendimi geri çektim. Kıstığım gözlerimle Gözlerine baktım
+ sen kafayı mı yedin daha bu kapıdan adım atmadan Aras seni öldürür. Aniden kolumdan tuttu ağzıma ellerini sıkı sıkı kapatıp beni dışarıya doğru sürüklemeye başladı. Kapıyı yavaşça açıp önce bahçeyi bi kolaçan ettikten sonra beni tekrar kendine yaslayıp
- eğer sesini çıkartırsan amcama her şeyi söylerim. Geriye kalan ailenin kanında boğar seni. Aniden elini ağzımdan ittim. Kısık ama sinirli bir sesle
+ bana olan sana da olur Anıl çıldırma Anıl elini yüzüme getirdi. Gözleri yine kırmızının en koyu tonuna ulaşmış damlatmamak için kirpikleri göz yaşlarına direniyordu.
- ben sen olmadan zaten yaşamıyorum. Benim kaybedecek hiç bir şeyim kalmadı. Gözü seğiriyordu. Beni kapıya doğru hızla döndürdükten sonra . Tam bir adım atacaktık ki bir adam belirdi.
+ nereye Anıl bey
- adriyle bahçe de hava alıcaz
+ Aras beyin kesin emri var Anıl bey adri hanım evden kesinlikle çıkamaz.
Derin bir nefes eşliğinde resmen omuzumdan bir yük kalkmıştı. Mutlu olmuştum. Allahım bu manyak sabahın köründe beni bu evden çıkarmaya nasıl cesaret edebilir di. Gözlerimi kapattım sıkı sıkı. Anıl'dan gelecek cevabı bekledim. Artık gidemezdik buna inanmak istiyordum.
- öyle mi peki ben bilmiyordum geç adri dedi elini salona işaret ederken. Kapıdaki adama sırtımı döndüğümde bu defa tekrar Anıl'la göz göze gelmiştik. Ona cesur bir bakış attıktan sonra arasın yanına odaya doğru hızla çıkmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI ( OBSESSİON) ( YENİDEN YAZILIYOR )
Teen FictionKitabıma bir şans ver. Kitaptaki her şey hayal ürünü. Kadın hakları savunucuları lütfen burda saçma sapan duyar kasmasın. Ben sadece yazıyorum. Dizi filmlerde izlediklerinizden çok daha kötü değil korkmayın. Bol bol +18 bölümler var. Kitap baştan s...