Berceste

0.4

Asiye

Okul ev arasında geçen düzenli bir maraton ile geçmişti bu hafta. 12.sınıf tüm zorluğu ile karşılamıştı bizi. Kadir abim okulun yoluna alıştığını söylese de eve gelişinden belli oluyordu yoruyordu onu bu durum. Ömer ile konuşurlarken duymuştum yurda başvurmak istediğini söylemişti. Ama babamdan çekindiği için bie şey diyemiyordu. Babamın itraz edeceğini sanmıyordum ama okuduğu bölüm ile ilgili papaz olmuşlardı birbirlerine karşı, sanırım çekincesi bu yöndeydi.

Normal geçen haftadan sonra yine bir hafta başıydı ve yine öğle arasında bahçeye inmiştik hep beraber.
Berk elinde kahvesi ile koşmakla yürümek arasında kalan bir şekilde yanımıza gelmişti.

"az önce ne gördüm inanamazsınız"

"ne gördün oğlum bu tip ne lan, pişmiş kelle gibi de sırıtıyorsun"

Ömerin gülerek kurduğu cümle ile bende gülmüştüm.

"kafeye indim ve mazlumun yanına yeni bir eleman gelmiş"

"e buna mı şaşırdın bu kadar kızıl iblis"

"ya bir dur Oğulcan ya"

Oğulcanın klasik berk sataşması her zaman her daim vardı.

"olay yeni elemanın gelmesi değil, elemanın kim olduğu"

"oğlum şu acun modundan çıkda söyle gözünü seveyim ya"

Doruk, her zamanki gibi sabırsızdı yine. Ama bende gıcık olmuştum bu sefer. Berk bakışlarını bana çevirip konuşmasına devam etmişti.

"asi, ne kadar gıcık olsam da senin yürüme taktiği işe yaramış. Gittiğimiz Kafenin sahibi çocuk şuan burada. Okulun kafesinde çalışmaya başlamış"

Duyduklarım ile şaşırmıştım. Ne tepki vereceğimi bilememiştim.

"hadi canın sen ciddi misin"

Benim yerime adeta çığlık atarak cevap veren Aybike ile girdiğim transtan çıkmıştım.

"yuh nasıl ya, bu herif okulumuzu nereden biliyor lan. Sapık falan çıkmasın"

"ömer saçmalama istersen okul formalarımız ile gittik hani"

"asıl sen saçmalama Asiye herif buraya kadar gelmiş senin bu rahatalığına bak ya"

Beklemediğim bir anda oturduğu yerden kalkıp yüksek ve sinirli sesi ile bana kızan Doruk hiç beklemiyordum. Sadece ben değil herkes şaşırmıştı. Ömeri de kaldırarak konuşmasına devam etti.

"yürü gideli şu herife bir hayırlı olsun diyelim"

Bende hızla oturduğum yerden kalkmıştım. Önlerine geçerek onları durdurmaya çalışsam da nafileydi. İki kızgın boğa da kırmızı görmüş gibilerdi.
Arkalarından bakarken bizimkilere döndüğümde Aybike ve melisa

"kızım ne duruyorsun gitsene peşlerinden"

Demişlerdi. Bende hızla koşarak onlara ulaşmaya çalışmıştım. Kafeye girdiklerinde bende nefes nefes yetişmiştim yanlarına.

"oo Ömer'im hoşgeldin koçum nasılsın"

"sağol mazlum abi. Yeni elaman yok mu"

Mazlum abi şaşırarak bakıyordu bize.

"selim mi, depoya gitti malzeme almaya hayırdır"

Tam o esnada ellerinde koliler ile gelen kişi ile bakışlarımız oraya dönmüştü. O ise bizi gördüğünde önce şaşırsa da yüzlerimizi tanır gibi bakıp tezgaha doğru yaklaştı.