KB 🕷 Bölüm 37

2.5K 350 287
                                    

Selam benim canım KB bekleyenlerim..

Dostlarım yıldız ve yorum diyerek sizleri asla sıkmak da zorlamak da istemem ama arada yıldıza basar ve yorum bırakırsanız yazarınız mutlu olur, öyle duydum ben😉🥰

( Selen ve Nilay'ı sıklıkla karıştıracakmışım gibi bir his var içimde. Kontrol ettim ama araya kaynayan olmuş olabilir, çaktırmadan iletin bana olur mu?)

apap2323 senin için😊😊 

Keyifle okuyun canlarım...


Bir mahur beste...

Serhan, ekibine bozulduğunu belli ederse namertti. Sanki Nilay'ın mafyaya spor yaptırması kendisinin bilgisi dahilindeymiş gibi davranmaya karar verdi. Daha fazla maskara olmalarına hiç gerek yoktu ona göre ve o Nilay cadısına üzüldüğü için bin pişmandı şimdi. Şeytana üzülmek ona mı kalmıştı?

Tabi ki ona kalmıştı, o şeytani halleri bile hoş gelmeye başlamıştı gözüne nedense.

"Ben istedim. Necip'i adamlarından uzakta yakalayabilmek için Nilay'dan ben istemiştim bu iyiliği ve açıkçası Necip kabul etmez diye düşünmüştüm ama gördüğünüz gibi müstakbel karım başarmış ona verdiğim görevi."

Adamları yememişti kesinlikle ama şef olan kendisi olduğundan yemiş numarası yapmak zorunda kalmışlar, Serhan da yüzündeki samimiyetsiz gülümsemeyi hiç bozmadan çıkmıştı karısının yanına doğru.

Kayhan, bazılarına göre ikizine göre daha şanslıydı. Serhan ve Nilay, savaşırken onlar yalancı aşk üzerinden paylaşıyorlardı kozlarını. Kayhan'ın odasında karşılıklı ve otuz iki dişleri meydanda otururken, sanırdınız ki her şey süt liman. Lakin Kayhan'ın emriyle odaya gelen iki leğenden sonra sağa sola kıvrılan ağızları sabit tutmak zorlaşmaya başlamıştı. Kayhan gülmemek için, Selen küfretmemek için zorluyordu kendisini. Tanıdık bir aileye gelin gitmek pek bir zordu doğrusu. Mesela şu an ana avrat küfretmek isterken içinden pislik, eşek tarzı küfürler etmek zorunda kalıyordu. Bir öğretmene küfür yakışmaz diye düşünmeyin sakın, küfretmek de bir meditasyon yöntemi olup; özellikle trafikte oldukça büyük bir stres atıcı olarak en üst sırada rol alıyordu.

" Düşündüm de karıcım..." dedi Kayhan yayıldığı koltuktan doğrulup dirseklerini ifade almaya gelen polis misali dizlerine koyarak.

"Sen diyorum, tarih derslerini pek takip etmemişsin. Oradaki cefakar kadınlarımızı dinlemediğinden günümüz teknolojisinin nimetlerine bile burun kıvırıyorsun. Şayet, şu an çalışıyor olsaydın hayat müşterek deyip ev işlerini birlikte yapardık ama sen şu an ev hanımısın ve çamaşır yıkamak da senin görevin. Şükretmeyi öğrenmen için de bir tur elinle çamaşır yıkaman şart, hadi bakalım başla."

Selen daha da yayıldı oturduğu koltuğa.

"Olmaz Kayhan, dün geceden yorgunum. Kocamın kötü emellerine alet olduğumdan her tarafım tutulmuş."

"Daha iyi ya karıcım. Hareket etmek tutulan kaslara birebirdir, açılırlar bu sayede. Yok ben yıkamam cezamı farklı bir şekilde çekerim diyorsan fareli nezarete buyur sevgilim. Suçların oldukça kabardı zira."

Selen önce manikürlü tırnaklarına baktı sonra şeytani bir şekilde güldü Kayhan'a.

"Peki ama önce bir tane üzerinden elde çamaşır nasıl yıkanır göster bana. Hiç anlamam çünkü. Öğret, yıkayayım hepsini."

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin