🏀Yine Aynı Bank🏀

484 91 147
                                    


[Kısa bir konuşma yapacağım. -Her zamanki gibi- Bu bölüm kısa olduğu için yedi gün içerisinde diğer bölümü atmayı düşünüyorum. Ama size de bağlı bu. Her okuyandan bir oy alırım ve bol bol yorum şartıyla. Ama lütfen dolu yorumlar yapalım olur mu? Size güveniyorum.😍😁😉]

        Adımlarım beni yeniden buraya getirmişti. Artık kendimi burasıyla bağdaştırıyorum. Çünkü umudumun tükendiği her an buraya geliyorum. Zamanında adıyla dalga geçtiğim parka şimdi beni içinde barındıracak tek yermiş gibime geliyor.

Doğru tahmin azizim, Umutsuzlar Parkındayım. Burada beni, bizi yine birileri bulabilir miydi? Bulmasınlar. Bulunmak istemiyorum.

       Geçen sefer oturduğum banka ilerlemeye başladım. Burada en son güldüğümde basketbol kaptanlık seçmelerine katılacaktım. Zaman çok hızlı geçiyor ve değişiyordu. Lanet olası zamanda benim gibi değişiyordu. Değişen her şeyden nefret ediyorum, en çokta kendimden.

        Banka oturdum ve başımı kaldırdı. Yine aynı yerdeyim. Hava kararmıştı. Emir'in anlattığı o hikâye beni korkutmuyordu artık. Çünkü daha çok korkutan başak biri Yakutluca da, benim kaldığım evde kalıyordu. Güven Dağdeviren ile aynı evde kalmak istemiyorum. Ondan deli gibi korkuyorum.

       Omzumun üstünden geriye doğru baktım. Parkta birileri var mıydı? Eğer varsa sadece ağlayacaktım. Yoksa da çığlık çığlığa bağıracaktım. Bakışlarımı etrafta gezdirdim. Salıncak boştu, tahterevallide de kimse yoktu. Çardaklarda in cin sohbet ediyordu. Başımı kaydırağa çevirdiğimde kaşlarımı çattım. Kaydırağın ucuna uzanmış biri vardı.

        Yaşlı dedeler gibi şapkasını yüzünün üstüne koymuştu. Yanında ise filmlerdeki içki mataralarına benzeyen bir matara vardı. Sanırım uyuyordu. Kaşlarımı daha da derin çattım. Ben daha önce hiç alkol tüketmemiştim ama sanki şu anda içsem rahatlardım. Sertçe yutkundum ve ayağa kalkıp kaydırağa doğru ilerledim.

       Kaydıraktaki adamın yanına vardığımda ne diyeceğimi kestiremiyordum. Acaba şişeyi alıp kaçsam olur mu? Fark eder mi ki? Edeceğini sanmıyorum ama etmesi gerçekten de kötü olurdu.

"Şey bakar mısınız? Ben şu şişeyi alabilir miyim eğer lazım değilse?" dedim ve adamın dizini dürttüm. Ama kıpırdamadı bile. Bir kez daha dürttüm. Yine tepki vermedi.

"Alıyorum o zaman ben şişeyi!" dedim bağırarak. Yine tepki yoktu. Şişeyi yerden aldım. Korkuyordum. İlk defa ağzıma içki sürecektim. Anne affet beni. Eğer film ve dizilerdeki gibi her şeyi unutturuyorsa bu benim için iyi olurdu. Şişeyi dudaklarıma dayadım ve bir yudum aldım. Kaşlarımı çatarak şişeyi dudaklarımdan uzaklaştırdım.

"Su lan bu!" dedim bağırarak. Evet, şişenin içindeki suydu. Eminim.

"İçki içen bir ayyaş olduğumu düşünmen gururumu okşadı (!)" Başımı kaydırağa çevirdiğimde içimden lanetler okudum.

İşte üstadım, buna Ecem şansı denir. B*k gibi bir şey!

"Ne işin var senin burada?" dedim ve elimdeki şişeyi bıraktım. Kaydıraktan doğruldu ve şapkayı kafasına taktı.

"Aslı senin ne işin var burada?"

"Sana ne?" dedim sertçe. Gözlerini kıstı ve yüzümü iyice inceledi. Sonra da arkasına yaslandı.

"Yine kim üzdü kızım seni?" dedi. Ses tonu yüzünden sertçe yutkundum. Bana sorduğu soru o kadar merhametliydi ki.

"Engelleyemedim..." diye mırıldandım. Ayağa kalktı ve yine aynı banka yürümeye başladı. Ben de arkasından yürüdüm.

Berabere |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin