KB 🕷 FİNAL (55)

4.9K 408 693
                                    

Selam KB bekleyen canlarımmm...

Ve yine bir finalde, yine hüzünlü bir buluşmadayız...

Önce final alkışlarımızı alalım canlarım, bir hikâyenin daha birlikte sonuna geldik. Hepimizin başarısı KB, kıymetli fikirlerinizle gelişti çünkü..

İlk bölümler geliyor aklıma da, karakterleri karıştırıp duruyorduk hep birlikte ama artık kendi çocuklarımız gibi oldular. Şimdi söyleyin bakalım bu kalabalık grupta unutulmaz olan çiftimiz hangisi?

Bittiği için yazara kızmak yok. Hikâye bin sayfayı geçti ki bu, bir daha Tuzak kadar uzun bir hikâye yazmam derken çok daha uzununu yazdığımı gösteriyor. Çok mu büyük konuşuyorum anlamadım ki?

Kahramanlarımıza sonsuza dek veda etmiyoruz, başladığımız bir hikâye var, Alin'in hikâyesi. Orada karakterlerimizi görmememiz kaçınılmaz olur. Sonrasında Burak var derken özlemeye fırsatımız olmayacak.

Kıymetli destekleriniz, yorumlarınız ve güzel mesajlarınız için sonsuz teşekkürler. Hayal etsem, sizin kadar destek olan ve güçlü hissettiren okurlar aklıma gelmezdi. İyi ki varsınız...

Keyifle okuyun..

FİNAL

🕷🕷🕷🕷

Bir kaçınılmaz son...

Karaca, arabaya bindiği ana kadar bir şekilde sakin kalmayı başarmıştı. Çiftlikte olduğu için miydi o cesur halleri, bilemiyordu. Oysa şimdi, Demir ile yalnız kalınca tıpkı sessizce akıp giden yollar gibi ağzını bıçak açmıyor, heyecandan buz gibi olan ellerini koyacak yer bulamıyordu. Sanki az önce aşk itirafı yapan kendisi değilmişçesine utanıyor, camdan dışarıya bakan gözlerini Demir'den kaçırmak için elinden ne geliyorsa yapıyordu.

Karaca kendini rahatlatmaya çalışırken, "Ne kadar uğraşsan da parmakların düğüm olmaz." diyerek tatlı tatlı gülen Demir'e hızla döndüğünde gerçekten de ellerine bir çare bulması gerektiğini düşündü. Sanki onları günlük hayatında hiç kullanmamış gibi yabancıydılar kendisine ve en sonunda çantasını tutmaya karar verdi ama Demir yine gülerek konuştu.

"İyi misin Karaca? Çantanı sıkıca kavrayınca kaçacakmışsın gibi bir izlenime kapıldım."

"Heyecanlıyım çok."

Bu noktada Demir'in onu sakinleştirmesi gerekirdi ama bunun aksine Demir yine o muhteşem gamzeleriyle gülmüştü. Karaca o çukurlar için bir an bile düşünmeden ölebilirdi.

Eve geldiklerinde de ne yapacağını bilemedi Karaca. Oysa uzun zamandır Demir'in evinde kalıyor, kendi evindeymişçesine eşyalar alarak her geçen gün daha fazla yerleşiyordu. Demir ise ona göre inanılmaz rahattı. İçeriye girdiğinde masada açık olan bilgisayara gülerek gitmiş, şifresini nasıl bildiğini sormuştu.

"Çok zor olmadı, kimsenin aklına gelmez diye benim adımı koyarsın diye düşündüm. Sonuçta benden o kadar nefret ediyordun ki, kimse şifrenin Karaca olacağını düşünemezdi."

Karaca, içine dert olan şifre konusunu öfkeyle dışa vurduğunda Demir masaya dayanarak onu bacaklarının arasına çekti hızla.

"Senden nefret ettiğim sonucuna nereden vardın?"

"Bana olan aşkından mı evime o kadar haşere doldurdun? Ya da sırf ölesiye sevginden mi defalarca asansörde tutsak bıraktın? Üstelik saatlerce."

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin