Asiye
Evin içinde muhteşem bir heyecan ve panik vardı. Herkes kendisine verilen görevi yapsa da yine de herkesin eli ayağa birbirine girmişti.
Çünkü bugün bir kaç saat sonra beni istemeye geleceklerdi. Ve verdiğimiz karar ile de küçük bir nişan şeklinde sözümüz olacaktı.Annem elbisemin fermuarını çekmeye çalışırken sanki tüm aksilikler üst üste geliyordu. Fermuara kumaş sıkışmıştı ve bir türlü kurtarmıyordu.
"uff anne, her şey üst üste geliyor sanki. Birazdan gelirler ben hala elbisemi giyemedim"
"sakin ol kızım, halledeceğiz. Sen böyle telaş çe kapıldığın için sana öyle geliyor"
Annem bir kaç dakika daha uğraştıktan sonra nihayet fermuarı kapatmıştı. Derin bir nefes alarak rahatlamaya çalıştım.
Ayndaki yansımama bakınca elbiseme bir kez daha hayran kalmıştım. İnce belimi ortaya seren bir elbiseydi. Saçımı da hafif ensemde biten bir topuz yapmıştım. Önlerinden bir kaç kıvırcık tutam serbest bırakacak şekilde.
Sütlü kahve rengindeki elbise her tarafı tül ile kaplıydı. Derin V yakası abarı dekoltesi olmayan zarif bir elbiseydi ve hayran kalarak almıştım. Doruk da çok yakıştığını söylemişti zaten.Odamın kapısı çaldı ve içeri kapıdan kafasını sokan babamı gördüm.
"girebilir miyim güzel kızım"
"gel babacığım gel"
Babam odama gelip tam karşımda gülen yüzü ile bana bakıyordu.
"hatice bize bieaz müsaade eder misin"
Annem gülen yüzü ile bana bakıp odamdan çıkmıştı. Babam ile başbaşa kaldığımızda babam önce beni kendine çekip sıkı sıkı sarılmıştı. Saçlarıma da ardı ardına öpücükler kondurdu.
Beni kendinden geri çekip birlikte yatağıma oturmuştuk.
"Asiye'm, güzel gözlü minik kızım benim. Sen ne ara bu kadar büyüdün. Ne ara bu kadar çok şey yaşadın. Büyüdün şimdi de yuvadan uçmak üzere ilk adımını atıyorsun"
Babamın dedikleri ile sulu göz olan ben hemen doldurdum gözlerimi.
"oysa daha dün gibi aklımda doğduğun gün, ilk adımların ilk baba değişin. İlk okul günün, ilk hastalandığın zaman yüreğim ne kadar üşümüştü."
"seni, yüreği en az senin kadar temiz ve seni en az benim kadar seven, koruyacak bir adama emanet ediyorum. Gözüm asla arkada kalmayacak bundan eminim. Ama yine de bir baba olarak kabullenemiyorum işte. Bu kadar çabuk büyümeniz haksızlık."
Artık tutamadığım yaşlarım özgürlüklerini ilan ederek yanaklarımın üzerinden akıp gittiler.
"Asiye'm, asi kızım benim. Seni biliyorum. İçine atmazsın çat diye söylersin sen herkesin kusurunu. Ama olur ya, Doruk oğluma karşı kızarsın üzülürsün söyleyemezsin içine atarsın. Asla üzülme kızım. Baban hep burada. Ne zaman daralırsan her zaman kapın açık burada. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berceste
Teen FictionBerceste güzel, saf ve güzel olan demekti. Doruk ile olan arkadaşlığımızı da en güzel bu kelime anlatırdı herhalde. Her şey çok güzeldi aramızda olanlar, bağımız. Beraber mutluyduk. Taa ki büyüyene kadar. Büyümek insanı değiştirir der hep annem hakl...