51. BÖLÜM

66 10 0
                                    

"Hehe, teşekkürler...tavuklu börek de yaptım! Biraz ister misin?" sordu.

"Hayır, belki sonra." Chanyeol kahvesini yudumladı,

"Yeni mi geldin?" sandalyesine yaslanmadan önce sordu.

"Evet," cevapladı, "Jessica'nın evinden daha yeni geldim, geçen gün küçük çocuğuyla buraya gelen kadını hatırlıyor musun?" tezgahtaki kuru bezlerden birini alarak ellerini kuruladı.

"Ohh, o kadın..." Chanyeol hafifçe kafasını salladı, "Evet hatırlıyorum..."

"Ona bir süredir gitmiyordum ve bende gitmeye karar verdim. "diğerinin karşısına oturdu. "Başka krep ister misin?" sordu.

"Evet, lütfen..." Chanyeol cevapladı.

Victoria ayağa kalktı ve kreplerin olduğu yere ilerledi, Chanyeol'un tabağına yeni bir krep ekledi. "Teşekkürler."

"Aww, bunu söylemene gerek yok..." Chanyeol'un kafasını okşadı. Chanyeol yalandan öksürdü, bu hareket annesini anımsamasını sağlamıştı.

"Neden kızarıyorsun?" kıkırdadı.

"Ne-?" Chanyeol bakışlarını kaçırdı, "Kızarmadım..."

"Haha...doğru, oh evet Chanyeol! Neredeyse unutuyordum!" mutfağın çıkışına doğru ilerledi, "Burada bekle, gidip getireceğim!"

Chanyeol buna karşı yemek yemeye devam ederek diğerinin geri dönmesini bekledi, yaklaşık beş dakika sonra Victoria mutfağa elinde pembe bir kutuyla geri döndü.

"Geri geldim!" gülümsedi.

"Umm...hoşgeldin?" Chanyeol kaşlarını kaldırdı, meraklanmıştı. "O ne?"

"Ohh, bu senin için bir hediye." Chanyeol'e uzattı.

"Benim için...?" Chanyeol kutuyu aldı.

"Ama, bu ne?" kutuyu incelerken sordu.

"Pekala, içine bak." ona gülümsedi.

Chanyeol kutuyu açtığını gözlerini genişçe açtı. "Bu..."

"Beğendin mi? Hala yeni, endişelenme." diğerine göz kırptı, "Kullanabilirsin."

Chanyeol nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. "Umm...teşekkürler..."

"Günaydın!" Baekhyun mutfağa girdi.

"Günaydın tatlım! Kahve mi çay mı?" dolaptan başka bir kupa daha çıkardı.

"Kahve istiyorum." Baekhyun dikkatlice Chanyeol'un yanındaki yere oturdu.

"Siz ikiniz çok benziyorsunuz!" neşeyle konuştu. "Krep?"

"Benimkini alabilirsin." Chanyeol tabağını Baekhyun'a doğru itti; onun için bir çatal uzattı.

"Teşekküler..."

Baekhyun utangaç bir biçimde çatalı eline aldı, yemek yemeye başladığında pembe kutuyu fark etti,

"O nedir?"

"Chanyeol için bir hediye."

"Hediye? Doğum günü mü?" Baekhyun mırıldandı.

"Chanyeol?"

"Hayır." Chanyeol cevapladı.

"Yani..?"

"Baek, annen sadece Chanyeol'e hediye vermek istedi." karşılarına oturmadan önce söyledi, çay dolu kupasını yudumladı.

"İçinde ne var?" Baekhyun merakla sordu.

"Önemli bir şey değil, Chanyeol için yararlı bir eşya sadece, annenin artık kullanmasına gerek yok."

"Ne demek istiyorsun?" Baekhyun kaşlarını çattı.

"Ne tür bir şey bu?"

"Bilmek istemezsin~"

oğluna göz kırparken güldü. Baekhyun Chanyeol'un ona bakarak sırıttığını gördüğünde daha çok şüphelendiğini hissetti.

"Görebilir miyim...?" çatalını bırakarak sandalyesine yaslandı.

"Eğer istiyorsan~" kıkırdadı.

Baekhyun kutuyu eline aldı ve içine baktı.

"Bu ne?" içinden çıkardı ve ne olduğunu anlamaya çalıştı.

"Pompa...?" gözlerini kırpıştırdı, "Ne için?

"Ohh bu..." alt dudağına doktu, "Penis büyütücü bir pompa."

Baekhyun ne dediğini anlamadan önce kafasını salladı. "N-ne?!"

"Beni duydun." çayından bir yudum aldı.

"A-ama..."

Baekhyun'un yüzü kızarmıştı; pompayı kutuya koyduktan sonra kutuyu kendinden uzağa doğru itti. Chanyeol bu ifadesini tapılası bulmuştu, hafifçe gülümsedi.

"Ugh! Bu kadar masum olma tatlım." gözlerini devirdi.

"Bu pompa normalde baban içindi ama kullanmak için şansımız olmadı." açıkladı. "Babanın penisi de seninki gibi küçüktü."

"Anne!"

"Annen bu yüzden bunu babana aldı." oğlunu umursamadan devam etti,

"Ama baban uzun süredir burada değil, bu yüzden onu Chanyeol'e verdim." güldü.

"Endişelenme Chanyeol, daha önce kullanılmadı."

Chanyeol Baekhyun'a bakarken sırıttı, Baekhyun ise Chanyeol'un bakışlarını üzerinde hissederken tabağını inceliyordu. Kafasını kaldırmadan sordu.

"Ama anne, bunu neden Chanyeol'e verdin..?"

"Neden sordun?" kaşlarını kaldırdı,

"Ahh...anladım."

"Hm?"

"Biliyorum." güldü. "Chanyeol'un penisinin yeterince büyük olduğunu söylemeye çalıştın değil mi?"

"Hayır!" Baekhyun gözlerini genişçe açarak annesine baktı. "Öyle bir şey yok."

"Evet, tabii." kıkırdadı

"Chanyeol'un penisinin büyük olduğunu yüksek çığlıkların yüzünden az çok tahmin edebiliyorum." tekrar çayını yudumladı.

Baekhyun nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu, kızararak kafasını yere doğru eğdi.

"Aha! Gördün mü, haklıyım!" oğluna bakarak gülümsedi.
"Chanyeol bunu senin 'ejderhan' için kullanabilir."

"Teşekkürler, hediyeni gerçekten sevdim anne." Chanyeol gülümsedi.

"Aww, hoşuna gitmesine sevindim!" neşeyle konuştu.

"Oh, burada daha çok fazla müstehcen eşya var. İstediğin gibi kullanabilirsin."

"Anne!"

"Kullanacağım, teşekkürler."

Chanyeol Baekhyun'un kızarmış yüzüne karşı sırıttı ve kahvesini içmeye devam ederek son yudumu aldı ve kahvesini bitirdi. Dudağının kenarını baş parmağıyla sildi ve bu sırada Baekhyun'un ona baktığını fark etti, Baekhyun yakalandığını gördüğünde yere doğru bakarak kızarmış ifadesini sürdürdü.

----DEVAM EDECEK----

MILK [CHANBAEK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin