Sanırım hayat biz öğrencilere bir tarafı ile gülüyordu. Hayatımda birçok an yaşadım. Üzücü, mutlu dolu anlar ama hiçbirini unutmadım. Bazen de şunu dedim kendime, şok tedavisi ile birileri bana okulla ilgili tüm anılarımı unuttursa.
Adnan Bey ile ilgili olanlarda buna dâhil azizim.
Ama atalarımız bunula ilgili çok güzel bir şey söylemişler, köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı... Tam olarak aradığım motivasyon işte buydu! Çünkü Türk tipi şeylerin arasında bu da vardı. Ve ben Türk tipi şeyleri diğer şeylerden daha çok seviyordum.
Nasıl mı?
Şöyle üstadım;
Türk Tipi Felsefe: Çok düşünme kafayı yersin.
Türk Tipi Motivasyon: Bu mal yaparsa ben de yaparım.
Türk Tipi Adalet: Allah'ından bul!
Türk Tipi Sosyoloji: El alem ne der?
Türk Tipi Empati: Aynısını sana yapsalar hoşuna gider mi?
Türk Tipi Sevgi: Ya benimsin ya kara toprağın!
Ve bunun gibi daha niceleri...
"Sizin sınav nasıldı?" Başımı arkaya çevirdim ve Dilara'ya baktım. Gözleri dolmuştu. Kaşlarımı çattım.
"Sanırım sınıfta kalacağım. Bu nasıl bir sınavdır anasını satayım? Sanki Oxford'a öğrenci alıyorlar!" Eğer Oxford'a öğrenci alacak olsalar büyük ihtimalle bu sınavda daha iğrenç bir sınav hazırlarlar.
"Fiziğin bu kadar zor geçeceğini düşünmemiştim." dedi Berfin.
"Ben düşünmüştüm. Sağ olsun beni hiç şaşırtmadı!" dedim. Çünkü Fizik benim için sadece bedenden ibaretti. Fiziğim benim iyiydi ya. Ders olandan bahsetmiyorum. Ders olan iyi olsa zaten benim buralarda işim olmazdı.
"Aynen, sağ olsun tüm soruları yavaş yavaş bana soktu!" dedi Melis sesini yükselterek.
"Sesinin ayarını çek Melis!" dedi Çağatay ve Dilara'ya doğru döndü.
"...Sana attığım notlara çalışmadın mı? Onlara çalışsaydın ağlamazdın çünkü..." dedi. Dilara burnunu çekti ve başını sağa sola salladı.
"Çalıştım Joker ama benim de ihtiyaçlarım oluyor."
"Nasıl ihtiyaçlar onlar?" dedi Sipsi.
"Mola..."
"Bu molanın süresi ne acaba?" dedi Berfin. Dilara dudaklarını büzdü. Ben bu hareketi biliyorum ya. Kesin birkaç saat sürdü molası.
"Yarım saat diye kalktım..."
"E?"
"Üç saat sonra oturdum."
"Yuh!" dedi Çağatay.
Çağatay yoksa Joker mi demeliyim azizim? O gün Berçin ile orada karşılaştıklarından beri Berçin Çağatay'ın peşini bırakmadı. Geçen hafta –ilk sınav haftası- Çağatay ve kızlar ders çalışmak için bize geldiler. Berçin'in coğrafya sınavı olmasına rağmen oturdu, bizimle matematik çalıştı.
Joker 'in peşini bırakmıyor. Çağatay'a kafe de 'kalbini desem verir misin?' dedikten sonra Çağatay olay mahallini terk etti.
Ama içimden bir ses Çağatay'ın da Berçin'den biraz olsun hoşlandığını söylüyor üstadım. Ama Allah bilir ne zaman tamamen hoşlanacak? Ama o zaman kadar Berçin'in canı çıkacağı kesin. Çünkü Joker tam bir kapalı kutu... Biz onu içimize aldık ama o hala kendini kabul edilmedi sanıyor. Onu VAY ANASINI grubuna aldığımız anda gruptan çıktı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berabere |TAMAMLANDI|
HumorDÜZENLENECEK Başlama Tarihi: 12.04.2021 Bir kız vardı. Annesinin terk ettiği ülkeye, terk ettiği adam yüzünden gelen bir kız. İşte o kızı getirdim sana üstadım. Bir maceraya atılacak ve olayların göbeğine yerleşecekti. Ama her şeyin bir başlangıcı...