KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)

KB 🕷 Bölüm 17

Selam KB bekleyenler..

Yoo, sessizliğinizi kötüye yormuyorum kesinlikle ve gözümden düşenler de gözyaşı değil. Aylin misali göz nezlesi oldum sadece..

Yeni bölüm için hazır mıyız?

Keyifle okuyun..

Bazı aşklar..

Demir, mesajı ne kadar okursa okursun bir anlam veremiyordu. Onlardan birinin kaybolması o kadar imkânsızdı ki. Aileleri onları ne kadar serbest bıraksa da kaç kişi tarafından takip edildikleri belli değildi. Telefonlarına yüklenen programlardan kurtuluş yoktu ve kim bilir daha bilmedikleri neler vardı hayatlarında. Amcası hepsinin bedenine çip yerleştirmiş olsa bile hiç şaşırmazdı genç adam. Tuhaf bir durum yaşıyorlardı onlar, bir yandan istihbaratın diğer yandan pek sevgili mafya patronunun gözleri hep üstündeydi. Bir şeylerin çok yanlış anlaşıldığına kanaat getirdi Demir. Akın'ın kaybolması diye bir durum söz konusu olamazdı. Kamptan çıkınca arkadaşlarını aramaya karar vererek telefonunu cebine attı ve ondan yardım isteyen kıza döndü.

"Birine söylerim, gelip bakarlar sana." dedikten sonra yeniden kapıya yöneldi. Kayhan ve Serhan'ı beklemekten vazgeçmişti çünkü.

"İki saattir tek kişi gelmedi, lavaboya gitmem lazım acilen." diyen kıza müdahale etmek istemiyordu Demir. Anladığı kadarıyla Tuna eniştesi bu kızı getirmek için yurt dışından gelmişti. Ne sebeple burada tutulduğu belli değildi ama sebebin çok önemli olduğu aşikârdı.

"İki dakika daha dayan, göndereceğim hemen birini." diyerek arkasına dönmüştü ki mırıldanmasına rağmen kızın küfrü ulaştı kulaklarına.

"Orospu çocuğu!"

Demir, en son ona şakayla küfreden bir arkadaşını hastanelik ederek çevresine küfre tahammülü olmadığını göstermişti aslında ama içerideki şirret onu tanımadığından başına geleceklerden habersizdi. Hep bu gamzeler yüzünden diye düşündü genç adam, tüm ciddiyetini ver sert duruşunu onlar bozuyordu.

Ayakları tehditkâr bir şekilde geriye doğru dönerken, içinden sakin diye yineliyordu Demir. Bir kızı dövmek yakışmazdı ama o küfür...

O küfrü sineye çekemezdi Demir.

"Memnun oldum, ben de Demir." dedi kızın karşısına geçtiğinde ve dolabı açarak bir şişe su aldı. Madem lavaboya gitmek istiyordu, bari boş bir mesaneyle gitmesindi kızcağız.

"İç!" diye emretti suyu kızın boşta kalan eline verirken.

"Geri zekâlı mısın sen? Ben altıma yapmaktan bahsediyorum, sen su getiriyorsun." diyen kıza alayla baktı Demir.

"Aynı amaçla yardım ediyorum sana. Tamamen altına yapman için ama bil ki çok şanslısın tatlım, genelde kızgın halime denk gelenler böyle kolay kurtulmaz." dedikten sonra şişeyi kızın elinden aldı ve kızın tek eliyle onunla boğuşmasına aldırmadan zorla içirdi ona.

Demir yarım litre suyu kıza zorla içirdikten sonra tekrar dolaba yöneldi ve o sırada odaya giren çaylaklardan biri şaşkınlıkla baktı ona.

"Demir.." diyen çaylağı konuşturmadı genç adam.

"Şefinizin haberi var, sorun yok." dedi kendinden emin bir sesle. Kamptaki çaylaklar onları tanıdığından yalan söylediklerini düşünmüyorlardı asla ama Toprak ve Demir, sıklıkla yalan söylüyor, çaylaklar da her defasında ceza almalarına rağmen söyledikleri yalanlara inanmaya devam ediyorlardı.