∞
"Üç saattir sizi bekliyoruz. Toplanıp şu eve gelmek bu kadar zor olmamalı."
"Tatava yapma geldik işte."
Hyunjin, Changbin'e dil çıkartıp salondaki koltuğa bıraktı kendini. Felix de küçük adımlarla Hyunjin'i takip edip yanına oturdu.
Bugün Bangchan'ın evi yerine hepsi Hyunjin'in evinde toplanmışlardı. Jisung ve Minho'nun çektiği fotoğraflar ile ilgili konuşmak, planın devamını yapmak istemişlerdi.
Sekizi de salondaki koltuklarda yerlerini alırken Hyunjin yazıcıdan çıkarttığı belgeleri masanın üstüne bıraktı. Tam lafa girmek için dudaklarını aralamıştı ki Jisung bağırarak konuşmasına izin vermemişti. "Bir dakika bir dakika siz ikiniz!"
Jisung'un bakışları Changbin ve Bangchan ikilisindeydi ve herkes onun bu yükselmesi ile onlara döndü. Ne olduğunu anlamayan ikili de "Ne?" diye sordular aynı anda.
Jisung'un dudaklarına bir sırıtma oluşurken "Hanginiz üstteydi?" diye sordu. İlk birkaç saniye hiç kimse bir şey anlamadı ama Bangchan üstündeki kazağını düzeltip iyice koltukta aşağı doğru kaydığında konu belli olmuştu. Changbin bir Bangchan'a bir karşısında hala sırıtan çocuğa bakarken yanındaki yastığı alıp ona doğru fırlattı. "Senin ben amına koyayım Jisung."
Üstüne gelen yastıktan son anda kurtulan Jisung gülmesini tutamayarak eliyle karşısındaki ikiliyi gösterdi. "Ama ama siz ikiniz boyunlarınızı gizlememişsiniz bile. Bu benim sorunum değil! Ayrıca ben ilk Hyunjin ve Felix'ten bekliyordum ama siz de kabulümsünüz."
Gülüşüne devam ederken ensesine yediği tokat ile bağırarak koltuğun ucuna doğru kaydı. "Ya! Minho! Niye vuruyorsun?"
"Boş konuşuyorsun çünkü Jisung."
"Sadece merak etmi- Ah tamam sustum." yalandan ağlamaklı bir ses çıkartıp başını ovalarken koltukta Minho'dan uzaklaştı biraz.
Salondaki herkesin gözü Bangchan ve Changbin üzerindeydi hala. Changbin gözlerini devirirken "Gerçekten mi? Hepiniz mi merak ediyorsunuz?" herkes başını sallarken "Merakınızı sikeyim sizin." diye devam etti konuşmasına.
Hiç kimseden ses çıkmadı ama hala bakışları ikisinin üzerindeydi. Bu zaten hala cevap bekledikleri anlamına geliyordu. Bangchan ise asıl konuya geri dönmek istediğini belli etmek üzerine boğazını temizledi. "Sırayla yaptık. İstediğiniz oldu mu? Harika, şimdi konumuza geri dönelim hadi."
Cümlesi bittiği an Jisung keyifle "Biliyordum işte!" diye bağırdı. Minho elini onun dudaklarının üstüne bastırıp geri çekerek susturmaya çalıştı. Diğerleri de görmezden geldi onu.
Hyunjin sırıtmasını zorlukla tutarken masadaki kağıtlardan birini aldı eline. "Pekala o zaman.." dudaklarından bir kıkırtı döküldüğünde Bangchan'dan sert bakışlar almıştı. Boğazını temizleyerek ciddiyetini korumaya çalıştı. "Şey yani adresi biliyoruz. Ne yapacağız?"
Bangchan'ın hala üzerindeki gözlerine gülümseyerek yanıt verip odadakilerde gezdirdi gözlerini. Minho ise onun bu sorusuna açık bir şekilde cevap verdi. "Patlatalım."
Bütün bakışlar ona döndüğüne omuzlarını silkti sadece. Öylesine söylemişti bunu ama aksine bu fikir Hyunjin'in aklına yatmıştı bile. "Patlatalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoot Me | Hyunlix ✓
Fanfiction"Hyunjin ben, Hwang Hyunjin." İşaret parmağını kaldırıp yavaş hareketlerle Felix'in kafasına vurdu birkaç kez. "Sanmıyorum ama artık o kullanmayı bıraktığın kafanda bir çağrışım yapması gerekiyor bu ismin." Yakasındaki ellerini gevşetip düşünüyormu...