Berceste güzel, saf ve güzel olan demekti. Doruk ile olan arkadaşlığımızı da en güzel bu kelime anlatırdı herhalde. Her şey çok güzeldi aramızda olanlar, bağımız. Beraber mutluyduk. Taa ki büyüyene kadar. Büyümek insanı değiştirir der hep annem hakl...
Hava kararmaya yüz tutmuştu ki biz Ayşenin tarifi ile kaleli konağına varmıştık. Ormanlık uzun bir yoldan geçmek zorunda kalmıştık ama sonunda gördüğüm ev ile buna değdiğini düşündüm. Ağaçlık güzel bir alanda kalan ev gerçekten bir konaktı. Kocamandı. Ama beni en çok bulunduğu alan mest etmişti. Bir anda doruk ile böyle bir evimiz olsa nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayşe önde bizde arkasında ilerlerken kapıyı çalmadan açılmıştı. Sabahki uzun boylu Tahir abi kapıyı açarak kocaman gülümsemesi ile kollarını iki yana açmış bizi karşıladı.
"vay gelmişsunuz, akıllı çocuk olduğunu anlamıştım zaten. Gelmeseysiniz otelinizi basardum"
Sonda söylediği şeye gülerken Ayşe bize doğru dönüp 'basardı valla' deyince bu adama boşa deli tahir demediklerini galiba anladım.
İçeri teker teker girerken direk salon ve birleşik mutfağa açılan bir yere girdik. Ev tam bir karadeniz eviydi. Yerler ve duvarlar ahşaptı. Ama çok güzeldi. Sabah gördüğümüz erkek kardeşler dışında bir genç kadın ve bir de yaşlı bir teyze vardı. Genç olan yanımıza koşarak gelip en önde olan doruk ve bana yaklaştı.
"hoş geldunuzz ben Asiye Kaleli. Mıstafamın hayat arkadaşı"
Uzattığı elini sıkarak bende karşılık verdim ona. İsmimizin aynı olmasına gülümsedim.
"bende Asiye Eren. Memnun oldum"
"uyyy essahtan ismin Asiye mi"
Onun şaşkın ama tatlı hallerine gülümsedim.
"yok yalandan asiye dedi yenge"
"bizim buraların dışında asiye ismini çok duymadım ondan şaşırdım kurusa bakma sen"
"yok estağfurullah ne kusuru"
"uyyy dillerini yerim senin, ismin gibi kendin de güzelsin maşallah sana"
"asiyaaaa, rahat bırak gençleri"
Sabahki gelen abilerden en yaşlı olan ve asiye ablanın da eşi olan Mustafa abi bizleri salondaki kocaman masaya oturttu.
Hepimiz sırasıyla tanıştıktan sonra arka kapıdan birisi gelmişti. Uzun boylu, ince vücudu ve uzun kahverengi saçları olan güzel bir kızdı. Tahir abi ayaklandığında eşi olabileceğini düşündüm. Cevapsız sorum çok uzun süre geçmedim Asiye abla tarafından yanıtlandı
"heh işte eltucuğum geldi, gel gel nefesum, bak senin memleketinden misafirlerimiz geldi"
Adı Nefea olan güzel kız ayaklanan Tahir abinin yanına gelerek kolunun altına girmişti.
"hoş geldiniz gençler ben Nefes Kaleli"
Hepimiz hep bir ağızdan 'hoş bulduk' dedikten sonra baştan kendimizi tanıtmaya başladık.
