Neredeyse yarım saattir NBA Kafe de oturuyorduk. Bizimle birlikte gelen Civciv üzerine taktığı önlük ile Yaman abiye yardım ediyordum. Birkaç masayı birleştirerek büyük bir masa oluşturmuştuk. Kenan Koç ise tam ortamıza oturmuştu. Sağında Azra, solunda ise ben vardım.
"Nerede kaldılar ya?" dedi Dilara sıkıntılı bir ses ile. Çünkü hepimiz gergindik. Gece Yarısının itiraz etmesi durumunda tüm çabalarımız heba olacaktı. Gece Yarısının ezeli rakibiydik biz. Bizim haricimizde herhangi bir takımın onları alaşağı edemeyeceğini herkes biliyordu.
Ne demişler azizim, davul bile dengi dengine.
"Birazdan burada olurlar. Büşra'yı aradığımda derstelerdi. Blok oluyor sanırım onları dersi." Başımı salladım. Bakışlarımı oradan oraya koşturan Civcive çevirdim. Oldukça hiperaktif bir kızdı. Sarı saçları, minik bedeni, ince sesi, hal ve hareketleri, büyük gözleri ile Japon animelerinden fırlamış gibiydi. Bir de arada konuşurken kalçalarını hareket ettiriyordu.
O sırada NBA Kafe'nin cam kapısı yeniden açıldı. İçeriye beklenen kişiler girdi. Büşra Koç en önde yürüyordu. Çok güzel bir yüzü vardı. Kenan Koç ile evli olmasına şaşmamalı. Tam karşımıza geldiler ve sandalyelere oturdular Emir Pamir tam karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Hoş geldiniz." dedi Kenan Koç. Büşra Koç gülümsedi.
"Hoş bulduk da, ne oldu böyle alelacele çağırdın bizi?" dedi Büşra Koç. Kenan Koç derin bir nefes aldı. Olaylar anlatmanın vakti gelmişti.
Üstadım umarım bize inanırlar. Yoksa Azra b*k yoluna gidecek.
"Ne alırdınız?" diye bağıran Civciv, Kenan Koç'un konuşmasını engelledi. Başımı Civcive çevirdim. Kenan Koç burnundan soluyordu. Çabuk sinirlenen biriydi.
"Ay bu ne?" dedi birden Furkan ve işaret parmağı ile Civcivin tombik yanaklarından birine dokundu. Civcivin yanakları çok yumuşaktı.
"Basketbol takımımızın yardımcısı." dedi Fidan burun kıvırarak. Gerçekten de Gece Yarısını sevmiyorlardı.
"Sana mı sordum ben ıspanak fidanı? Melisacığım bana cevap verir." Furkan'ın çemkirmesi ile gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Fidan gözlerini kıstı ve Furkan'a baktı. Ama Furkan'ın umurunda bile değildi. Furkan, Furkan'dı işte. Cenaze ortamını bile kendine getirecek biriydi.
"Ben Civciv- Ay Defne. Adım Defne ama bana Civciv diyorlar. Siz de diyebilirsiniz." dedi Civciv şen şakrak bir ses ile.
"Ev de mi besliyorlar seni?" dedi takımdan başka biri. Ama takımın en uzunu olan Selim direkt onun ensesine vurdu ve kafe de şak diye bir ses yankılandı.
"Sevgilim?" dedi Civciv birden. Kaşlarımı çattım ve Civcive baktım. Selim'e bakıyordu.
Bir dakika azizim, Selim ve Civciv sevgili mi? Civcivin bu sabah bahsettiği sevgilisi Selim mi?
"Civciv. Ne yapıyorsun sen? Zaten küçücüksün kaybolmaya mı çalışıyorsun ha sevgilim?" dedi ve ayağa kalktı Selim. Gözüme kaba saba bir herif gibi görünmüştü ilk önce. Uzun boylu devlerden çekiniyordum ben. Ondan da çekinmiştim. Ama kendisinden bilemem kaç santim kısa bir kıza sevgilim diyor ve gördüğüm kadarıyla onu pamuklara sarıyordu.
Önyargı çok kötü üstadım.
"Ben Yaman abiye yardım ediyorum Selim. Ne yapıyorsun ve defterimi. Ben ona siparişleri yazıyorum."
"Artık yazmıyorsun Civciv. Kızım küçücüksün. Taşıdığın onca şey senden daha ağırdır."
"Ya Selim verir misin defterimi? Şu anda abartıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berabere |TAMAMLANDI|
HumorDÜZENLENECEK Başlama Tarihi: 12.04.2021 Bir kız vardı. Annesinin terk ettiği ülkeye, terk ettiği adam yüzünden gelen bir kız. İşte o kızı getirdim sana üstadım. Bir maceraya atılacak ve olayların göbeğine yerleşecekti. Ama her şeyin bir başlangıcı...