Veda

1.5K 105 189
                                    

Bölüm şarkısı Temas grubundan gölgeler ve sessizlik muhakkak dimlemelisiniz.

Asiye ona sıkı sıkı sarılan annesine aynı şekilde satılıyordu. Hatice ondan ayrılan kızına doya doya sarıldı mis kokusunu içine çekti.

"hadi Allaha emanet olun güzel kızım benim"

"tamam hatice hanım, aman sanki bir daha gelmeyecek kızımız. Alt tarafı diplomasını alıp geri gelecekler"

"ne yapayım Veli, özlüyorum işte anayım ben"

Doruk ve Asiye, Ankara ya Asiye'nin diplomasını almaya gideceklerdi. Tüm herkes de onları uğurlamak için Eren ailesinin yanına gelmişlerdi. İkiside tek tek herkese sıkı sıkı sarılmışlardı. Aslında amaç onları uğurlamak değildi yaklaşan düğün tarihleri nedeniyle zaten iki aile sürekli yan yana gelip düğün için hazırlıklar yapılıyordu.
Asiye en son babasına sarılmıştı. Önce babasının emektar elini öptü. Sonra da sımsıkı sığındı babasının kocaman göğsüne.

"hadi yavrum sağ salim gidip gelin emi."

"tamam babacığım, sizde Allah'a emanet olun"

Asiye babasını da sımsıkı sarıp yanaklarında kocaman öpücükler bıraktı.

Asiye arabanın kağıdını açıp içeri girmeden evvel tüm sevdiklerine bakıp el sallamıştı. Sonra da yerine oturdu.
Doruk da kaptan selamı verdikten sonra arabaya binip çalıştırdı.

Doruk ve Asiye'nin arkasından kalanlar hepsi hep beraber içeriye girmişlerdi.

"vay bee, şu keratalar hepsi büyüdü mezun oldular şimdi de kendi işlerini kurdular. Zaman çok hızlı be veli. Bak şimdi de dünür olmaya hazırlanıyoruz ha"

Veli Akif beyin söylediklerine gülmüştü.

"haklısınız valla Akif bey, hayat çok hızlı. Yavrularımız yuvadan uçuyorlar"

"aman aen üzülme Velicim senin kız değilde benim oğlan yuvadan uçacak. Bu size iç güveysi gelir bak gör"

Bu sefer salondaki herkes kahkaha atmıştı. Herkesin neşesi yerindeydi. Nihayetinde bir aydan kısa bir süre sonra düğün olacaktı.

Çok değil sadece bir saat sonra hatice hanım kahveleri getirirken tepsi bir anda elinden düşmüştü. Herkes yerinden sıçrayıp haticenin yanına geldi.

"haticem iyi misin ne oldu"

"ayyy hatice bir yerine bir şey olmadı demi iyisin"

Hatice yüreğine çöken ağırlık ile nefesini toparlayamadı.

"bilmiyorum yüreğim sızladı bir anda. Ömer oğlum sen hemen kardeşini bir arasana neredelermiş"

Haticenin anında aklına yoldaki çocukları geldi. Dua etti yüreğindeki sızı o olmasın diye.

"tamam ararım anne, sen otur şöyle"

Ömer cebinden telefonu çıkarıp kardeşini aradı. 'aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor' telesekreteri duyduğunda genç adam da biraz gerilmişti.
Çaktırmadan bu sefer Doruğu aradı. Onunki çalınca derin bir nefes aldı. Açıldı da bir kaç saniye sonra. Ama açan kişi tanıdık olmayan bir sesti

"Kimsiniz"

"merhaba ben 112 acil hemşiresi, bu telefonun sahibi izmit girişinde bir kaza geçirdi, tuzla devlet hastanesine götürüyoruz şuan"

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin