"Okula yalnız gidebileceğine emin misin?" Chanyeol endişeyle sordu.Baekhyun gözlerini devirdi.
"Seninle tanışmadan önce de okula gidebiliyordum. Çocuk değilim ama istiyorsan yarından itibaren beni okula bırakabilirsin."
"Tabii ki isterim." Chanyeol güldü.
"Pekala. Yolda dikkatli ol," ardından dudaklarını Baekhyun'unkilerle bastırdı. Baekhyun kafasını salladı ve gülümsedi,
"Tamam."
Baekhyun bisikletini sürmeye başladı ve adamın olduğu yerden uzaklaştı.
"Bu rapçiye benziyorsun derken ne demek istedin? Peki ya ben?" adam bağırdı ama cevap alamadı çünkü diğeri duyamayacak kadar uzaktaydı.
**
"Yow Chanyeol!" Kris asansörün içinde diğerini selamladı.
"Hey," uzun olan cevap verdi. "Hong Kong nasıldı?"
"Güzeldi!" dev cevapladı.
"Gerçekten iyi zaman geçirdim, keşke sen de orada olsaydın."
Uzun olan güldü, Hong Kong'dan ani dönüş sebebini hatırladı. "Ne zaman geri döndün?"
"Dün gece," Kris yanıtladı. "Çok yorgundum mesaj atma şansım olmadı. Üzgünüm."
"Sorun değil." Dev minnettarca gülümsedi.
Asansörden çıktıkları sırada bir kız onları selamladı.
"Günaydın Bay park." ardından Kris'e döndü,
"Günaydın!"
Kris, Chanyeol her zamanki gibi sadece kafasını sallarken gülümsedi. Ofislerine giriş yapmadan önce kris bir anlığına durdu,
"Aklıma gelmişken, seni özledi."
Chanyeol kaşlarını kaldırdı. "Kim?"
"Sehun."
"Umrumda değil,"
uzun olan ofisine girmeden önce cevap verdi, Kris cevabıyla birlikte afallamıştı.
İşlerini bitirdikten sonra sandalyeden kalktı ve kollarını ovdu. Kapının vurulma sesini duydu.
"Kapı açık,"
"Chanyeol,"
Kris yarım açık kapıdan konuştu. "Öğle yemeği vakti, bizimle gelmek ister misin?"
Kapı açıldı ve bir süre önce onları selamlayan kız göründü. Ayakta duruyordu ve yüzünde uysal bir ifade vardı.
Dudaklarını eğdi.
"Uh...şimdi olmaz...belki bir dahaki sefer. İkiniz beraber gidebilirsiniz."
"Oh," Chanyeol kafasını cevap olarak salladı,
"...tamam," ardından kapıyı kapattı.
Chanyeol koltuğunda otururken on ikinci kattaki ofisinden Seul'un panoramik görüntüsüne baktı. Zamanını Baekhyun ile harcamayı düşündü, onunla birlikteydi, yalnız bir adam gibi başkalarıyla yemek yiyemezdi. Bu düşünce sorumlu bir erkek arkadaş gibi hissetmesine sebep olmuştu.
Zaman: Baekhyun ile harcamalıydı.
Bu düşünceyle birlikte masasındaki telefonu kaldırdı ve konuştu: "Ofisime gel."
Birkaç saniye sonra Seohyun göründü,
"Evet, Bay Park?"
"Çiftler..."
Chanyeol duraksadı, hala sekreterine sevgilisi hakkında açılmaya şüpheliydi ama devam etti
"...genelde beraber zaman geçirmek için ne yapar?"
Seohyun patronunun ani sorusuna karşı şaşırmıştı ama dalga geçmediğini bildiğinden düzgünce cevapladı
"Sanırım, alışverişe giderler."
"Oh," Chanyeol camdan dışarıya bakarken kafasını salladı.
Ona döndü ve gülümsedi, "Tamam, şimdi gidebilirsin. Teşekkürler!"
Kadın sadece gülümsedi ve ardından ofisten ayrıldı.
------DEVAM EDECEK-------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MILK [CHANBAEK]
Hayran Kurgu"Bana sütünü ver." "A-ama zaten sana onu verdim... Geriye hiçbir şey kalmadı." dedi Baekhyun, Chanyeol'un dokunuşuyla titrerken. Chanyeol kıkırdadı. "Senininkini istediğimi söyledim."