0.8

2.1K 268 416
                                    

Minnoş not: paragraflara ufak yorumlar bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz 🥺

☀︎︎

"Bu çok tuhaf aslında"

"Bence de tuhaf ama eminim hyung. O Yongbok. Ona bir şey yapmışlar orada."

Hyunjin karşısında oturan kızıl saçlı adama umutla baktı. Yalnızca bir kişinin ona inanmasına ve yardımcı olmasına ihtiyacı vardı. Kızıl saçlı ise derin bir nefes bırakıp başını iki yana salladı ve önündeki defterine birkaç şey yazdı.

Felix'in ölümünden birkaç ay sonra çevresindekiler yüzündeki kendini bu psikiyatrda bulmuştu. Başlarda her hafta geliyor olsa da artık yalnızca bir şey olduğunda geliyordu buraya. Doktorla bile yakın olmuştu. İlk geldiğinde henüz işine yeni başlamış olan doktor şu an resmen alanında en iyi doktorlar arasındaydı.

"Bak Hyunjin, insanların birbirine benzediğini biliyorsun değil mi? Bunu seninle en başta da konuşmuştuk. Her yerde Yongbok'un gördüğünden bahsediyordun ve kafayı yemek üzere olduğunu söylemiştin. Yine aynı şeyleri yaşıyor olabilirsin ve böyle bir şey varsa yeniden ilaç teda-

"Hayır." diyerek keskin bir dille reddetti karşısındaki adamı. İlaç tedavisine gerek yoktu. Pekala önceki yaşadıkları için gerekli olabilirdi ama şu an için kesinlikle gerekli değildi. Çünkü emindi. "Onunla konuştum hyung. Alışkanlıkları dahi değişmemiş. Hala benim alıştırdığım şekersiz sütlü kahveden içiyor, gergin olduğunda nabzını kontrol ediyor..."

Adam elindeki kalemini masanın üzerine bırakıp direklerini masaya yerleştirdi. Karşısında oturan çocuğu dikkatli bir şekilde incelerken başını hafifçe salladı. "Onu buraya getirebilir misin peki? Belki gerçekten de dediğin gibi ise ortadaki sorunu halledebiliriz."

Başını eğmiş parmaklarıyla oynayan Hyunjin doktorunun dediği ile heyecanla kaldırdı kafasını ve parıldayan gözleriyle baktı ona. "Gerçekten mi? Deneyeceğim hyung emin olabilirsin. Eninde sonunda getireceğim onu buraya."

Doktoru da Hyunjin'e karşı gülümserken aniden kapının tıklatılıp açılmasıyla başını o yana çevirdi.

"Bay Bang, bayan Park ve eşi geldiler. Eğer sizin için uygunsa on dakika içerisinde onları çağıracağım."

Doktor, sekreterinin dediklerine karşılık başıyla onu onayladı. Odadan çıktıktan sonra ise Hyunjin'e geri döndü. "Yine süremizin sonuna geldik görüyor musun? Sana söylüyorum Hyun, akşam evime gelebilirsin. Daha rahat konuşuruz seninle. Bir dahakine öyle yapalım olur mu? Sana yiyecek bir şeyler de hazırlarım."

Hyunjin'in gülümseyen yüzü sürenin bittiğini öğrenmesiyle düşerken rahat koltuktan kalkıp çantasını omzuna taktı." Tamam Chan Hyung, bir dahakine akşam geleceğim. Sana iyi işler çok yorma kendini."

Ufak bir vedalaşmanın ardından Hyunjin binadan çıktı. Yeni bir randevu almamıştı. Belki de Bangchan'ı dinlemeyip almalıydı ama bunun onu sinirlendireceğini düşünüp vazgeçti. Kapının önünde gözlerini işlek caddede gezdirdi bir süre.

Şimdi ne yapması gerekiyordu? Gidip Felix'i zorla buraya getirmesi mi? Jeongin denen mavi pamuk şeker orada olduğu sürece bu fazlasıyla zor görünüyordu. Felixe gerçekten fazla önem verdiği belliydi. Hyunjin'in onu götürmesine asla izin vermezdi.

Shoot Me | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin