Berceste

2.4

Doruk

Bu gece hayatımın en zor gecesiydi sanırım. Kalbim hiç bu kadar ağrımamıştı. İçim yanıyordu adeta. Asiye'yi kırmamaya çalışırken en çok benim kırmam çok acıtıyordu.

Sabah o kadar zor olmuştu ki, resmen gün doğarken kalktım ve hemen üzerimi giyinip dışarı çıktım.

Saate baktığımda daha 6 bile olmamaıştı. Bu saatte kapılarına dayanamam hiç bir şeyi düzeltmeyeceği gibi daha da bozabilirdi. Bende bunun yerine sahile gittim. Arabamı bırakıp biraz yürüyüş yaptım. Yürüyüşüm bir kaç dakika sonra koşuya dönmüştü. Zihnimdeki düşünceler ile ancak koşarak mücadele edebiliyordum.

Kan ter içinde kalıp nefes nefese kaldığımda durup kendime gelmeye çalıştım. Kolumdaki saate baktığımda saatin 6 yı 5 geçtiğini gördüm. Hala zaman geçmiyordu. Ama daha fazla koşarak halim yoktu. Eve dönüp bir duş alıp geri çıkarım diyerek eve doğru gittim.

Okula vardığımda, tahminlerimin doğruluğu ile Asiye'ler beni beklemeden kendileri gitmişlerdi. Bende melisayı alıp okula hızla gittim.
Sınıfa girene kadar tek kelime etmeden hızlı hızlı yürüdüm.
Girdiğim gibi gözlerim, istediği gözleri görmedi. Çatılan kaşlarım ile Ömer'e baktığımda o çoktan bana bakıyordu.

"Asiye nerede"

"aşağıdaydı gelir şimdi"

Arkamı hızla döndüğümde asiye ile karşı karşıya geldik. Sınıfın kapısında çarpışmıştık.
İkimizde şaşkınlıkla birbirimize baktıktan sonra kendimize gelmiştik. Hızla elinden tutup onu sınıfın dışına doğru yürütmeye başladım. Beklediğimin aksine hiç ses etmeden, dün gecenin aksine gayet sakince bana eşlik ediyordu.

Asiye ile birlikte boş bulduğumuz bir sınıfa girmiştik. Sınıfın kapısını kapattığımda asiye elimdeki elini çekmişti benden.

Yine dün gece ki gibi donuk bie yüz ifadesi ile bakıyordu. Ama dünden daha az öfke vardı yüzünde. Hatta neredeyse yoktu sadece kırgındı belli oluyordu.

"bak Asiye sadece durup beni dinlemeni istiyorum. Bırak dün gördüklerini bie açıklayayım"

Asiye sıfır tepki ile beni dinliyordu. Onu böyle görmek beni kahrediyordu. Derin bir nefes alarak konuşmaya devam ettim.

"bak o hale beni çok pis tuzağa düşürdü. Ben nasıl bunu yedim bilmiyorum ama beni seninle vurdu asiye. Zayıf noktamı biliyor tabi."

"bana selimden mektuplar geliyor peşime adam taktı bana yardım et dedi. Ama umrumda değildi yemin ederim ilgilenemedim bile. Ama ya selim Asiye'nin de peşine düşerse, mektuplarında bahsetmiş falan dedi"

Ben çırpınarak anlatmaya devam ederken asiye arada tek kaşını kaldırarak dinliyordu. Arada da ayaklarına bakarak.

"okula gelip mektupları okutturdu, onun yazdığını düşündüm ilk başta ama sonra aynı gün okulun önüne kadae birileri geldi ve bana ağlayarak peşindeki adam olduğunu söyledi. Bu kadarını da kurmaz, oyun olamaz dedim ama öyleymiş. O adamı bir kaç kez daha okulun dışında gördüm. Ama bu sefer sana da bakıyordu Asiye"

Asiye birden korku ile bana baktı. Ama saniyelik sürdü bu bakışı.

"bak yemin ederim işte bu yüz ifadenden korktuğum için sustum söylemedim. Korkmandan korktum asiye. Sen korkma, tekrar kabuslar görme istedim."

"ama o gerizekalı hale'nin oyun oynadığını dün gece öğrendim. Ve hesap sormaya gittim. Ben tam kalkacakken o gerizekalı gömleğimden tutup çekiştirirken düğmelerini söktü. Sonra da zaten sen geldin"