SAPLANTI ( OBSESSİON) ( YENİDEN YAZILIYOR )

96. Bölüm

- adri sen çok anlaşılmaz bir kadınsın dedi ayırdığı gözleriyle.
+ anlamaya çalışma beni Aras. Bende en az senin kadar ne yaptığını bilmez bi insanım. Beni sen bu hale getirdin. Bu ev senin anlamsız tavırların iğrenç direktiflerin zorbalığın cinsel şiddettin dolan gözlerim yüzünden etrafı buğulanmış şekilde görmeye başlamıştım. Yanaklarımdan usulca süzülen yaşlarla beraber işaret parmağımı ona uzattım. Sen ve senin bitmek bilmeyen bu psikopatlığın. Bacağıma doğru indirdiğim işaret parmağımla neyi kastettiğimi bence anlamıştı. Sadece gözlerime bakıyordu. Seni sevmem için tek bir güzel adımın olmadı bana. Hayatımda sevdiğim herkesin kan kokusu hala ellerinde avuçlarında. Ellerimi alnıma götürdüm. Sesim titremeye başlamıştı. Beni düğünüm den alıp geldiğinde nişanlımın kanı ile bezenmiş gelinliği seninle oturduğum o nikah masasında bana tekrar giydirdin. Sen sen nasıl benden normal tavırlar bekliyorsun. Ne sana ne çevrene ne ailene asla sabrım kalmadı. Ne Var sırada Aras daha ne kadar yakacaksın canımı. Gözyaşlarım artık durdurulamaz bir hal alırken zorlanarak devam ettim. Be-ben senin hayatımı berbat eden adamın çocuğunu taşıyorum karnımda. Bir başka kadınla gözlerimin önünde birlikte olan adamın çocuğu karnımda. Son cümlemi kurarken resmen bağırmıştım.
- evet hepsini ben yaptım. Peki ben ne yaşadım düşündün mü derken kolumu sırtıma doğru çevirmişti. Ağzımdan sertçe inilti koparken Aras eli ile ağzımı kapatmıştı. Dişlerinin arasından kurduğu cümlelerine sinirden titreyen bedeni eşlik etmeye başladığında korkunun ne demek olduğunu anlamıştım. Ben ailemi kaybettim mesela abimi adamlarımı ama hiç senin gibi ağlamadım. Baban olacak o orospu cocuğu ve amcan kaçırdı seni adri. Bir kez sarılamadım lan ben sana bir kez konuşamadım. Sen her kötü şey senin başına geliyor zannedip böyle sızlanıyorsun ya derken belinden çıkardığı silahı kaldırdığı boynuma dayadı. Sertçe yutkunurken başımı olumsuz anlamda salladım. Ağlamalarım feryada dönecekti ama arasın ağzımda duran eli bunu bile yapmama izin vermiyordu. Ben sen sırf benim ol diye kendi hayatımı verdim. Dua et karnında benim evladımı taşıyorsun yoksa emin ol sana sabrım kalmadı adri. Bu sevgi en az senin kadar beni de rahatsız ediyor. Senin anlamadığın şey ben kadınsız kalıp alel ade önüme gelen ilk kişiyi alıp gelmedim. Aksine bir telefonumla buraya sorgusuz kaç kadın gelir tahmin ediyorsundur. Buna melek de dahil. Ben bana ait olanı geri aldım hepsi bu. Silahı bastırdıkça boğazıma yutkunmam daha da zorlaşıyordu. Ha bu arada o gelinliği öldüğünde de kefen olarak giydireceğimden hiç şüphen olmasın adri. Zaten bu gidişle çok uzun ömrün olacağını hiç sanmıyorum. Aniden silahı indirip beni kendinden itti. Bıraktığı kolum resmen acıdan karıncalanıyor hareket edemez hale geliyordu. Kolumu salladıktan sonra yüzümü ona döndüm. Gözlerime sert sert bakarken aniden bakışları değişti. Usul usul yaklaştı. gözleri dudaklarıma kaymıştı. İstemsizce dilimle dudaklarımı ıslatırken arasın göz bebekleri genişlemişti. Ayrılan dudakları ile sıcak nefesini kontrol etmeye çalıştıkça kontrolden çıkıyordu. Bu işin sonu nerde bitecek ben biliyordum.
+ yoruyorsun beni Aras sen bedenimi kullanıp atıyorsun
- ne yani sana zorla mı dokunuyorum ? Bunu söylerken iğrenç bir gülümseme oturmuştu yüzüne.
+ şaka mısın sen !
Ellerini saçlarıma götürdü gözlerime daha derin bakmaya başladı
- adri seni sikmem için her fırsatta zoru oynuyorsun. Beni tahrik eden her hareketi çok güzel şekilde kullanıyorsun. Sen kendini kandırıyorsun. Dudaklarıma getirdiği eli ile acı şekilde yutkundu. Biraz önce bu dudakları dilinle ıslattın. Gözlerime baka baka. Sen istemesende bilinç altın beni istiyor.
+ sen şizofrensin
- tamam deneyelim o zaman bugünden sonra sen bana gelmediğin sürece asla sana dokunmayacağım. Ben iradesiz bir adam değilim bakalım senin iraden ne kadar güçlü dudaklarıma iyice yaklaşmıştı. En ufak kıpırdamam onu öpmeme yeterdi. Ama söylediği şeylerin ne kadar aptalca olduğunu ona göstermem de lazımdı. Usul usul dudaklarımı oynatmaya başladım
+ peki sen nasıl istersen deneyelim görelim. Bu sözleri söylerken resmen dudaklarını okşamıştı dudaklarım. Araladığı dudakları ile kırmızının en uç tonuna ulaşan gözlerini gözlerime dikti. Ne o yoksa haklı olduğumu bana göstermek mi istersin.
- bana geldiğinde seni öyle bi sikicem ki yataktan kalkamayacaksın. Ama sen geldiğinde adri.
+ çok bekleyeceksin Aras usulca arkamı döndüğümde sertleşen erkekliğine kalçamı bastırdım. Omzumun üzerinden ona kısa bir bakış atıp odadan usulca çıktım. Merdivenlere yönelip aşağı yavaş adımlarla indim. Salona vardığımda Koltukta sohbet eden Anıl ve Sevdayı görmem çok uzun sürmemişti. O tarafa hiç bakmadan dolan gözlerimle direkt mutfağa geçtim.
- buyrun adri hanım diyen yardımcıyı buğulanan gözlerim yüzünden net göremiyordum.
+ işinize bakın ben bir şey istemek için gelmedim.
- peki efendim.
Mutfak camına doğru yönelip elimi bağdaş yaptım. Dışarıda ki o yeşil cennete Dalan gözlerimle eskilere gittim. Bu yaşadıklarımı ben rüyamda görsem inanmazdım. Ne hissettiğimi bilmemekle beraber nasıl bir kadına dönüştüm bunu bende anlayamıyordum. Bu aslında ben değildim. Ben evli bir erkekle ilişki yaşamazdım. Kimseye boyun eğmezdim. Ben kargaşa sevmez içinde bulunmazdım. İdealist bir doktordum. Yoldaşım Sema vardı hayatımda. Sırtımı sadece ona yaslar ona güvenirdim. Ümit... ah Ümit. Şimdi kimden olduğunu bilmediğim bu çocukla hayatta kalmaya çalışıyorum. Ümitle cinsel anlamda hiç bir şey yaşamayan ben şimdi iki erkekle beraber oluyordum. Hoş Anıl gitmişti hayatımdan ama bu çocuk onunda olabilirdi. Ben bu değildim buna zorlanmıştım. Bu hayatı ben istememiştim. Hayat bana zorlanmıştı. Şimdi Aras anılı öğrense beni infaz ederdi. Ama görmediği şey şu ki onun o kötü davranışları ailemi katletmesi bana bir liman aratmıştı. Korkuyordum arastan ama Anıl bana güven vermişti en başında. Benim yaşamak için sebebe ihtiyacım vardı. Büyük kayıplarım nefes almama engeldi. Elimi uzattığımda tutan Anıl olmuştu. Şimdi ölmeyi ben mi hakediyordum yani. Yarım bırakılmayı. Anıl'ın beni bırakma sebebi korkusuydu. Kendine olan güvensizliği. Ben suçsuzum demiyorum ama bu hayata ben itildim. Bu düşüncelerimi zihnimden silen aniden omzuma dokunan el olmuştu. İrkilmiştim. Şişen gözlerimle arkama döndüğümde karşımda o vardı.