KB 🕷 Bölüm 49

2.2K 358 231
                                    

Selam KB bekleyen canlarımmm...

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Bir uğursuz gün...

Bazen bir fitilin ne zaman ve nerede tutuşacağını kestiremez insanoğlu. Baktığınızda zararsız, sıradan bir gün sanırsınız ama ortalık alev aldığında anlarsınız bombanın çoktan patladığını ve o andan sonra sadece bakarsınız yanıp kül olan hayatınıza. Ayça annesine gol attığı için öylesine mutluydu ki, onu telefonla arayıp vazgeçirmeye çalışan kadının sözlerini duymazlıktan geliyor, Nihat ona sarıldığında adamın yağlarının arasında kaybolmanın ne kadar da muhteşem bir his olduğunu anlatıyordu.

Aslı ise  yaklaşık on beş yıldır planlardan uzak kalan arkadaşlarını toplandığında beklediğinin aksine destek bulamadı arkadaşlarından. Onlara göre Ayça ve Taylan, üstelik evliyken başkalarını hayatlarına aldığından evlilik birliği temellerinden sarsılmış, ikisi adına bu birlikteliğin kurtulabilir bir yanı kalmamıştı ve hatta Beren, bizzat boşanma avukatları olmayı teklif ederek daha fazla rezalet çıkmadan bir an önce işlemlere başlamayı önermişti. Karşılıklı ihanet söz konusu olduğundan boşanması şarttı bu çiftin. Zorlamak zarar verirdi yalnızca.

Fakat Aslı, o kadar da kolay vazgeçecek bir kadın değildi. Tekirdağ ve Edirne tayfası uzakta olduklarından yırtmış olabilirlerdi ama Eskişehir'de yaşayanlar paşa paşa plan yapacaklardı onunla  birlikte ve bir annenin en büyük silahı olan öleyim de kurtul, söylemleri için uygun ortamı sağlamak da onların göreviydi.

Aslı, önce Pınar'ın hastanesine getirilerek neredeyse baştan aşağıya kadar alçıya alındı. İddialarına göre boşanma kararını duyan Aslı, arabasına atlayıp amaçsızca kafa dağıtmaya çalışırken uçurumdan yuvarlanmak suretiyle kaza geçirmişti. Eskişehir'de planlarına uygun bir uçurumun olmaması sorun değildi onlar için, konuyla ilgili soru geldiğinde içlerinden geldiği gibi sallayacaktı kadınlar. Diğer bir husus ise Aslı'nın bir yıllık ömrü kaldığı ve asla ama asla üzülmemesi gerektiğiydi.

Hazırlıklar tamamlanıp Aslı odaya alındığında, emri üzerine Öznur sağ tarafına oturarak son nefesini rahat vermesi için dua okumaya başlamış; Selin, Zeynep ve Hilal, hıçkırıklarla ağlama tayfası olarak ayak ucundaki yerlerini almışlardı. Gizem, grubun en mantıklı üyesi olduğundan Ayça'ya aldığı kararın ne kadar saçma olduğunu anlatırken bir yandan da annenin ölmesini istemiyorsan sakın boşanma, diyerek akıl verecekti Ayça'ya. Pınar'ın görevi belliydi zaten, doktor olarak durumun ciddiyetini anlatacaktı herkese.

Ayça ve Taylan, kaza haberini aldıklarında jet hızıyla ulaştılar hastaneye ve Junıor Elif tarafından karşılandılar. Çevrelerinde iki Elif ve ikisi de doktor olunca, karıştırmamak için Demir'in annesine teyze derken, Pınar'ın kızana J.Elif diyorlardı. Ayça, Elif'i gördüğü gibi yanına koşarak ellerini tuttu ve annesinin durumunu sordu panikle.

"Ne kazası hayatım? Benim haberim yok hiçbir şeyden." dedi Elif şaşırarak.

"Annem trafik kazası geçirmiş Elif. Hemen öğren ne durumda? Ameliyatta mı, odaya mı alındı, bir haber al yalvarırım."

Elif şaşkınlıkla baktı arkadaşına.

"Dur, sakin ol önce. Bugün hastaneye trafik kazası geçiren birileri getirilmedi hiç ve zaten daha bir saat önce, annen koru kadınları ile birlikte kahve içiyordu kafeteryada. Ben camdan sizi görünce selam vermek için çıktım yanınıza ama şimdi ameliyata gireceğim. Sonra görüşürüz tamam mı? Bir yanlış anlaşılma olmuş olmalı."

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin