KB 🕷 Bölüm 15

2.9K 383 237
                                    

Selam KB bekleyenler..

Yeni bölüm için hazır mıyız?

Ben size söylemiş miydim, çocuklarının hikayesini yazmak gibi bir düşüncem yoktu. yazmama sebep olan kişi canım cananKaragz 'dür.  Desteği için, iyi kötü her bölümde, her hikayemde varlığını hissettirdiği için teşekkür ediyorum. 

Ve hep yeni okurlara teşekkür ettiğimi fark ettim, ilk günden beri benimle olan canlarım sizler özelsiniz ve iyi ki varsınız. 

Keyifle okuyun..


Bir çeşit mühür...

Kerem, Edirne yoluna girdiğinde aslında ne yapacağını hiç bilmiyordu. Masal'ın karşısına geçtiğinde ne diyecekti ve en önemlisi şu an Masal ne durumdaydı? Binadaki herkes zehirlenmişti pasta nedeniyle. Ya Masal da yolda hastalandıysa? Ya yapayalnız acı çekiyorsa? Bu düşüncelerle gaza bastı Kerem ve yol boyunca gözleri Masal'ın arabasını aradı. Ceren, Masal'ın ne zaman yola çıktığını söylemediğinden belki onu yolda yakalarım umuduyla gözlerini dört açmış, bir an önce genç kadının yanına varmanın telaşına düşmüştü. 

Kerem, geç saate rağmen ısrarla çalan telefonuna baktığında babasının aradığını gördüğünden ikilemde kaldı bir süre. Normalde babası onu böyle geç bir saatte aramazdı. Eğer arıyorsa kesin annesini üzecek bir şey yapmış olurdu Kerem ve bu şey genelde onu meraklandırma üzerine olurdu. Geçirdiği trafik kazasından sonra annesi onlara ne zaman ulaşamasa panik atak krizi geçirecek kadar endişeye kapılır ve hastanelik olurdu. Sonrasında babası arar, sorumsuz davranışları için canına okurdu uzun uzun. Kerem ölümden dönmüştü o kazadan sonra ve annesi ne yazık ki olayın şokunu atlatamıyordu geçem zamana rağmen.

"Efendim baba!" diyerek açtı telefonunu. Şu an babasından fırça yeme havasında olmasa da eğer annesini üzdüyse bilmek isterdi. Dünyanın en harika annesine sahipti o ve onun bir damla gözyaşına bile kıymazdı Kerem.

"Oğlum naber?"

"İyi baba ne olsun, yoldayım. Önemli bir durum yok inşallah, bu vakitte arayınca endişelendim."

"Yok be oğlum, öylesine aradım seni. Annenle eski günleri konuşuyorduk, çocuklarımızı ne kadar özlediğimizi fark ettik."

Kerem tatlı tatlı güldü. "Siz bu aralar eskiyi pek sık konuşur oldunuz. Yaşlanıyor musunuz yoksa?"

"Hoşt!" dedi Özgür. "Ben belki ama annen asla."

Kerem, anne ve babasının yaşlanmamasından rahatsızdı. Lise ve üniversite hayatı boyunca tüm kız arkadaşları babasına ve tahmin edileceği üzere tüm erkek arkadaşları da annesine aşıktı. Koruyu çok sevdik bahanesiyle sürekli Eskişehir'e gitmek istemişlerdi o zamanlar, Kerem istemeyerek de olsa bir kısmını tartaklamak zorunda kalmıştı.

"Haklısın baba, genç olduğunuzdan eskiyi andınız bu gece."

"Öyle tabi, benim ne kadar kararlı bir erkek olduğumu konuştuk."

"Hangi açıdan?"

"Annene çarptığım an ona kafayı takmam ve bir ay sonra evlenmem kararlılığımın simgesi değil mi?"

"Baba o ısrarcı ve inatçı olduğunun simgesi bence."

"Ve bu konuda Ali'nin bana, senin ise pısırık Nadir dayına benzemen ne acı, değil mi oğlum?"

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin