24. BÖLÜM
"İstediğini biliyorum," uzun olan sırıttı.
Baekhyun bakışlarını adamdan çekti ve başka bir yere odaklanmaya çalıştı.
Sıra onlara geldiğinde Baekhyun titremeye başladı.
"Çocuklar, sanırım geri çıkmak istiyorum." Arkasına dönerek kapıya baktı ama çoktan kapanmıştı.
"Gerçekten çıkmak istiyorum," çaresizce halinden yakındı. "Gitmek istemiyorum. Gerçekten."
"Ben buradayım," Chanyeol onu nazikçe kavradı. Baekhyun kafa salladı, minnettar kalmıştı. Güvende hissediyordu.
İlerlemeye başladılar, Minseok Yixing'in elini tutarak ikisinin arkasından geliyordu. Boş bir odaya adımlarını attıklarında köşede çarşafı kan ile lekelenmiş yatağı gördüler. İlk konuşan Minseok oldu,
"Bu kötü bir fikirdi," Minseok söyledikten sonra ona sana-söylemiştim bakışları atan Baekhyun'a döndü.
"Bundan gerçekten korktun mu? Bu sadece oyun tatlım," Yixing gerginlikle güldü.
"Ama yine de," Minseok yutkundu.
Diğer taraftan Baekhyun Chanyeol'un sol kolunu sıkıca kavramıştı. Chanyeol karşılık olarak diğerinin omuzunu tuttu ve onu daha da yakınına çekti.
"Gel buraya..."
Hareket etmeye devam ettiklerinde birden bir cadı süpürgesi önlerine düştü, Minseok ve Baekhyun korkuyla zıpladı.
"Gerçekten," Chanyeol konuştu. "Bir süpürge sizi korkuttu, vay canına."
Minseok daha rahat nefes alabilmek için göğsünü okşuyorken b hala titreyerek erkek arkadaşının kolunu tutuyordu. Yol boyunca adamların duyabildiği tek şey oldukça eğlenceli buldukları, erkek arkadaşlarının kız çığlıkları olmuştu. Koridora geldiklerinde Minseok donmasını sağlayacak bir ses duydu ve arkasına döndü.
"Bebeğim?" Lay konuştu.
"O-o-o... " Minseok kekeledi,
"Huh?" Chanyeol kaşlarını çattı.
Minseok hareket eden figürü işaret ederken sesini çıkaramamıştı. Diğerleri Minseok'un parmağını takip ederek işaret ettiği şeye baktı. Baekhyun onu gördüğünde kalbinin hızlandığını hissetti.
Yırtık elbiseler giyen kadın kafasını kaldırdı. Sağ gözü kıvırcık saçları ile kapanmıştı, sol gözü de kırmızıydı, doğruca onlara bakmaya başladı. Uyarı olmadan ikisine doğru koştu, tırnaklarını göstererek delicesine kahkaha atması ikisinin de Chanyeol ve Yixing'in yanından ayrılarak kaçmalarına neden olmuştu.
"Minnie!"
"Baekhyun!"
Onları kovalayamayacağını gördüğünde diğer iki adama dönerek çığlık attı ve diğerlerinin ondan koşarak kaçmasına sebep oldu.
"Baekhyun!"
"Minnie!"
"Nereye gittiler?"
"Adamım, bu çok yakındı..." derin bir nefes aldı.
Birkaç dakika sonra yardım için bağıran tanıdık bir ses duydular, düşünmeden iki adam da sesin olduğu yere doğru koşmaya başladı.
"Gitmesine izin ver !"
Minseok Baekhyun'u duvarda sıkıştırmış olan adama bağırdı. Yaklaşmayı denedi ama adam daha hızlı davranarak Minseok'un karnına vurdu ve bu onun yere düşmesine sebep oldu, acıyla inledi.
Chanyeol hızlıca Baekhyun'u kendinde doğru çekti ve adamın yüzünün soluna doğru yumruk attı. Adam yumruğuna karşılık vermek üzereydi ki uzun olan adam sağ elini sert bir şekilde tokat atmak için kullanarak diğerini yere düşürdü. Hızla Baekhyun'a sarıldı ve onu bir gelinmişcesine kucağına alarak titreyen bacaklarını gördü. (XHDJXNDNDBDN)
Oradan ayrılmadan önce Yixing adamın karnına tekme attı, "Bu yaptığın şeyin karşılığı seni aşağılık herif!"
Yixing erkek arkadaşını rahatlamaya çalıştı ve korku evinden çıkmak için ilerlerken ona sıkıca sarıldı, birkaç çalışan yerde yatan adamı götürmek için onlarda sonra içeri girdi. Chanyeol derhal müdürün yanına giderek Minseok ve Baekhyun'un olayı hakkında onunla tartışmaya başladı.
Müdür tartışmanın sonunda onların biletlerinin parasını iade edeceğini ve lunaparktaki her şeye istedikleri gibi binebilecekleri altın biletlerden vereceğini söyledi. Ayrıca Baekhyun'a dokunan adamın çalışanları olmadığını, akıl sağlığı yerinde olmayan biri olduğunu da ekledi. Baekhyun olayı büyütmemelerini talep etti.
"Ciddi misin?" Chanyeol tısladı, isteğine karşı sinirlenmişti. Baekhyun'un fikirini beğenmemişti.
Baekhyun Chanyeol'e onu kurtardığı için minnettardı ama adam bulunduğu durumdan hoşnut görünmüyordu.
"Sorun yok Chanyeol; ne yaptığını bilmiyordu ama beni kurtardığın için teşekkürler. Gerçekten sana minnettarım."
Uzun adam bir şey yapamazdı, Baekhyun'un teklifini ve minnettarlığını kabul etti.
"Önemli değil." hafifçe gülümsedi, hala tam olarak Baekhyun'un o adama karşı olan tavrını kabullenememişti.
Chanyeol ve Yixing yemek almak için sıraya girdiler, Baekhyun ve Minseok ise onları masada oturarak bekliyordu.
"Minseok."
"Eh?" Minseok Baekhyun'a baktı.
"Şimdi nasıl görünüyorum?"
Minseok dalga geçti, "Bok gibi."
"Teşekkürler."
"Sadece şaka yapıyorum," Minseok kıkırdadı. "Neşelen baek."
Baekhyun kafasını salladı, ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Ona neredeyse tecavüz edecek olan adamı düşündü, hala etkisindeydi ama ilk seferki gibi değildi.
Yemekleri geldiğinde Minseok neşelendi.
"Yay!" Minseok ellerini çırptı. "Açlıktan ölüyorum."
Baekhyun Minseok'un şirin davranışını gördüğünde güldü. Chanyeol yanına oturduğunda havanın yüzüne çarptığını hissetmişti.
"İyi misin?"
Baekhyun alt dudağını ısırırken kafasını salladı, "Evet, iyiyim."
Tam olarak değildi. Chanyeol bunu görebiliyordu ama onu zorlayamazdı. Onu annesinin ondan istediği gibi koruyamadığı için suçlu hissetti, Victoria'nın güvenini kaybetmiş olmalıydı. Baekhyun'un hem içten hem de dıştan gerçekten kırılmış olması onun iyileşmesinin günler sürmesini sağlardı, bundan korkuyordu.
Düşüncelerini kenara bırakarak Baekhyun'un yemeğini onun önüne koydu.
"Yemen gerekiyor, tamam mı?"
Chanyeol ona gülümsedi. "Seni neşelendireceğiz. Güvende olacaksın, sadece yanımda kal."
Bu kelimeler midesinde kelebeklerin oluşmasına sebep olmuştu; nasıl cevap vereceğini bilmiyordu Ne söylemeliydi? "Teşekkürler" ya da "Kalacağım" ya da ikisi birden?
Hamburgerini kavradı ve ardından ondan bir ısırık aldı. Lezzetli tadı dilinde hissettiğinde gülümsedi ve uzun olan adama baktı.
"Teşekkürler."
----DEVAM EDECEK----
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MILK [CHANBAEK]
Fanfiction"Bana sütünü ver." "A-ama zaten sana onu verdim... Geriye hiçbir şey kalmadı." dedi Baekhyun, Chanyeol'un dokunuşuyla titrerken. Chanyeol kıkırdadı. "Senininkini istediğimi söyledim."