KB 🕷 Bölüm 24

2.6K 368 249
                                    

Selam KB bekleyenler..

Normal insanlar bayram öncesi temizlik yapar, bavul falan hazırlar ama ben sayenizde oturup bölüm yazdım. Ayol anketi kaybetmiştiniz siz, panoma yazıp vicdan yaptırmanız haksızlık. Dayanamayıp oturuyorum bilgisayarın başına. Bölümü parlatın canlarım ve hepinize musmutlu bayramlar diliyorum şimdiden.

Yeni bölüm için hazır mıyız?

Keyifle okuyun..


Bir sahte prens..

Demir'in hiç keyfi yoktu aslında. Annesiyle babası Tekirdağ'a dönmeden önce ciddi ciddi ve hayatında ilk kez kavga etmişlerdi babasıyla. Şimdiye dek ilişkileri hep arkadaşça ilerlemiş, babası durması gereken sınırı çok iyi bildiğinden Demir bu yaşına rağmen ona verdiği cezalara sesini çıkarmamıştı. Bir şekilde ikisi arasında eğlence unsuru olmuştu bu cezalar. Demir babasını gerçekten kızdıracak bir şey yapar, o da onun hiç hoşuna gitmeyecek bir ceza verirdi. Annesi asla karışmazdı aralarındaki bu oyuna. Oysa ailesi dönmeden önce oldukça sert bir şekilde çıkışmıştı Demir ikisine de. Tolga'nın torununun bakıcıymışçasına kızın uyum sağlaması için ona sürekli üstlenmek istemediği misyonlar yüklemelerine bir yere kadar dayanabilmişti. Tolga'nın torunundan Demir'e neydi ki? Kaldı ki Begüm vardı değil mi, onun ilgilenmesi gerekmez miydi kendi akrabasıyla?

Fakat, Demir'in gözlerinden kendi çileden çıkmış hali gitmiyordu bir türlü.

"Sabrımı taşırma baba!" diye haykırdığında annesi sadece şaşkınlıkla ağzını kapatmıştı. Kızın kıçını elledi diye kendini onun emrine verecek değildi ya! Ama içi de hiç rahat değildi. Babası onun bu hallerine gülüp geçse de annesi büyük hayal kırıklığına uğramıştı, giderken ona sıkıca sarılsa da anlamıştı Demir bunu.

"Tamam!" yazdı telefonunu çıkartıp. "O şirret sorun çıkarmadığı sürece yardım edeceğim ona."

Attığı bu mesajın annesinin hayal kırıklığına iyi geleceğini umut ettikten sonra önündeki kadehi tek yudumda içti ve barmene doldur işareti yaptı hızla. Ne kadar içerse içsin, keyfi yerine gelmiyordu bir türlü. Normalde şimdiye dek yanında bir afetle çıkmış olurdu bardan ve hatta dibine girerek neredeyse memelerini gözüne sokan kız dünden razıydı beraber çıkmaya ama Demir, sevişmek bile istemiyordu ilginç bir şekilde.

Hepsi o kahrolasıca şirret yüzündendi. Varis Yuvası'na geldiğine bin pişman edecekti onu, da nasıl? İlk işi Selen ile evleri değiştirmek olacaktı. Muhtemelen bunun karşılığında Selen zulasının canına okuyacaktı ama kıza yakın olursa işkencelerini daha kolay yapabilirdi.

Özge kesinlikle çok önemli bir hayat dersi almıştı son günlerde. Atıp tutmamak gerekiyormuş meğerse. Kızlara, öyle kendinden emin bir şekilde aşiret ağasının peşinde koşacağını söyledikten sonra, her işten gelişinde ellerinde kahvelerle hazır bekliyorlardı onu. İşin doğrusu Tamer uyuzunu sadece iki kez görmüştü bakım evinde ama başladığı yalanı sonlandıramadığından, her defasında kızlara adamın peşinde olduğuna dair yeni bir yalan anlatıyordu. Yalan söylemenin kolay olmadığını da öğrendi Özge. Resmen romantik kitaplara dadanmıştı bir şeyler uydurabilmek için ve işten her döndüğünde yeni bir yalanla çıkıyordu arkadaşlarının karşısına. Daha bahçeye yeni girdiği şu anlarda kızlar ikinci katın terasında ellerinde kahve fincanlarını gösteriyorlardı yine.

Özge yılmış bir şekilde gitti arkadaşlarının yanına ve terasa adım attığı an bir kupa kahve tutuşturuldu ellerine. Kızlar hızla yerlerine kurularak heyecanla beklediler günün aşk macerasını.

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin