KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)

KB 🕷 Bölüm 23

Selam KB bekleyenler..

Yeni bölüm için hazır mıyız?

Keyifle okuyun..

Bir sonsuz yalan...

Ertesi gün topluca kahvaltı yaptılar sitenin bahçesinde. Genç çiftler sanki yerleri önceden belirlenmiş gibi yan yana oturduklarında Öznur göz kırptı Aslı'ya. Aslı'nın tüm ısrarlarına rağmen çocukları üzerinden bir plan yapılmasını istememişti Öznur ve şimdi gördüğüne göre evlatlarının kalpleri de eşlerini bulmuştu. Ceren ve Emre, ona da sürpriz olmuştu aslında ama Hilal ile dünür olmak hayallerinden bile güzeldi. Hiç çaktırmamıştı kızı bunca yıl boyunca, Öznur o ikisini kedi ve köpeğe benzetiyordu şimdiye dek ama ateşle barut olduklarını kanıtlamıştı gençler.

Yaren, babası ile Ali'nin arasında oturan kızını izliyordu sürekli ama Lina kendini ele vermemek konusunda inanılmaz ustaydı. Damat adayının kim olduğunu ölesiye merak ettiğinden kızını izliyordu hep ama o, Ali ve Jason'ın yaptığı iş sohbetine dalmış, başka bir şeyle ilgilenmiyordu.

Hilal, sergileri için gençleri model yapıyordu artık ve buraya gelmeden önce hiç niyeti olmasa da şimdi yeni bir sergi için ölüp bitiyordu. Demek oğlu, hayatta en değer verdiği dostunun kızına âşık olmuştu. Ah, buna şaşırmamalıydı aslında, daha küçücük bir çocukken ona kalpler çiziyordu oğlu, şimdi kalbini vermiş olması ileriye doğru atılan bir adımdı yalnızca.

Gözleri gençleri takip ederken, "Sen de fark ettin mi?" diye sordu kocasına.

Erdem tabi ki de fark etmişti. Oğlunun gözleri, kızın yanında oturmasına rağmen Ceren'in üstünden bir an bile ayrılmıyordu ve böyle giderse Özgür'ün de anlaması an meselesiydi. İşleri vardı ileride, Özgür şart koşmadan kız vermeyen bir adamdı. Zamanında Hilal'i onlardan istediklerinde Erdem'e resmen eziyet etmişti can dostu. Kim bilir öz kızını istediklerinde neler yapardı?

"Etmez olur muyum?" dedi karısının kulağına eğilerek. "Çok yakıştırdım üstelik."

Zeynep, oğlunun isteği üzerine herkesten gizlice tasarladığı ve eşi benzeri olmayan elbisenin Ceyda'ya hediye edildiğini düşünüyordu. Selin yılsonu balosu için kızına elbise getirdiğinde, Ceyda annesine sıkıca sarılmış; kıyafetinin hazır olduğunu söylemişti. Bahsedilen kıyafetin renginden modeline kadar Zeynep'in hazırladığıyla aynı olması tesadüf olmazdı ona göre. Ömer, hediye edeceğim kişinin değerini kelimelerle ifade edemem anne, ona göre hazırla elbiseyi demişti. Zeynep'te ateş kırmızısı bir elbise hazırlamıştı ve o esnada verilen ölçülerin tanıdık olduğunu düşünmesine rağmen Ceyda hiç gelmemişti aklına. Şimdi gördüğü bakışmalar içini kıpır kıpır yapıyordu ama o da diğer anneler gibi fark ettiklerini kendine saklamaya karar verdi. Zamanı gelince çocuklar açıklardı nasılsa.

Selen ve Nilay, grubun en zor ikilisi olarak binada yaşayan herkese çok çektirmiştiler zamanında. Selen öğretmen olup atandığında ve Nilay dağ tepe tırmanmaya gittiğinde hepsi derin bir nefes vermiş, mümkünse geri dönmemelerini dilemişti. Fakat dönmüştü kızlar, biri geziden, diğeri istifa edip gittiği şehirden dönmüştü ve fısır fısır konuşuyorlardı aralarında. Aşk telaşına düşmüş şaşkınların ise hiçbir fikri yoktu kızların yeni yaramazlıkları konusunda.

Tanem, bir umut Akın'ın kahvaltıya inmesini beklemişti ama ne o, ne de ailesi onlara katılmamış; Akın'ı tanıdıkları cerrahların da muayene etmesi için erkenden çıkmışlardı. Genel bir tarama ve vücudundaki derin kesiklerin iz bırakmaması için plastik cerrah ile görüşme yapacaklardı. Tekrardan yürümesi için bir adım atmıyordu Akın'ın ailesi. Akın kendini hazır hissetmediğini söylemiş, ailesi de bu tavrını anlayışla karşılamıştı. Ailesinin oğullarının durumunu kabullendiğini görünce üzüldü Tanem. Uygun tedavi ve destekle Akın tekrar yürüyebilirdi ona göre. Bu kadar kolay pes etmelerini, özellikle hastaneleri olan bir aileye hiç yakıştıramıyordu genç kadın.