KB 🕷 Bölüm 53

2.7K 370 384
                                    

Selam KB bekleyen canlarımmm...

Bölümün başına geçmek oldukça zor oldu ama sonunda başardım ve çok uzun bir bölüm oldu kendisi. Yazdıkça yazdım ve hiçbir yerinden kırpmak istemediğimden de bu şekilde attım. Seveceğinizi umuyorum.

Keyifle okuyun...


Bir yakalanma anı...

Demir, hayatında Doğan olmasına rağmen Karaca'nın onun bir kızla öpüştüğünü düşünmesini istemezdi. Babası Karaca'nın onları gördüğünü söylediğinde, yıllar önce Ayşe teyzesi güneşte fazla kaldıklarını ve başlarına güneş geçtiğini düşünüp sırf onları soğutma maksadıyla, buz dolu su kovasını başlarından boca ettiği andan bile daha çok üşümüştü bedeni.

"Oğlum ne düşünüyorsun kara kara. Git işte kızın peşinden, anlat gerçeği." diyen babasına döndüğünde kendisini gerçekten çaresiz hissetti Demir.

"Gidemem baba."

"O niye acaba?"

"Baba bir saat sonra uçağım kalkacak. Vaktim yok."

"Nasıl?" dedi babası bir adım geriye çekilerek. Demir'in gitme kararına oldukça şaşırmış görünüyordu.

"Oğlum halletmedik mi aramızdaki sorunu? Ne gitmesi?"

"Baba, sen canımsın benim ve etin tırnaktan ayrılmaması gibi sana bir ömür boyu küs kalamam fakat bu aldığım kararı değiştirmiyor."

"Bu özrümüm kabul olmadığının göstergesi sanki."

Demir, bu şekilde olsun istemezdi. Fransa'da bulunduğu süre zarfında çok düşünmüştü babası ile yaşadığı gergin anları ve bazı sözlerinde sınırı çok aştığını fark ettiğinde canı yanmış, bazı konularda haksızlık yaptığını kabul etmişti. Hele ihtiyar Fabien ile çalıştığı süre zarfında çok düşünmüştü. Babasının onun saçmalıklarına nasıl katlandığını düşünmüş; sonucunda sırf kendisine olan sevgisinden Demir'in her yaptığını sineye çektiğine karar vermişti ama Doğan konusu başkaydı. Evet, anlıyordu babasını ama hak veriyor muydu, belki biraz lakin, unutabilir miydi her şeyi, işte o çok zordu.

"Seni anladım baba. Sebeplerine hak bile vermeye çalıştım ama bu geri döneceğim anlamına gelmez."

Dinçer, duydukları karşısında oğlunu hızla otelin barına yönlendirdi. Böyle hayal etmemişti asla, o özür dileyecek ve oğlu da geri dönecekti. Bara geçtiklerinde karşısındaki adama bakınca ne ara böyle büyüdü, diye düşündü Dinçer. Oysa çocukluğunda her şey ne kadar da kolaydı.

"Kaydını yaptırmadığını düşünüyorum Demir. Hala vazgeçme şansın var."

"Kaydı yaptırmadığımı biliyorsun bence baba. Birbirimize oyun oynamayalım ve rica ederim adımlarımı takip etmekten vazgeç." diyen Demir'e baktığında kendi gençliği geldi aklına. O kolay bir çocuk olarak babasını hiç üzmemiş olsa da Şafak da tıpkı Demir gibi aldığı kararlarla babasının yüreğine birkaç kez indirmişti. Çocukluğunda onun dibinden ayrılmayan, büyüdüğünde babam gibi olacağım, diyen o çocuk yoktu artık karşısında. Kendi kararlarının peşinde gitmeye karar veren oğlu, genç ve Dinçer'in gurur duyduğu bir adam haline gelirken, aldığı kararlar ile ondan ziyade Şafak'ın peşinden gidecek gibi duruyordu. Eğer o gün, Demir'in Doğan konusundaki blöfünü görse ve Demir o kadar sinirlenmese biliyordu ki, eğitim kampında çalışmaya devam edecek ve en sonunda onlardan biri olmaya karar verecekti. Kaç kez izlemişti oğlunu Şafak'ın odasından. Daha yirmi bir yaşında olmasına rağmen güçlü ve kararlı bir lider gibi yönetiyordu çalıştırdığı adamları ve her hareketi, her kararı kabul görüyordu çaylaklar tarafından. Şafak ve Barış, asla sesli dile getirmeseler de Kaan kaç kez dayanamayıp onun yanında bile aradıkları ikinci ekibin aslında çok yakınlarında olduğunu söylemiş, ikizlerden sonra Toprak ve Demir'in liderliğinde yeni bir ekip kurma hayalini söylemişti. Demir, oğlunun tabi ki de böylesine tehlikeli bir işte olmasını istemezdi. Ne yalan söylesin, Demir'in böyle bir karar verme ihtimali bile uykularını kaçırıyordu. Şafak'ın aktif olarak operasyonlara katıldığı ve Öküz Damı'nın liderliğini yaptığı yıllar boyunca yeterince uykusuz geceler geçirmiş; birkaç kez öz kardeşinin yatağının ucunda nefeslerini bekleyerek ölüp ölüp dirilmişti. Şimdi, ne Demir ne de kendisinin kopyası olan Toprak için bu stresi yaşamak istemiyordu. Kaldı ki, Toprak yeni evlenmiş ve doğru anladıysa oğlu da Karaca'ya abayı yakmıştı. İstediği tek şey iki oğlunun da sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesiydi.

KAÇINILMAZ BAĞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin