"İşin bitti mi?"
Baekhyun ona bakmak için döndü ve kafasını oynattı.
"Hayır, hala seçiyorum." Bifteği kıskaçları kullanarak çevirdi.
Sabırsız hissederek, Chanyeol kıskaçları kaptı.
"Al işte her şeyi! Ben ödeyeceğim!" Bütün biftekleri plastik torbanın içine koydu.
Diğeri şaşırmıştı,
"Ne yapıyorsun?! Hepsine ihtiyacın yok, ver şunu bana."
Baekhyun kıskaçları ve plastik torbayı Chanyeol'den aldı.
"Kal orada, işimi yapmama izin ver!" Chanyeol'u vücudunun yanıyla itti.
"S-sen"
Chanyeol gözlerini kıstı ama Baekhyun sadece dilini çıkarttı.
"Tamam, sadece çabuk ol." Chanyeol iç geçirdi ve kollarını bağladı.
"Tamam!" Baekhyun bir dakika sonra, eti seçmesi bitince kıkırdadı.
Uzun olan döndü, "Şimdi ne var sırada?"
"Bilmiyorum ki," Baekhyun alışveriş arabasına yaslanıp silkelendi.
Chanyeol ona döndü. "Senden ne haber? Bir şey istiyor musun?"
"Neden?" Baekhyun kafasını kaşıdı.
"Sorma yoksa bütün marketi alırım." Chanyeol cevapladı.
Baekhyun kıkırdadı.
"Tamam, tamam!"
Baekhyun ellerini önüne koydu.
"Yine de bir şeye ihtiyacım olduğunu sanmıyorum." Baekhyun etrafa bakarken yürüdü. Sos bölümüne geldiklerinde, kafasına dank etti.
"Bu akşam makarna yemek ister misin?" Chanyeol'e döndü.
"Pişirebilir misin?" Chanyeol bir domates sosunu tutarken sordu.
"Yani, bazen annemle pişiririm," Baekhyun kafasını salladı.
"Tamam,"
uzun olan elindeki iki domates sosunu alışveriş arabasına koyarken söyledi. Baekhyun yemek için geri kalan şeyleri alıyordu
"Kendin için de bir şeyler al,"
Chanyeol, Baekhyun hepsini arabaya koyarken söyledi. Baekhyun kaşlarını çattı,
"Ha?"
Baekhyun'un omzunu tuttu ve ardından yavaşça onu öbür bölüme itti. "İstediğin şeyleri al, ben buradayım."
"Emin misin? Sanırım istediğimiz her şeyi aldık."
"Sadace... git sen." Chanyeol güldü. "Ben burada bekleyeceğim."
Baekhyun yavaşça arkasını döndü, mırıldandı.
"Tamam." sonra ihtiyacı olanları almak için geri gitti.
Birkaç dakika sonra, Baekhyun kollarında bir alışveriş sepetiyle geldi.
"Tamam, sanırım bunlar yeter de artar bile, şimdi gidip ödeyelim mi?"
Chanyeol kafasını salladı ve arabayı kasiyere doğru itti. Baekhyun onu arkadan takip etti. Chanyeol her şeyi ödedikten sonra, dışarı çıktılar ve aldıkları şeyleri Chanyeol'un arabasına koydular. Chanyeol sürmeye başladı.
"Hadi eve gidelim artık!" dedi Baekhyun sevinçle.
"Daha değil." Chanyeol cevapladı ve Baekhyun'un yüzü düştü.
"Öf, neden?
"Kıyafet alacağız,"
Chanyeol cevapladı ve kırmızı ışık yandığı için ayağını gazdan çekti.
"Alışveriş yerindeyiz. Birkaç şey alabilirdik."
"Hayır, bu farklı," Chanyeol gaza bastı ve sonra Baekhyun'a baktı. Sonra da önüne döndü.
"Görürsün..."
"Peki,"
Baekhyun yavaşça kafasını salladı ve rahat etmek için biraz kaydı. Bir süre sonra, Chanyeol bir terzi butiğinin önüne park etti.
"Bu yer neresi?"
Baekhyun dışarı bakıyordu. "Sonra öğrenirsin. İçeri gel." Arabadan çıktılar.
Baekhyun Chanyeol'un arkasında kollarını tutuyordu. Gergindi çünkü ilk defa bu kadar özel ve yüksek kesime hitap eden bir yere gelişiydi.
"Hoşgeldiniz...Chanyeol?!"
Bir kadın onlara yaklaştı ve Chanyeol'e sarıldı.
"Aman tanrım! Uzun zaman olmuştu, değil mi?"
----DEVAM EDECEK----
OY VERMEYI UNUTMAYIN LÜTFENNNNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MILK [CHANBAEK]
Fanfiction"Bana sütünü ver." "A-ama zaten sana onu verdim... Geriye hiçbir şey kalmadı." dedi Baekhyun, Chanyeol'un dokunuşuyla titrerken. Chanyeol kıkırdadı. "Senininkini istediğimi söyledim."