29. bölüm

1.4K 26 0
                                    

Huysuzca kıpırdayan bedenime karşı gözlerim açılmıştı. Öğlen olmuştu sanırım aras hala uyuyordu. Kalkamazdım o uyanmadan. O yüzden kıpırdamaya devam ettim oda kıpırdamaya başlamıştı beni tamamen bedenine yapıştırdı. Boynuma başını soktu. Uykulu bir sesle
- uyandın mı
+ evet biraz da acıktım
Dedikten sonra gözlerini açmıştı. Aniden yataktan doğrulup telefonuna baktı. Telefonu sertçe komidine bıraktıktan sonra
- duş alıcam sende hazırlan
+ tamam
Duşa doğru yöneldi ve kapıyı kapattı. Telefonu burda kalmıştı. Hemen elime alıp telefonun şifresinin olmadığını görünce ANIL  yazan numarayı aradım
- efendim amca
+ anıl benim
- adri iyi misin. Dedi telaşlanmıştı
+ iyiyim seni merak ettim dedim çok kısık konuşuyordum bir yandan da arasın çıkmasından korkuyor tırnağımı kemiriyordum
- Ben iyiyim gülüm aşağıdayım bir an önce in sende bekliyorum.
+ seni seviyorum dedikten sonra kapattım ve arama kaydını silip giyinme odasına yöneldim. Telefonun ekranında benim henüz 18 yaşındaki halim vardı bu çok rahatsız ediciydi. Üzerime kot ve siyah crop geçirdim tam odadan çıkacakken beline sadece havlu dolamış olan arasla karşı karşıya geldim. Bir iki adım geriye sendeledim oda bir yandan  havlu ile saçını kurutuyordu.
- nereye
+ yatağı toplayacak tım
Hemen gözlerime dikti gözlerini ve yanıma geldi
Bana doğru eğilip saçlarımı kulağımın arkasına topladı. Boynumu hafifçe elleri ile kavrayıp kendine doğru çekmişti ki telefonu çaldı.
- kim bu densiz derken sinirlenmişti
Havluyu yere attıktan sonra Hemen telefona doğru yöneldi.
Ben odada kalmıştım ve derin bir nefes verdim. Anılın yanına gitmek istiyordum. Konuşmaları bu düşünceler yüzünden duymamıştım.
Yanıma gelen arasın ayak sesi ile ona döndüm.
+ birazdan toplantım var burda. O yüzden hazırlanmam lazım sen aşağıya in kahvaltına başla
Çok mutlu olmuştum.
- peki dedim gülümseyerek aşağı doğru adeta uçuyordum merdivenlerin köşesinde anılı gördüm öylece buraya bakıyordu. Gülümsedik birbirimize ve ben hızla aşağı indim. Tam yanında sevda vardı.
+ günaydın adri
Dedi sevda çok yorgundu sesi
- günaydın sevda
Dedim dudaklarımı sıkarak
+ iyi misin dedi dünü kast ediyordu anlamıştım
Sadece gülümsedim. Derken anıl lafı değiştirdi - amcam nerde
+ yukarıda bir toplantısı varmış hazırlanıyor
Dudağını büzdü gözlerinin içi gülüyordu bana bakarken ama çokta yorgundu gece uyumamıştı nede olsa, merdiven den ayak sesi gelince oraya döndüm gelen arastı. Ama bu ne karizmaydı. İlk kez onu böyle görmüştüm. Altında kumaş siyah pantolon üzerinde kaslarını belli eden yapışmış beyaz bir gömlek ve dar kesim bir ceket kolundaki saat gözümü alıyor aramızda ki onca mesafeye rağmen parfümü burnuma doluyordu. Bu adam bu kadar yakışıklı mıydı. Anılın boğazını temizleme sesi ile hemen önüme  döndüm yine başını yana yatırıp gözlerini açmıştı. Kızarmıştı gözleri sinirlenmişti  bana bir anda arkamdan eğilen arasa dönünce dudak dudağa gelmiştik onunla öylece bakıştıktan  sonra dudağımdan  öpüp masaya oturdu. Anılın gözleri daha fazla açılmıştı. Bacağını sallıyor bu sallama masayı titretiyordu bir anda aras lafa girdi
- bugün 1üadamlar geliyor
Anıl arasa döndü ve bacağının üzerine tek elini yerleştirdi
+ anlamıyorum amca niye hala öldürmüyoruz bunları
Aras derin bir nefes verip anıla baktı
- çok tez canlısın anıl
Anılın gözleri büyümüş büyümüş ve kocaman olmuştu ama gülümsüyordu sinirden bu korkutucuydu
+ sadece tahammül duygum bitti basalım kafalarına bitsin
Aras sakince cevap veriyor onu sürekli telkin ediyordu
- sakin ol oğlum Bi gelsinler buraya sonrasına bakarız.
Anılı hayret içinde dinlemiştim. Selim sanırım haklıydı. Anıl çok çabuk sinirleniyor bunu da  gizleyemiyordu. Kahvaltımızı yapmaya başladık derin bir sessizlik için de. Kimsenin ağzını bıçak  açmıyordu. Derken kapının açılma sesi ile ortam bozuldu.
+ abi geldiler
Aras dudağını silerken onaylar anlamda başını salladı
- hadi anıl dedikten sonra ayağa kalktılar. Anılın ensesinden tutup. Sakin kal oğlum en ufak ses istemiyorum.
Anıl hiç tepki vermedi ve ikisi yukarı doğru çıktı. Ben ve sevda kalmıştık. İçeri 3 tane iri yarı adam girdi yukarı çıkarken bizi  rahatsız edicek şekilde süzmüşlerdi. Arasın adamlarından 2 si bunu anlamış olacakki hemen önümüze geçtiler  daha sonra da yanımıza gelip elleri önlerinde bağlı şekilde
+yenge sizde odalarınıza gidin anıl abi zaten barut olmuş sıkıntı çıkmasın dedi.
Peki anlamında kafamı salladım
- sevda benim odama çıkalım istersen dedim.
+ biraz dinlensem daha iyi adri daha sonra gelirim
Gülümsedim dudağımı silip yukarı doğru adım atmaya başladım. İçeri giren 3 adamdan 1i kapıda bekliyordu. Adam gözleri ile yiyordu resmen beni derken içeriden ah diye bir ses duydum apar topar kapı açıldı ve o adamda içeri alındı. Jarjör sesinin ardından anılın bir adamın eline bıcak sapladığını arasında kapıda ki adamın boğazına silah dayadığını gördüm. Anıl adamdan gözünü hiç çekmemiş birşeyler konuşuyordu bir yandan da bıcağı sağa sola oynatıyordu . Derken bir el silah sesi duydum adam yere çöp torbası gibi düşmüştü aras bana döndü göz göze gelince  hemen odama koştum giyinme odasına girip yere çöktüm ellerimi saçlarıma götürüp sakinleşmeyi bekledim.

SAPLANTI ( OBSESSİON)  ( YENİDEN YAZILIYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin