"Hareket etmemeni söyledim!" Chanyeol tısladı.
"A-acıtıyor!" Baekhyun acıyla inledi.
Chanyeol yavaşça elini kaydırarak içinde hareket ettirmeye başladı.
"Ahh lütfen dur! Çok acıyor! Çıkar şunu lütfen! Çıkar!"
Chanyeol isteğini umursamadı, elini ileri ve geri şekilde hareket ettirirken diğerini yatağı yumrukluyordu.
Parmaklarını büktü ve genç olanın prostatına vurdu. Baekhyun yüksek bir çığlık attığında Chanyeol hareketini tekrarladı. Sona yaklaştığını hissedebiliyordu.
Chanyeol Baekhyun'un uzunluğunu kavradı ve çekmeye başladı. Elini sadece parmakları içeride kalacak şekilde geriye çekti, tekrar ittiğinde tatlı noktasına vurduğuna emin olarak diğerinin memnuniyetle inlemesini ve üçüncü kez boşalmaya başlamısını sağladı. Daha fazla hareket edemeyecek kadar çok yorulmuştu, hala zevkten titreyen bedenini yumuşak yatağa bıraktı. Chanyeol elini diğerinin içinden çıkardı ve temizlemek adına parmaklarını yaladı.
Chanyeol Baekhyun'u döndürerek sırt üstü uzanmasını sağladı ve kendini Baekhyun'un göğsüne doğru yasladı.
"Seni seviyorum Baekhyun.."
Kollarını Baekhyun'un küçük bedenine sardı ve onu öpmek için kendine çekti. Baekhyun öpücüğüne karşılık verdi, yüzü hala kızarıktı.
"Bana sahiplenen piçin teki diyebilirsin, umrumda değil. Seni sadece kendim için istiyorum. Benim dışımda herhangi biri için değil!" Chanyeol onu tekrar öptü.
"Başka erkeklerle olman hoşuma gitmiyor, bu canımı yakıyor.."
"Chanyeol .."
Chanyeol onu tekrar öptü, Baekhyun'un sözünü bitirmesine izin vermemişti.
"Seni incittiysem bunun için özür dilerim..."
Chanyeol genç olanın burnunu, gözlerinin kenarını ve en sonunda da dudaklarını öptü, kollarını Baekhyun'un beline sardı.
"Uyu."
Baekhyun ellerini Chanyeol'un göğsüne yerleşti ve kısa sürede uykuya daldı. Chanyeol sevdiği çocuğun uykuya dalışını izlerken yarın yüreyemeyeceği düşüncesiyle birlikte hafifçe gülümsedi.
Aniden, telefonu çalmaya başladı. Chanyeol elini telefonuna doğru uzattı ve ardından aramayı yanıtladı,
"Ne?"
"Selam patron!" Kris onu selamladı.
"Ne?" Chanyeol sinirleri bozulmuş bir tavırda sordu. "Dökül!"
"Yarın Japonya'ya uçmamız gerekiyor."
"Ne için?"
"Bilmiyorum ama bazı şeyler doğru değil, oradaki şirkette bazı sorunlar var ve patron olarak oraya giderek bunu düzeltmen gerekiyor." Kris açıkladı.
"Ve tabii ki ben de seninle geleceğim.""Siktir! Bunu nasıl oldu?" Chanyeol tekrar sordu.
"Bilmiyorum, gidip sorunu kendi gözlerimizle görmeliyiz."
"Ne kadar sürecek?"
"Belki 4-6 ay ya da bir yıl."
"Siktir! Buradan halletme şansımız yok mu?"
"Korkarım ki yok, Chanyeol."
"Başka önerin?"
"Yok, bu en iyisi."
"Pekala, uçuş kaçta?" Chanyeol iç çekti.
"Yarın akşam altıda."
"Tamam, orada görüşürüz."
Chanyeol telefonu kapattı ve onu yatağın herhangi bir yerine doğru fırlattı.
"Baek..."
Chanyeol Baekhyun'un yanağını nazikçe okşadı ve ardından eğilerek dudaklarına hafif bir öpücük bıraktı.
Ne yapmalıyım? Nasıl söylemeliyim...? Seni bırakmak istemiyorum...Beni bekleyecek misin?
----DEVAM EDECEK----
Chanyeol biraz uzaklaşta cocuk rahat nefes alsın artık aw ben yoruldum burda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MILK [CHANBAEK]
Hayran Kurgu"Bana sütünü ver." "A-ama zaten sana onu verdim... Geriye hiçbir şey kalmadı." dedi Baekhyun, Chanyeol'un dokunuşuyla titrerken. Chanyeol kıkırdadı. "Senininkini istediğimi söyledim."