Berceste

3.8

Asiye

"güzelim son kez söylüyorum debriyaj dan ayağını yavaşca çekiyorsun yoksa araba istop ediyor"

"ya yapıyorum doruk, yavaşca çekiyorum ama bir anda araba zıplıyor"

Doruk elini yüzüne hızla çarptı. Sabır dilenir gibi bir hali vardı.

Vizelerimiz bitince tatile evlerimize, İstanbul'a gitmiştik. Bir hafta kalıp tekrar döndüğümüzde ben ehliyete başvurmuştum.
Haftaya derslerim başlayacaktı ama doruk önden öğretmek istemişti. Fakat sanırım şuan buna pişman olmuş gibiydi.

"güzelim yavaş çekersen araba zıplamaz, sen belli ki yavaş çekmiyorsun"

Kollarımı önümde bağladım ve dudaklarını büzerek denemekten vazgeçtim.

"istemiyorum ya, vazgeçtim. Araba her zıpladığında bağırıyorsun ne kıymetli araban var ya"

Doruk bana ciddi misin der gibi mi bakıyordu

"Asiye'm, güzelim, sevgilim birincisi araba zıplamıyor istop ediyor. İkincisi arabam tabi ki senden kıymetli değil ama az insaf kızım kaçıncı bu nevri döndü arabanın"

Hala ikna olmamış bir şekilde dudaklarımı büzüp duruyordum. Doruk halime gülerek kemerini çıkarıp yüzüme doğru yaklaştırdı kendini.

"güzelim ama yapma böyle, üzüyorsun bak beni"

"asıl sen beni üzüyorsun. Niye kızıyorsun yapamıyorum diye"

"tamam bak söz kızmayacağım. Son kez deneyelim. Ama önce senin şu koltuğunu biraz daha yaklaştıralım belki ayağın yetmiyordur."

Doruk biraz daha yaklaşarak bacaklarımın altında kalan ayarlama kulpunu kavradı. Diğer kolunu da koltuğun sırt kısmına dayadı. Birden çekip beni direksiyona doğru iyice yaklaştırırken zaten yakın olan yüzlerimiz iyice yaklaştı hatta dudaklarımız çarpıştı. Ben şokla gözlerimi açarken doruk 32 diş sırıtıyordu.

"bilerek yaptın demi seni Fırsatçı"

"sanki sen memnun olmadın hanımefendi"

Doruğu omuzlarındab ittirip yerine oturmasını sağladıktan sonra tüm dikkatimi arabaya vermeye çalıştım. Doruk gülerek kemerini taktı geri.

Sol ayağım ile debriyajı kökledim, vitesi 1 attım, sağ ayağımı da gaza koyarak yavaş yaval debriyajdan ayağımı çektim. Çekerken de yavaş yavaş gaza bastım.
Olmuştu, araba yavaş yavaş hareket etmeye başladı. Bu sefer istop ettirmedim.

"Doruk gidiyorum, görüyorsun demi. Arabayı sürüyorum"

"evet evet güzelim görüyorum. Saatte 1 km hızla gidiyorsun şuan"

"sen niye benim hevesimi kursağımda bırakıyorsun yaa"

"tamam tamam bir şey demedim. Dikkatini dağıtma şimdi tekrar debriyaja bas ve 2 ye at vitesi araba bağırıyor"

"aman bu arabanın da ne çok dili varmış her şeyi söylüyor maşallah"

Doruk dediklerime gülerken tekrar vites atmamı söyledi. Dediğini yaptığımda araba biraz zıplasa da başarılı bir şekilde attım. Ama doruğun dediği gibi baya yavaş gidiyordum. Gaza bir anda basınca aeaba aniden hızlandı. Doruk bile arkaya doğru düşmüştü.

"Asiye tamam yavrum abartma istersen. Yavaşla"

Ayağımı gazdan çekip yavaşca frene bastım. Yavaş yavaş yavaşlarken birden araba gene kuvvetli şekilde zıpladı ve istop etti. Anlamsız anlamsız bakarken Doruğa çevirdim bakışlarımı.