3.9

1.1K 106 146
                                    

Asiye

Ayşe yattığı yerde yüzüne vuran ışık ile gözlerini zorlayarak açmıştı. Dün bütün gece bu sabahki sınavına çalışmıştım. Sadece 3 saatlik bir uyku ile sınava girecekti. Ama iyi notlar alabilmesi için bunlar gerekliydi.
Alarmı çalmadığı için birazcık sevinmişti genç kız. Bi kaç dakika da olsa uyuyabilirdi. Telefonuna baktığında saatin 9 olduğunu gördüğü an yerinden adeta fırlamıştı. Nasıl yani, alarmı neden çalmamıştı. Kurmayı mı unutmuştu. Ama hayır yüz kere kontrol etmişti resmen yatmadan. Bunları çok düşünmeden hızla banyoya girip elini yüzünü yıkadı eline ilk gelen parçayı alıp giyinip çıkmıştı. Allahtan yurtta kalıyordu ve kampüse yakındı.

Sınavın olacağı sınıfa girince herkesin pür dikkat sınavı yaptıklarını görünce ağlayası gelmişti genç kızın. Gözetmen hoca Ayşeyi görünce hemen eline kağıt sıkıştırdı.
Sınav başlayalı 1 saat olmuştu bile. Ve genç kızın sadece 15 dakikası kalmıştı.

Hızla boş bir yer bulup yapabildiği tüm soruları yapmıştı. Ama hocasının başında dikilip kağıdı alması ile öylece kalmıştı. Daha adka sayfaya geçememişti bile. Oracıkta ağlamak istemişti genç kız. O öyle kolay kolay ağlamazdı ama tüm haftasını verdiği bu sınavda böyle çakılmayı hiç istemezdi.
Kalktığı yerden hayal kırıklığı ile yavaş yavaş yürüdü. Binadan çıkıp bahçede kimsenin olmadığını görünce zar zor tuttuğu yaşların akmasına izin verdi.
Genç kız en son babasını kaybettiğinde ağlamıştı. Annesini kaybettiğinde küçük olduğu için hatırlamıyordu. Ama babasının acısı sanki dün gibiydi.
Söz vermişti babasına, onu bu hayattan kendisinden koparan bu hastalığın tedavisini bulacaktı. Büyüyüp doktor olacaktı. Babası ve annesinin tanıştığı bu şehirde doktor olacaktı.
Babası annesi vefat ettikten sonra, çok değil 3 sene sonra amansız hastalığa yakalanmıştı. Gün gün eriyip bitişine şahit olmuştu küçücük yaşında. Henüz 8 yaşındaydı genç kız babasını toprağa verdiğinde. Ama sonra biricik amcası Mustafa ve yengesi Fethiye yengesi ona sahip çıkmıştı. O kadar iyilerdi ki. Hiç eksikliklerini hissettirmemeye çalışmışlardı. Kocaman bir genç kız olmuştu Ayşe. Hiç beklemediği bir anda amcası ve yengesini de toprağa verdi. Daha henüz okulunun sonuçlarını bile söyleyememişti onlara. Mutluluğunu kimseyle paylaşamadı. Bir de tek Davut dayısına söyledi. Ama o da zaten pek anlamazdı bilmezdi ki Ayşeyi. Sadece rahmetli bacısının kızydı işte.

Düşüncelerinden sıyrılıp derin bie nefes alarak içeri girdi Ayşe. Yurta odasına geldiğinde, geldiğinden beri ona hiç iyi davranmayan oda arkadaşları sohbet ediyorlardı.

"ne o Ayşe, sınava nasıl geç kaldın acaba"

"o kadar 4 e kadar uyumazsan böyle uyuya kalırsın tatlım"

"alarmım çalmadı. Kurduğuma emindim ama çalmadı"

"aa çok üzüldüm bak şimdi"

Yalan asla üzülmemişlerdi. Hatta şuan utanmasalar zil takıp oynarlardı. Ayşenin 71.olarak geldiğini öğrendikleri günden itibaren genç kıza sürekli gıcıklık yapıyorlardı. Bir de aralarından bir tanesi özellike Ömer'e karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyordu. Ömer ile olan not savaşlarına sürekli karışıp genç kızı rencide ediyordu.

Ayşe oturduğu yatağından kalkıp kollarını önünde bağlayarak karşısındaki şımarık iki kız doğru yaklaştı.

"umarım, alarmım kendi kendine kapanmıştır. Umarım birileri kıskançlığından dolayı kapatmamıştır."

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin